Alevi Haber Ajansi

Kılıçdaroğlu: Dikta yönetimini demokratik yollarla sonlandıracağız-VİDEO

PİRHA-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, adaletin olmadığı bir yerde düşünce özgürlüğü, hak, hukuk olmayacağının altını çizerek, “En büyük gücüm bu ülkenin gençleri. 7.5 milyon gencimiz ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. Ya bir dikta yönetimine kalıcılık sağlayacağız ya da bir dikta yönetimini demokratik yollarla sonlandıracağız. İkincide benimle beraber olmaya hazır mısınız?” diye sordu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.

81 ilden gelen 600 gencin katıldığı grup toplantısında CHP lideri Kılıçdaroğlu, kendisini ‘DNA testi’ üzerinden hedef alan MHP lideri Devlet Bahçeli’ye, “Vallahi güzel bir öneri ama bir şartım var. Beraber DNA testi yaptıracağız, kimin ne olduğu çıksın ortaya. Benim kim olduğumu öğrenmek istiyorsan Konya’nın Akşehir’ine gideceksin. Seyyid Mahmudi Hayrani Türbesi’nde bir Fatiha okuyacaksın. İki, İstanbul Müftülüğü’ne gideceksin Kuyudi Kadime Arşivi’ne bakacaksın. Benim kim olduğumu öğreneceksin. Kim olduğumu biliyorum, herkesin kimliği nasıl şerefiyse benim kimliğim de benim şerefimdir” dedi.

“GENÇLERE KATIKSIZ GÜVENİYORUM”

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında şunları ifade etti:

“Siz haykırıyorsunuz adalet istiyorsunuz. Adaletin olmadığı bir yerde düşünce özgürlüğü, hak, hukuk olmaz. En büyük gücüm, bu ülkenin gençleri yani sizlersiniz. 7,5 milyon gencimiz ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. 7,5 milyon gencin tarihsel bir sorumluluğu var. En büyük gücüm bu ülkenin gençleri. 7.5 milyon gencimiz ilk kez sandığa gidip oy kullanacak. Ya bir dikta yönetimine kalıcılık sağlayacağız ya da bir dikta yönetimini demokratik yollarla sonlandıracağız. İkincide benimle beraber olmaya hazır mısınız?

Şu anda Türkiye’de iki tür medya var. Bir, gazetecilerin hakkını veren, eleştirel olarak olaylara bakan, özgürlükçü medya. Burada görev yapanlar gerçek anlamda birer gazeteci. Bu özgür medyada görev alan ve kalemini satmayan bütün gazetecilere buradan selamlarımızı saygılarımızı gönderiyoruz. Kalemini, dolayısıyla iradesini satan gazetecilere gazeteci denmez. Onun adına havuz medyası denir. Kalemini satan insandan gazeteci olmaz. Havuz medyasının neler yaptığını, toplumu nasıl kamplaştırdığını gayet iyi biliyoruz. Yalanın her türlüsünü rahatlıkla yazabiliyorlar, çizebiliyorlar, söyleyebiliyorlar.

Havuz medyası her kanaldan besleniyor. En büyük kaynağı beşli çete. Beşli çetenin varlık nedeni havuz medyasıdır. Havuz medyasının varlık sebebi de beşli çetedir. O yüzden söylüyorum geliyor gelmekte olan, beşli çeteyi bulacağız ve yakalayacağız onları. Dezenformasyon yasasını getirmelerinin temel amacı Saray ve şürekasının ve onun beslemelerinin yaptığı yolsuzlukları kimse yazmasın diye.

Getirdiler bir kanun teklifi. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi başka arayışların içine de giriyorlar. Hangi arayışa girerlerse girsinler gençler doğruları görecektir. Ben bu ülkenin gençlerine katıksız güveniyor ve inanıyorum. Sizler bu ülkeyi gerçek anlamda değiştireceksiniz.

10 milyon Euro rüşvet dağıttılar. Buradaki mahkemede gizlilik kararı aldılar kimse öğrenmesin diye. Ama Siemens bir Alman firması ve Almanya’da da mahkeme var. Oradan öğreniyoruz. Rapordan okuyorum… ‘Siemens Türkiye’nin verdiği 10 milyon Euro’nun yüzde 30 Türk devlet görevlilerine… Yüzde 20 Kolin’e… Yüzde 20 TCDD yetkililerine… Yüzde 20 Siemens ile Kolin’i buluşturan aracılara… yüzde 10’u Siemens Türkiye’nin yöneticilerine verdik’ diyor.

TÜRKİYE’Yİ YÖNETEMİYORSUNUZ

Dış güçler Türkiye’yi bu hale getirdiyse peki siz neredeydiniz? Siz demek ki Türkiye’yi yönetemiyorsunuz. Efendim son mermiyi de ekonomiye sıkmışlar. Şu akla bakar mısınız? Devleti yönetemediklerini itiraf ediyorlar. Şu anda ülkeyi yönetenler çok açık bir şekilde halka yalan söylüyorlar. Ne diyorlar, ‘biz faize karşıyız, faizi indireceğiz’ diyorlar. İndirin. Hangi faizi indirdiler? Kimin faizini indirdiler? Merkez Bankası’nın bankalara açtığı faizi indirdiler. Yani halkın faizini değil.

“Sırf daha iyi arabaya binmek, daha iyi telefon alabilmek, daha iyi konsere gidebilmek gibi süfli heveslerle ellerin yani başka ülkelerin kapısına varanlara acıyarak bakıyorum” diyor. Sevgili gençler bu dili sakın kullanmayın. İnsanınıza saygılı olun. Bu dil kutuplaşmayı yaratan bir dildir. Böyle bir dili kendi gençlerine niye kullanıyorsun? Sen ülkede iş verdin de çalışmadı mı? Türkiye’deki gençler sarayın ya da havuz medyasının beslemeleri olmak istemediler. Bu gençler çalışarak, üreterek, kazanarak kendilerine daha iyi bir yaşam kurmak istediler.

Onlar bizi zaman zaman tahrik ederek sokaklara çekmek istiyorlar. Cam çerçeve indirtmek, polisleri üstümüze salmak istiyorlar. Çok dikkatli, çok kararlı, hep birlikte sandığı bekleyeceğiz. Sandık geldiği zaman her birimiz tek tek sandığa gideceğiz. Türkiye’nin kaderini hep birlikte değiştireceğiz.

Gençlik hayal kurmak demektir. Hayal kurmaktan sakın vazgeçmeyin. Güzel hayalleriniz olsun. Bir şeyden emin olmanızı isterim. Sizin hayalleriniz benim hedefim olacak ve biz o hedefi gerçekleştireceğiz.

Dün akşam bir video yayımladım. Çok önemli bir konu hakkında halkımıza seslendim. ‘Saray beni iyi dinledin. Kadınların duygularını inançlarını istismar ettiğini yeter bugün kanun teklifimizi gazi meclisimize vereceğiz. Artık kanunu çıkaralım ve bu çağ dışı tartışma bitsin. Yüreği yeten de peşimden gelsin.’ Bu yaraları kapatmaya ant içtim. Omuz omuza, yan yana yapacağız dostlarım.”

PİRHA/ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak