PİRHA-Deprem bölgesindeki izlenimlerini paylaşan Bahçelievler Hacı Bektaş Veli Derneği Başkanı Ufuk Emre Bektaş, “Tamamen yok olmuş şehirler ile karşılaştık. İyi ki cemevlerimiz, sivil toplum örgütlerimiz var. Bölgede cemevlerimizin yetkin olması büyük bir kazanım olmuş. Hemen komiteler kurulmuş. Oradaki mahalleleri gezdik. İnsanların tutunduğu yerler cemevlerimizdi” dedi.
Maraş merkezli 10 ili etkileyen iki depremin ardından Türkiye’nin birçok yerinden deprem bölgesine giden Alevi kurum yöneticileri, insanların ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalar yürütmeye devam ediyor. Depremin etkilediği her ilde kriz masaları oluşturan Alevi kurumları büyük bir dayanışma ile halkın yaralarını sarmaya çalışıyor.
Bahçelievler Hacı Bektaş Veli Derneği Başkanı Ufuk Emre Bektaş da deprem bölgelerindeki izlenimlerini Can TV‘deki ‘Deprem Özel’ programında paylaştı.
“GİTTİĞİMİZ HER YERDE ÇARESİZLİK VARDI”
Depremin ikinci gününde Malatya’ya gittiklerini belirten Bektaş, bir haftalık bölge ziyaretlerini Antakya’da tamamlayarak İstanbul’a döndüklerini söyledi. Bektaş şöyle konuştu:
“Korkunç bir felaketle karşı karşıyayız. Oradaki tablo iyi değil. Depremin ikinci günü bölgedeydik. Malatya ile başlayan, Antakya’da bitirdiğimiz bir haftalık bir süreçti. Malatya merkezde çok büyük bir yıkım ile karşılaştık. Şok olduk. Yeni yapılmış yapıların yıkıldığını gördük. Adıyaman’a geçtik Malatya’yı unuttuk. Acılar o kadar üst üste katlanmış durumdaydı ki. Her gittiğimiz yerde çaresizlik hakimdi. Ama insanlar büyük bir dayanışma içindeydi. Alevi kurum yöneticileri olarak bölgedeki kurumları ziyaret ettik. Kriz masalarının oluşturulması ve gerekli ihtiyaçların karşılanması için büyükşehir ile koordinasyon sağlamak amacıyla da gittik.
“İYİ Kİ CEMEVLERİMİZ, SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİMİZ VAR”
Tamamen yok olmuş şehirler ile karşılaştık. Yüzbinlerce insan mağdur ve öksüz. O kadar sahipsiz bırakılmışlar ki, dönerken şunu söyledik: İyi ki cemevlerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, demokratik kitle örgütleri, meslek odaları var. İyi ki dayanışmayı sağlayan bunca gönüllü arkadaşımız var.
“Devlet yok” diyenler hain ilan edilecekse, yargılanacaksa işte buradayız, gelsinler. Dördüncü ve beşinci günlerde de gittiğimiz birçok yerde ne bir AFAD yetkilisi ne bir çadır vardı. Tamamen sivil dayanışma ile bir mücadele hali vardı.
Bu ülke bir fay hattı üzerine kurulu evet ama 20 yıllık iktidar süreci boyunca deprem öncesine yönelik gerekli çalışmalar tertip edilmedi. Kriz yönetimini de yapamadılar. O kadar güçlü gösterdiğiniz devlet bu muydu?”
“BÖLGEDE İNSANLARIN TUTUNDUĞU YERLER CEMEVLERİMİZDİ”
Bölgeye giden yardım malzemelerinin dağıtımı noktasında ayrımcılık yapıldığına ilişkin gözlemi olduğunu da belirten Bektaş, “Alevi örgütleri ve toplumun vicdanlı kesimleri çıkıp depremin ikinci, üçüncü gününde “Bakın ayrım yapıyorsunuz. Bırakın biz kendi yaralarımızı kendimiz sararız. Tırlarımıza dokunmayın. Bırakın yardım götürülmeyen yerlere götürelim” demeseydik bugün belki hala ulaşılmamış olunacaktı çoğu yere. Toplumsal baskıdan dolayı buralara gidildi. Bölgelerde ayrım da, acizlik de, iş bilmezlik de vardı.
Bölgede cemevlerimizin yetkin olması büyük bir kazanım olmuş. Hemen komiteler kurulmuş. Maraş Pazarcık’ta Alevi Kültür Dernekleri’nin şubesi ile yine o bölgede Dersim Belediyesi’nin yaptığı çalışmalar, dayanışma hali, pozisyon alma, krizi yönetme, ihtiyaçlar dahilinde “Ne yapabiliriz?” hali biraz daha hızlı gelişmiş. Oradaki mahalleleri gezdik. İnsanların tutunduğu yerler cemevlerimizdi” ifadelerini kullandı.
Programın tamamını buradan izleyebilirsiniz.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.