PİRHA-Türk Tabipleri Birliği ile sağlık, çevre ve iklim alanında mücadele yürüten 15 örgütün bir araya gelerek oluşturduğu Temiz Hava Hakkı Platformu, deprem bölgesinde asbest sorununa ilişkin hazırladığı raporu kamuoyuna açıkladı. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Alevi bölgelerde ayrımcılık daha fazla gözlemlenmektedir. Afetleri felaketlere dönüştüren önlemler almayan siyasi otoritelerdir” dedi.
Deprem bölgesinde asbest sorununa ilişkin ortak yürütülen saha çalışmaları sonucunda oluşturulan rapor kamuoyu ile paylaşıldı.
Açılış konuşmasını yapan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “Türkiye’de sağlığın toplumsallaştırılmasında özellikle hastalığın ortadan kaldırılması için mücadele eden bir örgüttür Türk Tabipleri birliği. TTB olarak deprem koordinasyon birimlerimizden Hatay’da hava kirliliği raporunu paylaşmıştık. Yapılan ölçümlere baktığımızda Türkiye’de uzun süredir süren ayrımcılık burada da gözlemlenmektedir ve Alevi bölgelerde ayrımcılık daha fazla gözlemlenmektedir. Afetleri felaketlere dönüştüren önlemler almayan siyasi otoritelerdir” dedi.
“ÜÇ KENT MERKEZİNDE ÇALIŞMA YAPILDI”
Rapor ile ilgili kamuoyuna bilgi veren Dr. Ozan Devrim Yay da, “Bu asbest ile ilgili bir rapor ama tek tehlike asbest değildir. Asbest kanser yaptığı artık kanıtlanmıştır. Deprem bölgesinde yıkılan ya da yıkılması gereken binalarda asbest varlığının olası olduğu varsayımı ile Temiz Hava Hakkı Platformu ve Türk Tabipleri Birliği tarafından başlatılan çalışmada 28 Ağustos ile 16 Eylül tarihleri arasında Adıyaman merkez, Kahramanmaraş merkez ve Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi merkezinde çöken tozdan örnekler alınarak asbest analizi yapılmıştır. Deprem sonrasında yıkık binaların enkazlarının kaldırılması ve ağır hasarlı binaların yıkılması esnasında, asbest riskine karşı ulusal mevzuatta yer alan önlemlerin hiçbirinin alınmadığı gözlemlenmektedir. Çalışma yapılan üç kent merkezinde de solunma tehlikesi olan asbest bulunması, deprem bölgesinde asbest kullanımının olduğunu, enkaz kaldırma çalışmalarında bu tehlikeli maddenin uzaklaştırılmasına dair önlemler alınması” diye konuştu.
“ASBEST DÜNYA GENELİNDE HER YIL 255 BİN ÖLÜME NEDEN OLUYOR”
Çalışmanın koordinatörlüğünü yapan Deniz Gümüşel ise Türkiye’deki mevzuata dikkat çekerek, “15 sivil toplum kuruluşundan oluşuyor. 8 aydır deprem bölgesinde yaşadığımız hava kirliği sorununu vurgulamaya çalıştık. Türkiye’de hiç fena olmayan bir asbest mevzuatı var aslında bun yönetmeliğe göre 2013 yılında madenciliği, ithalatı, ihracatı yasaklanmıştır. Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğe göre, asbestle çalışanlar, özel eğitim almış olmalıdır. Mutlaka uygun solunum maskesi ve özel tulum gibi kişisel koruyucu donanım ile donatılmış olmalıdır. Bütün bu önlemler alındıktan sonra bile en fazla 8 saat boyunca asbest bulunan ortamda çalışabilir. Türkiye’deki mevzuat Uluslararası mevzuatın 10 katıdır. Mevzuat değiştirilmelidir. Asbest dünya genelinde her yıl 255 bin ölüme neden oluyor. Bu ölümlerin %91’i işyerinde asbeste maruz kalması sonucu gerçekleşiyor” diye konuştu.
“KAHRAMANMARAŞ CİDDİ TEHLİKE ALTINDA”
Kahramanmaraş Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Tiyekli de, “Rapor detaylı olarak incelendiği zaman ciddi oranda asbest bulunduğu görüldü. Buradaki asbest konusunda önlemler alınmalıdır. Bu bölgenin kanserli bir bölge olduğu belirtilmelidir. Yıkılmayan binalar bile şu an yoğun asbest tehlikesi altında, şu an Kahramanmaraş asbest yönünden çok ciddi tehlike altında” diye konuştu.
Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Sevdar Yılmaz,” Sadece asbesti konuşuyoruz ama hava kirliliği konusunda başka tehlikelerde söz konusu. Önemler alınmalı ama hiçbir kurumlar bu duruma müdahale etmiyor. Antakya bembeyaz çok fazla oranda toz var. Depremde kaybettiğimizden daha fazla kişiyi genç yaşlarda kaybedeceğiz. Bir nesil ciddi tehlike altında” dedi
Sunumdan sonra doktorlar gelen soruları yanıtladı.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.