PİRHA – Milletvekili Deniz Yücel, okullara vaiz, imam-hatip, kuran kursu öğreticilerinin atanmasıyla ilgili Milli Eğitim Bakanı’na uyarıda bulundu. Yücel, “Bu yanlıştan derhal dönün!” dedi.
CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu üyesi Deniz Yücel, Meclis gündemine de taşıdığı İzmir’de okullara vaiz, imam-hatip, kuran kursu öğreticilerinin görevlendirilmesini kapsayan ÇEDES Projesi ile ilgili Eğitim-Sen İzmir şubelerini ziyaret etti.
Eğitim-Sen 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal ve 5 No’lu Şube Başkanı Özcan Çetin ile iktidarın eğitim politikalarını ve ÇEDES Projesini konuşan Yücel, “Konuyu Meclis’e de taşıdık, çünkü konu çocuklarımız. Yani konu çok hassas! Eskişehir’de ilk örneğini gördüğümüz atamalar İzmir’de de yapıldı. Bunlar bilimsel ve laik eğitime darbe vuracak adımlardır. Tarikatlar güdümünde ülkeyi yöneten iktidarın laik eğitime sızma planından başka bir şey değil. ÇEDES Projesi, Anayasamızın 2. Maddesi’nde yer alan laiklik ilkesine, Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi başlıklı 42. Maddesi’ne ve Öğretim Birliği Yasası’na açıkça aykırıdır” dedi.
“EĞİTİMİN DİYANET’E TESLİM EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ!”
İzmir Milletvekilli Deniz Yücel, velilerin, uzmanların, çocukların endişesinin hiçe sayıldığını da belirtti. Projenin büyük yanlışlara yol açacağını vurgulayan Yücel, şunları dile getirdi:
“Bu ülkede tarikatların eline düşürülen çocuklar intihar etti. Birçok çocuk tarikat yurtlarında yapılanları anlatıyor. Üstelik eğitimin bir cemaate, onun okullarına, dershanelerine teslim edilmesinin ne kadar acı sonuçlar verdiğini birlikte gördük.
Bu ülkenin binlercesi atama bekleyen yetişmiş rehberlik öğretmenleri varken ‘manevi danışman’ adı altında pedagojik eğitim almamış kişilerin gelecek neslimize şekil vermesi, eğitim sistemimizi temelden sarsacak nitelikte bir tehlikedir. İktidar her zamanki gibi velilerin kaygılarını, uzmanların uyarılarını, çocukların endişelerini dikkate almıyor. Okul müdürü olmanın ön koşulunun neredeyse İlahiyat mezunu olmaktan geçtiği, coğrafya dersinin rafa kalktığı, felsefenin adının anılmadığı, sosyolojinin istenmediği, yabancı dil eğitiminin fecaat kabul edildiği laiklik karşıtı bir eğitim düzeni yaratıldı. Milli Eğitimi yavaş yavaş Diyanet’e teslim etme hevesindeler ama buna izin vermeyeceğiz. Sınavlarda binlerce öğrenci sıfır çekiyor. Biz neyi tartışıyoruz, manevi danışmanlık… Buradan iktidarı ve Milli Eğitim Bakanı’nı bir kez daha uyarıyorum; bu yanlıştan derhal dönün!”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.