PİRHA – Depremzedeler için Serçeşme Cemevi misafirhaneye dönüştürüldü. Yönetim Kurulu Üyesi Emel Uzman, tüm ihtiyaçların El Ele El Hakk’a düsturu ile karşılandığını belirterek “Yolun bize öğrettiği, biraz da sol ideolojinin bıraktığı bir miras bu. Geçmişten bize böyle bir miras bıraktılar, bugün biz yapıyoruz, yarın da çocuklarımıza bu mirası devredeceğiz” dedi.
Maraş merkezli depremlerin ardından bulundukları şehirleri terk etmek zorunda kalan ailelere Ankara’daki Serçeşme Cemevi kapılarını açtı. Toplamda 24 kişi için 6 oda hazırlandı. Her odaya bir aile yerleştirilirken, banyo, yemekhane ve mutfak ihtiyaçları için de uygun ortamlar hazır hale getirildi.
Serçeşme Cemevi Yönetim Kurulu Üyesi Emel Uzman, “Dünyada herhalde böyle büyük acılar çok fazla görülmemiştir. Olağanüstü bir acıyla karşı karşıyayız” diyerek yapılan hizmetin detaylarını anlattı.
Hünkar Hacı Bektaş Veli Vakfı ve Serçeşme Cemevi olarak depremin yaşandığı ilk andan itibaren hazırlanmaya başladıklarını anlatan Uzman, şu bilgileri paylaştı:
“Bu işi sessiz götürmekten yana olduğumuzu söyleyeyim. Açıkçası dergahın bereketi bu acılı günümüzde buraya yansıdı. Burada bir hazırlığımız yoktu, hemen derslik olan odaları misafirhaneye çevirdik. Ailelere 7-8 kişilik odalar yaptık. Ardından sağlık hizmeti için bir grup oluşturduk. Yönetim kurulu üyesi hemşire, doktor ve sınıf öğretmeni arkadaşlarımızın burada hizmetleri olacak.”
“ÇOCUKLAR UNUTULMADI”
“Çocuklar için oyun alanı hazırladık. Oyun odasını hazırladıktan sonra çok sayıda pedagog, çocuk psikoloğu ve sınıf öğretmeni başvurusu aldık. Bugün çocuklar, hocalar eşliğinde ilk eğitimini, ilk oyunlarını oynadılar.
Büyükler, yaşamı boyunca bazı acılara alışmış oluyor ama çocuklar tamamen açıkta kalmış bir noktadalar. Burada şu an için çok ilgi gösteriliyor ama yarının kaygısını çocukların bakışında dahi yakalamak mümkün. 7 aylık minicik bir bebeğimiz var burada. Öyle bir aile ortamı oluştu ki burada akşam çay eşliğinde muhabbetlerimize de başladık. 6 ve 7 yaşlarında 4 çocuğumuz var. Ayrıca ortaokul ve lise öğrencilerinin yanı sıra bir de hukuk fakültesi öğrencimiz var. Ağırladıklarımız arasında berberlik yapan bir aile babası, ayrıca sıva ustası olan, yıllarca emek vermiş ve kendince bir ev yapmış ancak o da yıkılmış… Bu aile ise 19 kişilik.”
“DEMOGRAFİK YAPININ DEĞİŞECEĞİ NOKTASINDA KAYGILARIMIZ VAR”
Emel Uzman, yaşanan deprem sonrasındaki göç durumunun üzerinde durarak “insanların kendi kültür ve yaşamlarından koparılmasının önüne geçmek için yapacaklarımızı şimdiden düşünmemiz gerekiyor” dedi. Dayanışma gösteren herkese teşekkürlerini sunan Uzman, şöyle devam etti:
“Siyasiler ve siyasi iktidar her ne kadar ayrım gözetirse gözetsin bizim hanemiz Gönlümüz mekanımız hiç ayrımsız herkese açık oldu. Bu anlamda bizler bir hizmet vermeye çalışıyoruz. Gıda ve bütün ihtiyaçlarımız El Ele El Hakka düsturu ile büyüdü ve karşılandı. Gelen canlar kendileri yemeklerini hazırlıyor. Hatta ben onların sofralarına mihman da oldum, hoş bir muhabbet eyledik.
