PİRHA- Cumartesi Anneleri eyleminin 970. haftasında, İHD Dersim Şubesi Seyit Rıza Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Devlet hukuka uysun; Hüseyin Toraman’ın akıbetine dair etkili soruşturma yapma yükümlülüğünü yerine getirsin. Suçtan sorumlu olanları tespit ederek cezalandırılmalarını sağlasın” denildi.
İHD Dersim Şubesi, Cumartesi Anneleri eyleminin 970. haftasında Seyit Rıza Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptı. Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ve İHD ortak imzasıyla, tüm İHD şubelerince eşzamanlı yapılan 31 yıldır soruyoruz: Hüseyin Toraman Nerede?” başlıklı açıklamayı Raife Yılmaz okudu.
“ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI YOK SAYILIYOR”
Bu toprakların kadim cezasızlık ve unutturma kültürünün, yurttaşa karşı işlenen ağır suçların kesintisiz devamına olanak sağladığını, devleti yönetenlerin, şiddeti, baskıyı ve hakikati inkar etmeyi bir yönetim tekniği olarak kullanmak istedikleri için hukuk devleti ile arasına aşılmaz engeller koyduğunu, bu nedenle en üst yargı makamı olan AYM’nin kararlarını bile yok saydığını belirten Yılmaz, “Kamuoyunun da bildiği gibi, Anayasa Mahkemesi, Cumartesi Anneleri’nin engellenmesi ile ilgili verdiği kararda ‘Anayasa’nın 34. maddesinde düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine ve kararın bir örneğinin yeni ihlallerin önlenmesi için Beyoğlu Kaymakamlığı’na gönderilmesine’ hükmetti” dedi.
AYM kararının ardından tarafların başvurusuna gerek kalmaksızın ihlalin önlenmesi için gerekli tedbirleri almakla yükümlü olan Beyoğlu Kaymakamlığı’nın ise 29 haftadır ısrarla yeni ihlallere neden olan yasaklama kararlarını vermeye devam ettiğini ifade eden Yılmaz, “970. haftada Galatasaray’da buluşmamız polis şiddeti ile engellenip gözaltına alınmasaydık Hüseyin Toraman için adalet talep edecektik” dedi.
“OĞLUN KAÇIRILMADI, GÖZALTINA ALINDI”
Yılmaz, Hüseyin Toraman dosyasının detaylarını aktardığı konuşmasını şöyle sürdürdü.
“24 yaşındaki Hüseyin Toraman, 27 Ekim 1991 sabahı İstanbul/ Kocamustafapaşa’daki evinin önünden silahlı, telsizli, kendilerini polis olarak tanıtan kişiler tarafından 34 ATZ 56 plakalı Beyaz Toros’a zorla bindirilerek götürüldü. Olaya tanık olan mahalleler hemen yakındaki karakolu aradı ve kaçırılma ihbarında bulundu. Ancak gelen polisler bir dükkanın sabit telefonundan yaptıkları görüşmeler sonrası hiçbir şey yapmadan olay yerinden ayrıldı.
Karakola giden baba Toraman’ın “Oğlumu kaçıranlara neden müdahale etmediniz” sorusuna “Oğlun kaçırılmadı, gözaltına alındı. Onlar siyasi polis” cevabı verildi.
“YÜRÜTÜLEN İKİ SORUŞTURMA DA SONUÇSUZ KALDI”
Ailenin tüm kurum ve kişilere yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı. Hüseyin Toraman’ın gözaltına alındığı inkar edildi. Bugüne kadar etkin bir soruşturma yürütülmedi. 1991ve 2011 yılında yürütülen iki soruşturma da sonuçsuz kaldı. ‘Zaman aşımı süresi dolduğundan soruşturmaya yer olmadığı’ kararı ile dosya kapatıldı. İHD avukatlarının yaptığı itiraz sonucunda dosya üzerindeki kapatma kararı kaldırıldı. Ancak bugüne kadar bir gelişme yaşanmadı.
Devlet hukuka uysun; Hüseyin Toraman’ın akıbetine dair etkili soruşturma yapma yükümlülüğünü yerine getirsin. Suçtan sorumlu olanları tespit ederek cezalandırılmalarını sağlasın.
“CUMHURİYETİN 100. YILI GÖZALTINDA KAYIPLARIN YÜZYILI OLDU”
Cumhuriyetin 100 yılı aynı zamanda gözaltında kaybetmelerin ve mezarsızlık siyasetinin de yüzyılı oldu. Cumhuriyet yeni yüzyılına girerken özgürlük, eşitlik, adalet, barış ve hukuk devleti çağrımızı yineliyoruz.
Selam olsun bugün bir kez daha tüm baskıları göğüsleyerek ülkenin dört bir yanında bizimle eş zamanlı sesimize ses katan kayıp yakınları ve insan hakları savunucularına”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.