PİRHA- PSAKD Genel Merkezi Hukuk Sekreteri Avukat Cafer Koluman, cemevine yer tahsis ettiği için dönemin Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir hakkında dava açılmasının Alevilerin hak mücadelesini engelleme çabası olduğunu kaydetti. Koluman, “Bu dava, yıllardan beri hak mücadelesi engellenmeye çalışılan, hakları gasp edilen, inanç değerleri hiçe sayılan Alevilerin halen cemevlerini tanımamaktır, inancını yok saymaktır” dedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) ve Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’ne (GGC) yer tahsis etme kararı veren 53 belediye meclis üyesi ve bu kurumlarla protokol imzalayan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Osman Baydemir hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’ suçlamasıyla iki yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
İçişleri Bakanlığı’nın raporları doğrultusunda savcılığın açılan davayı değerlendiren Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkez Hukuk Sekreteri Av. Cafer Koluman, bugüne kadar Alevilerin ibadethanesi olan cemevlerini tanımayan, kamusal haklardan faydalanmasının önüne geçen hükümetin bu kararla Alevi toplumunun hak mücadelesini engellemeye dair çaba içinde olduğunu ifade etti.
“DİYARBAKIR’DAKİ ALEVİLERİN TALEPLERİ DUYARLILIKLA KARŞILANDI”
Diyarbakır’da yaşayan Alevilerin cemevi talebiyle dönemin belediye başkanı Osman Baydemir’e taleplerini aktardığını ve bu talebin de kısa zamanda hayata geçirildiğini söyleyen Koluman, “Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Diyarbakır’da 2001 yılından beri faaliyet gösteren bir dernektir. Tabii ki bu derneğin burada faaliyet gösterdiği günden sonra temenni hedefimiz vardı. Burada Aleviler var. Aleviler yaşıyor. Alevilerin kültürüyle barışması, kültürünü tanıması, inancını yaşaması, inancı, inanç hizmetini yerine getirebilmek adına Diyarbakır’da hiç olmayan bir cemevi yapılması gerektiği konusunda bir çalışma yürütüyorduk. Bu çalışmayı yürütmek için sürekli belediyelere başvurumuz oluyor. En son aşamada o dönem Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten Osman Baydemir’le bu konuyu paylaştık. Çok daha büyük duyarlılık sergilediler” dedi.
“OSMAN BAYDEMİR, CEMEVİ PROJEMİZE SON DERECE DUYARLI YAKLAŞTI”
Devletin resmi olarak tanımadığı ve yasal statüsünü kabul etmediği cemevinin ‘kültürel tesis’ olarak Diyarbakır’da hizmet vermeye başladığını hatırlatan Koluman, şöyle devam etti:
“İmar çalışması yapıldı. İlk etapta cemevleri yasal statüye sahip olmadığından dolayı bunu aşmanın hukuki yolları nasıl olur? Dolayısıyla ilk etapta kültürel tesis alanı olan imarda ihya edildi. Cemevleri maalesef halen Alevilerin temel ibadethanesi olmasına rağmen, cem yapılmasına rağmen halen yasal anlamda statüye kavuşturulmuş değil. Dolayısıyla o dönem belediye başkanlığı görevinde olan Osman Baydemir bu konuda son derece duyarlıydı. Çünkü insan hakları mücadelesinden gelmiş, hak temelli bir mücadele olarak görüyor. Alevilerin yok sayıldığını, inanç hizmetlerini yerine getiremedikleri düşüncesinden hareketle burada bir cemevi binası açıldı. İlerleyen süreçte yasal statüye sahip olmaması nedeniyle fiili olarak bir meclis kararı alındı o dönem. Kültürel tesis alanında ve bu kültürel tesis alanında, Diyarbakır’da yaşayan Alevilerin inanç hizmetlerini yerine getirebilmesi için bu meclis kararına istinaden Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’yle Büyükşehir Belediyesi arasında o zaman karşılıklı imzalanan protokol yapıldı. Protokole istinaden de 10 yıllığına inanç hizmetlerimizi yerine getirebilmek adına bedel almaksızın Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’ne tahsis edildi.”
