PİRHA- Belgin Şahin ‘Ötekileri Dayanışması’ adlı deprem belgeselini anlattı. Şahin, belgeseli hakkında, “Bu filmde ‘devlet yok’ diyen ben değilim. Esasen benim gözlerimle birlikte orada bunu bizzat yaşamış insanlar” dedi.
6 Şubat depremlerinin üstünden altı ay geçti. Depremin ilk gününden bu yana yetersiz devlet organizasyonu ve alınmayan önlemler tartışılmaya devam ediyor.
Hatay ve Adıyaman’da yaşananları belgesel haline getiren Gazeteci Belgin Şahin, belgesel sürecini PİRHA’ya anlattı. Şahin, “Depremin sekizinci günü Ötekilerin Dayanışması adlı belgeseli çekmeye başladım. Medyanın manipüle ettiği bir süreç vardı. Her anlamıyla, toplumun bütün kesimiyle, yaptığımız işlerle bir çaresizlik hissine maruz bırakıldık. Oranın ana hissi çaresizlik duygusuydu. Enkaz altında kalan yakınını çıkaramıyorsun, ayrı bir çaresizlik… Ortak noktamız, çaresizlik duygusuydu. bunun üzerinde şekillendi Ötekilerin Dayanışması belgeseli” dedi.
“O SÜREÇTE BİR DEVLET ORGANİZASYONUNU GÖREMEDİK”
Belgin Şahin, deprem bölgesinden çok sayıda kurum temsilcisi ve gönüllü ile yaptığı röportajlar neticesinde izlenimlerini filmine yansıttığını belirtti. Şahin, belgeseldeki ortak söylemin “Devlet yok” yönünde olduğunu belirterek şunları söyledi:
Coğrafyanın, o bölgenin içinde olan ötekiler; Kürtler, Araplar, Aleviler, Süryaniler, mülteciler, kadınlar, LGBT+lar. Başka coğrafyanın ötekileri ile oradaki ötekilerin birbiriyle dayanışmasının sonucunda ortaya çıkmış bir ürün. Bunu çekerken birkaç düşüncem vardı. İlki insanların bunu bir deneyim aktarımı olarak izlemesi. İkincisi, bunun bir kanıt olması. Belgeselin başında da bu filmde ‘devlet yok’ diyor. 15 tane kurum, 4 dayanışma gönüllüsü röportajlar kısmında bulundu. Hepsinin ortak söylediği şey depremden üç ya da dört gün sonra devlet organizasyonuna rastlıyorlar. O da yetersiz seviyede. Dolasıyla bu filmde ‘devlet yok’ diyen ben değilim. Esasen benim gözlerimle birlikte orada bunu bizzat yaşamış insanlar. Filmde ‘devlet yok’ demek büyük bir iddia ama bunu hemen hemen herkes söylüyor. Ne AFAD ne de herhangi bir devlet organizasyonunu göremedik o süreçte.”
“TARİKATLARIN ÖNÜ AÇILMIŞ DURUMDA”
Aynı zamanda bir yeniden yaşam modeli ya da umudu vermeye çalışıyor. Çünkü ötekilerin dayanışması demek enkazın içinden bir çiçeğin filizlenmesi demek. Burada da dayanışma gösteren demokratik kitle örgütleri. Bir yaşam mücadelesi, ayakta durma, dayanışma ile var olma refleksi gösteriyor. Sağlık sorunları devam ediyor ama çözüm bulunmuş değil. Göç devam ediyor. İzole konteynır kentler kuruluyor. Tamamıyla canlının asgari müşterek yaşamını sürdürebileceği koşullar var. Tarikatların önü açılmış durumda. Onların inisiyatifine bırakılmış durumda bölgedeki depremzedeler. Bu durum kalıcı olacak bünyeyi oluşturmada en büyük tehlikedir çünkü ideolojik bir yanı var.”
Dilan Şimşek/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.