PİRHA – İzmir’de KHK ile ihraç edilen KESK üyesi emekçileri 262. haftasında oturma eylemi düzenleyerek, yapılan hukuksuzluğun son bulması çağrısı yaptı.
KESK İzmir Şubeler Platformu ve Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube’nin KHK ihraçlarına karşı başlattığı oturma eylemi 262’inci haftasında Karşıyaka İskelesinde sürdü.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İzmir 2 Nolu Şubesi’nin Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen kamu emekçileri için başlattıkları oturma eylemini 262’inci haftasında devam ettirdi. “İhraç tecrittir. Tecrit insan hakkı ihlalidir. Hak ihlallerine hayır. İşimize geri döneceğiz” pankartının açıldığı açıklamada, sık sık “Asla yalnız yürümeyeceksin”, “Hak, hukuk, adalet” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.
“OHAL SİVİL DARBEDİR VE DEVAM EDİYOR”
Açıklamayı okuyan Sağlık Emekçileri Sendikası İzmir Şube Eş Başkanı Nursel Yücesoy, 20 Temmuz 2016’da başlayan OHAL sürecinin sivil darbe olduğunu ve halen devam etmekte olduğunu söyleyerek, “Ülkemizi dünyada en çok tutuklu gazetecilerin bulunduğu ülke haline getiren iktidar, basın emekçilerine yönelik toplu tutuklamalarla baskıları daha da arttırdı. AYM kararlarına rağmen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yoluyla çalışma hakkı engellendi, devlet kurumları AKP kadrolarıyla dolduruldu. Bu süreçte emekçilerin grev hakları OHAL ve KHK gerekçe gösterilerek, yasaklandı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifade ederek anında müdahale ediyoruz” diyerek OHAL’in, birçok emek örgütünün de görüşüne göre, emek düşmanı politikalara nasıl manivela yapıldığını açık ve net olarak itiraf etti. Bir kamu emekçisinin hiçbir adil soruşturma geçirmeden, savunma hakkı verilmeden ve sadece OHAL süresince değil ömür boyu meslekten ihraç edilmesi, vatandaşlık haklarının sınırlandırılması düzenlemesi nasıl bir zorbalık ile karşı karşıya olduğumuzun en somut ifadesidir” dedi.
“OHAL KOMİSYONUNUN KARARLARI HUKUKSUZ VE KEYFİ”
Yücesoy, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun kararlarının hukuksuz ve keyfi olduğunu ifade ederek, “İhraç edilenler arasında çoğunluğu sendikamız EĞİTİM SEN ve SES üyesi olan 400’den fazla Barış Akademisyeni bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi Barış Akademisyenlerinin tümü hakkında beraat kararı vermesine rağmen iktidara bağlı komisyon “AYM kararı bizi ilgilendirmez” diyerek göreve iade başvurularını ret etti. Sadece OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun kuruluş amacına, şekline ve kararlarına bakılması dahi nasıl hukuksuz ve keyfi bir sürecin içinden geçtiğimizi anlamaya yeterlidir. Yargıya güvenin neden diplerde seyrettiği anlaşılmak isteniyorsa bu özel yetkili mahkemelerin kararlarına bakmak yeterli olacaktır. Dolayısıyla bu mahkemelerden hukuka uygun kararların çıkmasını beklemedik, beklemiyoruz. Çünkü sivil darbe sadece bizim değil yargının da üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanmaktadır” diye konuştu.
MÜCADELE ÇAĞRISI
İktidarın ihraçlar eliyle bir yandan korku ikliminin kalıcı hale getirmek isterken bir yandan da kendi kadrolaşmasını hiç görülmemiş şekilde çoğaltmak istediğini işaret eden Yücesoy, “MHP+AKP iktidar bloğunun gönlünden geçen ve pratikte uyguladığı kamudaki tüm kadroları yandaşlarıyla, kendisine oy verenlerle doldurmaktır. Ülkemiz nasıl diğer darbeleri geride bıraktıysa bu sivil darbeyi de darbeden zarar gören tüm kesimlerin birlikte ve ortak mücadelesiyle aşacaktır. Baskıları artırmalarının, saldırıların altında yatan da bu korkudur. İktidarda kalmak için tüm zor aygıtlarını, oyun ve hileleri devreye soksalar da gelecek güzel günleri engelleyemeyecekler. KESK olarak; iktidar bloğunun temel hak ve özgürlükleri ayaklar altına alan, anayasayı hiçe sayan, yargıyı siyasallaştıran uygulamalarına karşı durmaya devam edeceğiz. Bu hakları kimse bize bahşetmedi, direnerek, mücadele ederek kazandık. Bundan sonra da aynı kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Açıklama sloganlarla sona erdi.
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.