“LAİKLİK İLKESİNDEN DEM VURULARAK DAVALAR AÇILDI”
Av. Cafer Koluman, 1o yıllık süreç içerisinde cemevine arsa tahsis eden dönemin belediye başkanı Osman Baydemir’e bunun üzerinden defalarca dava açıldığını ve bu davaların görevsizlik kararıyla sonuçlandığını belirtti.
Koluman, “Devam eden süreçte cemevi işlemi nedeniyle Osman Baydemir’in milletvekilliği yaptığı dönem hakkında bir fezleke düzenlendi. Yine bu protokol gerekçe göstererek, dini hükümlerin çabası ve çalışması kaynaklı, laiklik ilkesine aykırı olmak. Bir taraftan laiklik ilkesine aykırılığına dem vuruyorlar, fezleke düzenliyorlar, diğer taraftan ise o dönem yani şubat 2012’de meclis kararını alan 53 encümen ve büyükşehir belediye başkanı hakkında dava açıldı, ‘görevi kötüye kullandığı’ gerekçesiyle, bu tahsis kaynaklı. Diyarbakır Asli Ceza Mahkemesi’ne dava açıldı. Diyarbakır Asli Ceza Mahkemesi ise ‘Evet ortada bir suç var. Bu suç yalnız görevi kötüye kullanma değil de zimmet suçu kapsamında kaldığını‘ gerekçe göstererek, Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermek üzere görevsizlik kararı veriyor. Şu an görevsizlik hususu değerlendirilecek” diye konuştu.
“HÜKÜMET, İBADETHANE OLARAK GÖRMEDİĞİ CEMEVİNE GİRİYOR”
Son dönemde yasal statüsü tanınmayan ve ibadethane olarak görülmeyen cemevlerine yönelik hükümet ve mülki amirlerin yoğun ilgisini ve politikalarını hatırlatan Koluman, şunları kaydetti:
“Nasıl bir suç uydurmadır anlayabilmiş değiliz. Çünkü zimmetlik hiçbir durum yok. Görevi kötüye kullanmayı gerektirecek bir durum da söz konusu değil. Şu an ne değişti? Şimdi Şubat 2022’de bu 10 yıllık süre doldu. Son iki yıldır gerçekten de devletin mülki idare amirleri geçen yıldan beri bakanlığının gideri amirleri, kayyumları Alevilere ve Alevi kurumlarına, cemevlerine ciddi anlamda bir yakınlık gösteriyor. Bundan kaynaklı bir taraftan siz yasal statü vermiyorsunuz, diğer taraftan yok saydığınız, cümbüş evi olarak gördünüz. Sözde Aleviler dediğiniz, Alevilerin kutsal mekanlarını ziyaret ediyorsunuz ve Alevilerle bir dayanışma içerisine girmeye çalışıyorsunuz. Demek istediğim o ki, Osman Baydemir’in ya da encümenlerin yaptığı suçsa aynısını şu an kayyum belediyesi yapmış.”
“BU DAVA, ALEVİLERİN İNANCINI VE HAK MÜCADELESİNİ YOK SAYMAKTIR”
Avukat Cafer Koluman, bugüne kadar Alevilerin ibadethanesi olan cemevlerini tanımayan, kamusal haklardan faydalanmasının önüne geçen hükümetin bu kararla, Alevi toplumunun hak mücadelesini engellemeye dair çaba içinde olduğunu söyledi.
Koluman, “Şubat 2022’de yine Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı sıfatıyla 2032’ye kadar bir 10 yıl daha bedelsiz Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’ne Cemevi tahsis edildi. Peki o dönem encümenlerin işlemiş olduğu suç ise o zaman aynısını kayyım belediye de yapıyor. Buna ne demeli? Ortada ciddi bir çelişki var. Esasında bu dava yıllardan beri hak mücadelesi engellenmeye çalışılan, hakları gasp edilen, hakları yok sayılan, inanç değerleri hiçe sayılan Alevilerin halen de cemevlerini tanımamaktır, inancını yok saymaktır, Alevileri ötekileştirmektir. Bu politikaları bitmedi. Biz, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Alevi toplumu bu davanın takipçisi olacağımızı ve o dönem cemevi konusunda hassasiyet ve duyarlık sergileyen bütün canlarla dayanışma içerisinde olacağımızı buradan bildirmek istiyoruz.”
PİRHA/DİYARBAKIR
Yoruma kapalı.