PİRHA- Yaşanan depremlerin ardından bölgede bulunan yurttaşlardan yardım çağrıları gelmeye devam ediyor. Ailesi Hatay’da enkaz altında kalan Sebile Yürek, “Ailem enkaz altında ve bu saate kadar hiçbir yetkili, arama kurtarma ekibi buraya gelmedi. Enkaz altından hala sesler geliyor. Onları konuşturmaya çalışıyoruz, hayatta tutmaya çalışıyoruz. Tek isteğimiz arama kurtarma ekiplerinin gelip onları çıkarması” dedi.
Maraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6’lık depremlerde hayatını kaybedenlerin sayısı her geçen dakika artıyor. Depremin yıkıcı etkisi Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Antep, Urfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da şiddetli bir şekilde hissedildi.
Yaşanan depremlerin ardından bölgede bulunan yurttaşlardan yardım çağrıları gelmeye devam ediyor. Depremin üzerinden 36 saat geçmesine rağmen hala yardım gitmeyen birçok yer var. Özellikle Hatay ve Adana’ya tek bir devlet yetkilisinin bile gitmediği, insanların tamamen kaderine terk edildiği bilgileri geliyor.
Sebile Yürek isimli yurttaş, Hatay’ın Defne ilçesinde bulunan Armutlu mahallesi İcadiye sokakta neredeyse tüm binaların yıkıldığını ve şu saate kadar hiçbir arama kurtarma ekibinin, yardımın gitmediğini söyledi.
“HATAY’DA NEREDEYSE SAĞLAM BİNA KALMAMIŞ DURUMDA”
Ailesinin hala enkaz altında olduğunu belirten Sebile Yüksel yaşadıklarını PİRHA’ya şöyle anlattı:
“Depremin olduğunu öğrendiğimiz an çıkıp buraya geldik. Normalde Ankara’da yaşıyorum ben. Ailemin olduğu apartman tamamen yıkılmış durumda. Ailem enkaz altında ve bu saate kadar hiçbir yetkili, arama kurtarma ekibi buraya gelmedi. Bizler ulaşamıyoruz. En son aradığımızda yola çıktık dediler, saatler geçti hala gelen giden yok. Annem, babam, kardeşim, kuzenlerimiz, akrabalarımız göçük altında şu anda. Bu mahallede hatta Hatay’da neredeyse sağlam bina kalmamış durumda. Her yer yıkık.
“35 SAATİ GEÇTİ HALA TEK YETKİLİ GELMEDİ”
35 saati geçti şu anda. Ailelerimiz, yakınlarımız göçük altında ve bizler yakınları olarak buradayız. Hala sesler geliyor. Onları konuşturmaya çalışıyoruz, hayatta tutmaya çalışıyoruz. Kendi imkanlarımız da kıyıda olan bir kişiyi çıkartabildik ama enkaz ve molozlar çok fazla. Bunlar için makineler gerekiyor. İnsanların kaldırabileceği şekilde enkazlar yok. Mutlaka iş makineleri gelmesi lazım. Bizler çok denedik. Ellerimizle kazdık ama ne yazık ki enkaz altındakilere ulaşamıyoruz, çıkartamıyoruz. Sadece seslerini duyabiliyoruz. Elimizden bir şey gelmiyor. Molozlar çok ağır ve kalkmıyor.
“ÇOK ÇARESİZİZ, ENKAZ ALTINDAKİLERİN SESLERİNİ DUYUYORUZ AMA YARDIM EDEMİYORUZ”
Burada ne çadır ne gıda hiçbir şey yok. Herkes yakınlarından haber almayı bekliyor. Herkes enkazların başında bir umut bekliyor. Hava çok soğuk. Kendi imkanlarımızla arabalarda kalıyoruz. Olmayanlar ateş yakıyor, ısınmaya çalışıyor. Elektrik yok, hava kararınca burası kapkaranlık oluyor. Şarjımız çok az, telefonlar çekmiyor, internet çekmiyor. Ulaşamıyoruz sesimizi duyuramıyoruz. Yiyecek içecek yok. En çok istediğimiz şey arama kurtarma, AFAD. Gelsinler enkaz altındaki insanları çıkarsınlar. Hala yaşayan, sesleri duyulan insanlar var. Çok çaresiziz. Seslerini duyuyoruz ama yardım edemiyoruz. Çok zor bir durum yaşıyoruz.
“İNSANLAR DONMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA”
Hava bugün biraz güneş açmıştı ısınmıştı ama 2 gündür yağmur yağıyor ve şu anda da soğumaya başladı. İnsanlar donma tehlikesiyle de karşı karşıya. Burada insanlar perişan durumda ve şu ana kadar tek bir yardım, tek bir yetkili buraya gelmiş değil. Biz Ankara’dan duyunca hemen çıkıp geldik ama hiçbir devlet yetkilisi buraya gelemedi şu anda. Hiçbir yerden haber alamıyoruz. Biz gelirken yollar açıktı, hemen gelebildik. Şu an ne oluyor ne bitiyor haberimiz de yok. Çünkü internet yok. Telefonlar çekmiyor, yiyecek, içecek, gıda buradaki insanların her şeye ihtiyaçları var.”
“TEK İSTEĞİMİZ ARAMA KURTARMA EKİPLERİNİN BURAYA GELİP ENKAZ ALTINDAKİLERİ ÇIKARMASI”
Hastanelerin de yıkıldığını belirten Sebile Yürek, “Biz enkaz altından birisini kendi imkanlarımızla çıkardık ancak belden aşağısı kötü durumdaydı. Bütün hastaneler yıkılmış tek bir hastane kalmış sadece. Oraya götürdük. Benim ailemin bulunduğu apartmanda yaklaşık 25 hane vardı. 25 aile şu an enkaz altında. Tam olarak kaç kişi var bilmiyoruz. En önemli isteğimiz AFAD’ın, arama kurtarma ekiplerinin buraya gelmesi ve enkazdan insanları çıkarması. Burada ellerimizle biz çıkarmaya çalıştık, her yerimiz kesildi. Ellerimiz, kollarımız yaralandı ama o büyük molozları bizim kaldırmamız mümkün değil. Bunlar için makineler gerekiyor. Bunların bir an önce buraya gelmesini istiyoruz. Ayrıca burada dışarıda insanlar perişan halde, her şeye ihtiyacımız var” diyerek isyan etti.
Melis CİDDİOĞLU/ANKARA
Yoruma kapalı.