PİRHA- 15 Ekim 2021’den bu yana itirafçı iddialarıyla Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İleri Kızılaltun 15 Ağustos gününden bu yana ölüm orucunda. Grup Yorum emekçisi Bahar Kızılaltun, eşi İleri Kızılaltun’un sağlık durumunun kötüye gittiğini, bir arkadaşıyla kaldığı hücrede üçüncü bir kişiye ihtiyaç olduğunu, sohbet etme hakkının engellendiğini duyurdu.

Silivri Cezaevi’ndeki Sibel Balaç 19 Aralık 2021’den, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Gökhan Yıldırım ise 25 Aralık 2021’den beri açlık grevinde. Balaç ve Yıldırım’ın öncelikli istekleri adil yargılanmak.

15 Ekim 2021’den bu yana itirafçı iddialarıyla Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İleri Kızılaltun da, Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım gibi adil yargılanma talebiyle 15 Ağustos’ta ölüm orucuna başladı. Kızılaltun’un hala iddianamesini dahi görmediği, 6 Ekim’de ilk duruşmasının görüleceği öğrenildi.

Kızılaltun, Adalet Bakanlığına geçen hafta yazdığı dilekçede, Yıldırım ve Balaç’ın sağlık durumlarının riskli olduğunu, talepleri konusunda adım atılması gerektiğini yazmıştı.

İleri Kızılaltun’un eşi Grup Yorum emekçisi Bahar Kızılaltun, bir video çekerek İleri Kızılaltun’un görüşüne gittiğini, moralinin iyi olduğunu belirtti. Kaldığı koşulların değiştirilmesi gerektiğini belirten Bahar Kızılaltun şunları dile getirdi:

“İleri şu anda çok ciddi rahatsızlıkları olan, şeker hastalığı olan bir arkadaşıyla birlikte aynı hücrede kalıyorlar. Fakat ikisinin de normal şartlarda bir birine bakabilecek durumları yok. Üçüncü bir kişiye, bir refakatçiye ihtiyaçları var. Ancak bir birlerine yardımcı olmaya çalışıyorlar. Üçüncü bir kişi talebini ise Silivri Hapishanesi ısrarla ret ediyor, gerekçe olarak da İleri’nin (Kızılaltun) ölüm orucunda olmasını gösteriyor. Bütün hücrelerde herkes üç kişi kalırken, İleri ve arkadaşı iki kişi kalıyorlar, refakatçiye ihtiyaçları olduğu halde.

“İLERİ KIZILALTUN SOHBET HAKKINDAN FAYDALANAMIYOR”

İleri, ölüm orucunda olduğu için sohbet hakkından da faydalandırılmıyor. Yani direnme hakkını kullanmak, ölüm orucu direnişçisi olmak bir cezalandırma biçimine dönüştürülüyor. Direnmek haktır. Zulmün olduğu yerde direnmek haktır. Bu hak yeni cezalandırma biçimleriyle, hak gasplarıyla engellenemez. Silivri Hapishanesi bu uygulamdan vazgeçmelidir. Çünkü bundan bir sonuç alamaz. Nasıl ki Gökhan Yıldırım 20 gündür tek başına tutulurken dirençle, umutla devam ediyorsa direnişine, İleri de aynı şekilde devam edecek. Kaldı ki adaletsizlik arttıkça, Gökhan’a, Sibel’e yaptıkları zulüm büyüdükçe yeni direnişler doğacaktır. İleri de zaten bu zulüm bitmediği için ölüm orucuna başlamıştı. Bu şekilde bir sonuç alamazlar.

Bir an önce koşullarının değiştirilmesini ve refakatçi verilmesini, hakkı olan sohbete çıkarılmasını ve bütün haklarının eksiksiz uygulanmasını istiyoruz. Sibel, Gökhan ve İleri’nin taleplerinin kabul edilmesini istiyoruz.”

PİRHA/ İSTANBUL