İsviçre’de faaliyet gösteren Solidaritätsbrücke (Dayanışma Köprüsü) inisiyatifi, Türkiye ve Suriye’deki deprem mağdurları için bir araya geldi. Basel’de düzenlenen dayanışma yemeğinde
6 Şubat’ta Türkiye ve Suriye’de yaşanan depremlerde on binlerce insan hayatını kaybederken milyonlarca insanın da hayatı olumsuz etkilendi. Devletin yetersiz kaldığı ve yardım götüremediği depremzedelerle ilgili yurtiçinde ve yurtdışında sivil inisiyatiflerin, gönüllü bireylerin dayanışma çalışmaları ise sürüyor. Bu kapsamda İsviçre’de faaliyet yürüten Dayanışma Köprüsü isimli inisiyatif, 200 bin TL’lik bağış topladı.
STK’LAR MUHATAP ALINACAK!
Depremin ardından İsviçre’de gönüllülerin bir araya gelerek kurduğu Solidaritätsbrücke, Bern’de düzenlediği kahvaltının ardından bu kez Basel’de dayanışma yemeği düzenledi. Çok sayıda insanın katıldığı yemekte Solidaritätsbrücke adına Almanca konuşma yapan Asil Keskin, dayanışma vurgusu yaparak, yemek gelirlerinin devlet kurumlarına değil, doğrudan depremzedelere gideceğini belirtti.
Çok büyük bir bölge ve nüfusun depremden etkilendiğine dikkat çeken Asil Keskin, depremzedelerin yaşadığı mağduriyetin kısa sürede giderilmesinin çok mümkün olmadığını belirterek Solidaritätsbrücke’nin uzun vadeli dayanışma çalışmaları da planladığını söyledi.
Asil Keskin konuşmasında yapılacak dayanışmanın doğrudan depremzedelere ulaştırılmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak bunun için sahada çalışma yürüten sivil toplum örgütlerinin, kriz koordinasyonlarının muhatap alınması gerektiğine dikkat çekti.
Solidaritätsbrücke İnisiyatifi olarak bağış kampanyasını Basel’de kurulan “Solidaritätsaktion für Erdbebenopfer in der Türkei/Syrien” derneği üzerinden yürüteceklerini belirtti.
FAHRİYE USTA: DAYANIŞMA YAŞATIR!
Depremin hemen ardından Basel’de kurulan “Solidaritätsaktion für Erdbebenopfer in der Türkei/Syrien” Derneği’nin Başkanı Fahriye Usta bu süreçte doğrudan ve hızlı dayanışmanın çok önemli olduğunu belirtti. Toplanan yardımları dernekleri aracılığıyla hızlı şekilde depremzedelere ulaştıracaklarını söyleyen Usta, “Dayanışma yaşatır” dedi.
TUNCAK YILMAZ: KADER DEĞİL KATLİAM!
Solidaritätsbrücke adına konuşan Tuncay Yılmaz da, siyasal iktidarın “ihmaller ve yolsuzluklar” sonucu “büyük katliama” neden olduğunu söyledi. Yılmaz, “Kader diyerek hesap vermekten kaçmaya çalışıyorlar” diyerek, iktidarın devletin olanaklarını deprem bölgelerine sevk etmekten imtina ettiğini vurguladı.
Tuncay Yılmaz, başta bilim insanları olmak üzere HDP ve diğer muhalefet güçlerinin uzun zamandır iktidarı depreme yönelik önlem alınması konusunda uyardığını hatırlatarak “İktidar, tüm uyarları kulak arkası etti. Bu katliamın baş sorumlusunun Erdoğan’dır. Devlet enkaz altında kalmıştır. Bu çaptaki bir doğal afet için hemen toplumsal seferberlik ve Afet bölgesi ilan edilmesi gerekirken, deprem bölgesinde OHAL ilan edilmiştir. Hüzün ve öfke iç içe geçti” dedi.
SOLİDARİTÄTSBRÜCKE HAKKINDA…
Solidaritätsbrücke İnisiyatifi, kurulma sebebini şu sözlerle aktardı:
“6 Şubat 2023 Pazartesi günü Türkiye-Suriye sınır bölgesinde bir gün arayla Richter ölçeğine göre 7.7 ve 7.5 büyüklüğünde iki yıkıcı deprem meydana geldi. Aralarında büyük sanayi şehirlerinin de olduğu depremden etkilenen 10 ilin yüzölçümü 108.812 kilometrekare; İsviçre, Avusturya, Hollanda, Belçika, Danimarka gibi ülkelerden daha büyük. Deprem bölgesinde son yıllarda Suriye ve Afganistan’dan gelen ve bu illere yerleşen 2 milyon mülteci dahil olmak üzere toplam 13,5 milyonluk bir nüfus yaşıyor. Deprem Suriye’nin kuzeyindeki Halep, Lazkiye ve İdlib şehirlerini de vurdu. Hastaneler ve diğer hayati altyapı dahil olmak üzere binlerce bina çöktü. Ölü ve yaralı sayısı hızla artıyor. Ölü sayısının 150 bine kadar çıkacağı tahmin ediliyor. Yaklaşık 350 bin ev kullanılamaz durumda. Bu da yaklaşık bir milyon kişinin evsiz kaldığı anlamına geliyor. Deprem nedeniyle göç etmek zorunda kalacak insan sayısının 5 milyona kadar çıkabileceği söyleniyor. Dolayısıyla uzun vadeli bir dayanışma faaliyetine ihtiyacımız var.
Depremin merkez üssü ağırlıklı olarak Kürtlerin, Alevilerin ve Arapların yaşadığı bir bölge. İsviçre’deki göçmenlerin büyük bir kısmı bu bölgeden geliyor. Türkiye’nin bu bölgeleri normal koşullarda bile devlet tarafından ihmal edildiği için uluslararası acil yardım daha da önem kazanıyor.
Yukarıda açıklanan felaket durumu nedeniyle, İsviçre ve Türkiye/Suriye arasında uzun vadeli bir yardım köprüsü kurmak amacıyla 6 Şubat 2023 tarihinde İsviçre’de “Dayanışma köprüsü inisiyatifi”ni kurduk. Şimdilik Türkiye ve Suriye depremi odaklı çalışıyor olsak da hedefimiz dünyanın neresinde olursa olsun dayanışmaya ihtiyacı olanlarla birlikte çalışabilmek.
İsviçre’nin pek çok kantonunda destekçileri bulunan inisiyatifimiz, deprem mağdurları ile doğrudan dayanışmayı amaçlamaktadır. Bunun için deprem bölgesinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla yakın işbirliği içinde çalışıyoruz.
Dayanışma için sivil toplum kuruluşlarını tercih etmemizin nedeni mevcut siyasi iktidara olan güvensizliğimizdir. Güvensizliğimizin temel nedeni, Erdoğan hükümetinin daha önceki doğal afetlerde toplanan yardım fonlarını (yaklaşık 2 Milyar CHF) gerektiği gibi kullanmamasıdır. Ayrıca doğrudan deprem bölgesinde çalışan STK’lar depremzedelerle dayanışmamızı daha hızlı ve hedefe yönelik bir şekilde sağlayacaktır. Uluslararası dayanışma olmadan, dünya tarihinin bilinen büyük kara depremi olarak kabul edilen bu felaketle başa çıkamayız. İşte bu yüzden ‘şimdi dayanışma zamanı’ diyoruz.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.