PİRHA- Geleneksel Evvel Temmuz Festivali’nin 23’üncüsüne dair yapılan açıklamada, “Gelin, içinde bulunduğumuz bu çok boyutlu yıkım karşısında çok boyutlu mücadelemiz Evvel Temmuz Festivali’nin birlikteliği, coşkusu ve umuduyla yaşamı el birliğiyle yeniden kurmamıza vesile olsun” denildi.
Geleneksel Evvel Temmuz Festivali’nin 23’üncüsü için Samandağ Kalkındırma Derneği ve Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından açıklama yapıldı.
Samandağ’da Orhan Cabir’in okuduğu açıklamada, 22 yıldır kararlılıkla sürdürülen ve artık gelenekselleşen Evvel Temmuz Festivali’nin 23.’süne 22 yılın toplamından daha fazla güç vereceği ifade edildi.
Festivali, depremin ardından, yıkıntının içinde düzenleneceğinin altını çizen Cabir, “Evvel Temmuz, Miladi takvime göre Temmuz’un 14’ü, binlerce yıllık halk geleneğinde bereketli hasat döneminin başlangıcı. Bu toprakların en bereketli kabul edilen ayında, temmuzda, sizleri umudu çoğaltmaya, bereketli topraklarımızda birlikte olmaya davet ediyoruz. Halk arasında dilden dile nesiller boyu yayılan rivayet odur ki Hz. Hızır ile Hz. Musa tam da burada buluşmuş. Biz de sizleri onların hikayesine atıfla bağlar kurmak, birlikte yol almak, yeni yollar açmak umuduyla buraya çağırıyoruz” dedi.
Cabir, açıklamanın ardından şunları söyledi:
“Bu coğrafyanın kadim bayramı Evvel Temmuz bizim için kendi dilimizce, kültürümüzce, inancımızca var olduğumuzu, bu topraklara kök saldığımızı söylemenin, birlikte direnmenin ve birlikte geleceğe dair umudu diri tutmanın sembolü oldu hep. 12 Eylül’ün tekleştirici politikalarından bugüne defalarca, türlü yöntemlerle belleklerden silinmeye çalışıldı Evvel Temmuz ancak direndik, Mehmet Latifeci’den Ali İsmail Korkmaz’a, Abdullah Cömert’ten Ahmet Atakan’a bir direniş hafızasını da ekleyerek sürdürdük. Bu sene ise yıllarca insan hakları mücadelesini birlikte yürüttüğümüz, katkılarıyla Evvel Temmuz Festivali’ni büyüttüğümüz ve 6 Şubat Depremi’nde kaybettiğimiz Hatice Can ve Mithat Can’ın anıları da katıyoruz bu hafızaya.
Evvel Temmuz ruhu geçtiğimiz yıllarda nasıl tarım alanlarımızı, toprağımızı, suyumuzu korumak için mücadelenin, savaş politikalarına karşı barışı savunmanın, eşit yurttaşlık hakkı için direnmenin, kadın ve lgbti+ mücadelesini yükseltmenin, yurtlarından sürülen ve gittikleri yerlerde ayrımcılığa ve şiddete uğrayanların, inancı, ibadeti yasaklananların, iş cinayetlerinde katledilenlerin ezcümle bütün ezilenlerin ve sömürülenlerin seslerine kulak verme çabasının yollarından biri olduysa; 6 Şubat depreminden sonra da kentlerimizi yeniden kurmanın, çatlaklardan sızmanın ve yıkıntılar arasından yaşamı yeniden yeşertmenin alanlarından biri olacak bizim için. Evvel Temmuz nasıl Temmuz’un başlangıcı olan günse biz de bu Evvel Temmuz’da nasıl yeniden başlayacağımızı konuşuyor tartışıyor olacağız.
Geçmiş yıllarda olduğu gibi söyleşilerle, atölyelerle, sergilerle, filmlerle, tiyatrolarla, müzikle birbirimizi duymanın, dinlemenin iyileştirici ve birleştirici gücüne inanıyoruz. Festival, bizlere derin yasımızı ve haklı isyanımızı ifade etme alanı açacağı gibi depremin ardından yeniden toparlanmaya dair de güç veriyor olacak.
Gelin, içinde bulunduğumuz bu çok boyutlu yıkım karşısında çok boyutlu mücadelemiz Evvel Temmuz Festivali’nin birlikteliği, coşkusu ve umuduyla yaşamı el birliğiyle yeniden kurmamıza vesile olsun.
Buradan festivalimize katkı verebilecek, onun bir parçası olabilecek, birlikte örebilecek herkese seslenmek istiyoruz: Gelin, bu toprakların binlerce yıllık kadim tarihini, kültürünü ve direniş ruhunu bu yıl da birlikte anlamlandıralım.”
PİRHA/HATAY
Yoruma kapalı.