PİRHA-Gezi Davası’ndan çıkan kararlara tepkiler gelmeye devam ederken, konuya ilişkin ‘Vazgeçmiyoruz’ başlığıyla imza kampanyası başlatıldı. Açıklamada “Gezi Parkı eylemleri; siyasal otoritenin yurttaşların kentsel ve doğal yaşamına, onların rızası olmadan müdahale etmesi ve toplumun özgürlük talebinin yok sayılmasına tepki olarak ve anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri hakkı kullanılarak, tüm yurt çapında kendiliğinden gelişen meşru bir toplumsal eylemdir” denildi.
Üçüncü kez görülen ‘Gezi Davası’nda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılananlar hakkında cezalar yağdırmıştı. Uzun süredir tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına, diğer sanıklardan Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi de 18’er yıl hapis cezasına çarptırıldı.
“GEZİ, MEŞRU BİR TOPLUMSAL EYLEMDİR”
Verilen kararlara tepkiler gelmeye devam ederken, konuyla ilgili olarak ‘Vazgeçmiyoruz’ başlığıyla imza kampanyası da başlatıldı. “Gezi Parkı eylemleri; siyasal otoritenin yurttaşların kentsel ve doğal yaşamına, onların rızası olmadan müdahale etmesi ve toplumun özgürlük talebinin yok sayılmasına tepki olarak ve anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri hakkı kullanılarak, tüm yurt çapında kendiliğinden gelişen meşru bir toplumsal eylemdir” denilerek yayımlanan imza kampanyasında şu ifadelere yer verildi:
“VERİLEN KARARLAR KABUL EDİLEBİLİR DEĞİLDİR”
“Sivil toplumun varlığı yurttaşların çoğulcu, katılımcı ve özgür bir ortamda bir araya gelebilmesine bağlıdır. Gezi’ye katılan ve destekleyen milyonlarca insan, Gezi Parkı eylemlerini organize ve/veya finanse ettikleri gerekçesiyle siyasal iktidar tarafından günah keçisi olarak seçilen insanlarla aynı motivasyonu taşımıştır. Sivil toplumun farklı alanlarından seçilen bu değerli insanlara mahkeme tarafından isnat edilen suçların ele alınış şekli ve verilen kararlar kabul edilebilir değildir.
Yoruma kapalı.