Ne kadar kalacaklar bilmiyoruz. Okula gidecek çocuklar için de başvurular yapacağız. Bir telefonla diş hekimi ihtiyacımızı, gözlük ihtiyacını halledebildik. Çocuklarla ilgili bir arkadaşımızı görevlendirdik, oyuncak, kitap gibi materyalleri getiriyor. Ayrıca dergaha gönül vermiş hizmetli canlarımız her gün erken saatte buraya geliyor ve gece 10’dan (saat 22.00) sonra buradan gidiyorlar. Bir tarafta bir devlet çizgisi var bir tarafta halk var. Halkın yanında olanlar ile bu mücadelede iş kotardık. Yapılanı büyük bir dayanışma olarak görüyorum.
Belki de bu, yolculuğumuzun başlangıcı. Bundan sonraki süreçte neler yaşayacağımızı düşünme noktasında değiliz, fırsat da bulamadık. Ama demografik yapının bile değişeceği noktasında çok ciddi kaygılarımız var. Sanki zorunlu bir göç hikayesi gibi. O nedenle bundan sonraki süreçte de aslında sivil toplum örgütleri, dergahlar, cemevleri, meslek odaları, insanların kendi kültür ve yaşamlarından koparılmasının önüne geçmek için yapacaklarımızı şimdiden düşünmemiz gerekiyor.
Gerçekten toplumsal duyarlılık insan olma ayrı bir şey. Biraz yolun bize öğrettiği biraz da sol ideolojinin bıraktığı bir miras bu. Aslında bugün bu işi biz ortaya çıkarmadık. Geçmişten bize böyle bir miras bıraktılar, bugün biz yapıyoruz, yarın da çocuklarımıza bu mirası devredeceğiz.”
“BÜYÜK DEDEM DE DERGAHTA KİLERDEN SORUMLUYDU”
Hünkar Hacı Bektaş Veli Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Namık Kemal Doğanay da depremzedeler için emek sarf eden bir diğer isim oldu. Cemevi içerisinde her aile için bir oda ayarladıklarını belirten Doğanay, “Toplamda da 6 odamız var. Mutfak yemekhanemiz de mevcut. Bizler malzemeleri temin ediyoruz, aileler kendileri yemeklerini pişiriyorlar.
Biz zaten bu kültürde büyümüş insanlarız. Dergahlarımız kapatılana kadar, yüzyıllar boyunca bu hizmetleri yaptı. Cemevleri kurulduktan sonra da bu işleri yavaş yavaş tekrar yerine getirmeye başladı. Benim dedemin babası Kemteri, Hacı Bektaş Dergahı kapatılmadan önce mutfağın kiler işlerini yaparmış. Şu an ben de burada benzer işleri yapmaktayım. Yani o kültürü devam ettirmek de bizim açımızdan çok güzel bir duygu” ifadelerini kullandı.
“HİZMET ETMEKTEN ONUR DUYUYORUZ”
Hünkar Hacı Bektaş Veli Vakfı’nın kurulduğu günden bugüne cemevinde hizmet yürüten Hikmet Otlu ise depremzedeler için çalışmaya ortak olan isimlerden biri. Daha önceden cemevinde 40 yemekleri, cenaze kaldırma gibi hizmetlerin verildiğini belirten Otlu, şu anda depremzedeler için yapılan yardımın da çok kıymetli olduğunu vurguladı. Hizmet etmekten ötürü mutlu olduğunu belirten Otlu, “Hizmetlerimi canı gönülden, seve seve yapıyorum. Bir insanı mutlu edebiliyorsak, bir çocuğu burada mutlu şekilde karşılayabiliyorsak, bir vatandaşımızı gönül hoşluğu ile misafir edebiliyorsak bizim için güzel bir şey. Vatandaşlarımız da çok duyarlı. Herkes gerekli yardımı yaptı ve yapacaktır. Bu yola bu dergaha bağlı insanlarımızın yardımları devam ediyor. Herkese hizmet etmekten ötürü onur duyuyoruz” dedi.
Eren GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.