PİRHA-21 Şubat Dünya Anadil Günü vesilesiyle açıklama yapan Eğitim-Sen Mersin Şubesi Eğitim Sekreteri Duygu Taner, 21 Şubat Dünya Anadili Günü’nde milyonlarca çocuğun kendi anadilini kullanamadığı, anadilinde eğitim göremediği için başta eğitim süreçleri olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarında mağduriyet yaşamayı sürdürdüğüne dikkat çekerek, “Eğitim sisteminin mevzuatı çok dilli, çok kültürlü, toplum gerçeği dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir” dedi.
Eğitim-Sen Mersin Şubesi, 21 Şubat Dünya Anadil Günü vesilesiyle sendika binasında basın açıklaması düzenledi. Sendika binasında yapılan açıklamayı okuyan Duygu Taner, ‘Dünya Anadil Günü’nün tarihçesine değinerek, “UNESCO Dünya Tehlike Altındaki Diller Atlası’na göre Türkiye’de 18 yok olmuş veya yok olma tehlikesi altında olan dil olduğunu gösteriyor. Bunların üçü tamamen yok olmuş durumda” dedi.
“ANADİLDE EĞİTİM TEMEL HAKTIR”
Duygu Taner, egemenlerin eğitim politikalarına karşı çocukların bilişsel, duygusal ve sosyal açıdan güçlenmesi ve içinde bulunduğu toplumu, dünyayı değerlendirebilecek, eleştirebilecek donanım kazanması için güçlü bir mücadele yürütüldüğüne işaret ederek, “Eşitliği, özgürlüğü, demokrasiyi, insan haklarını, çocuk haklarını güçlendirmeyi talep eden, dolayısıyla biz yönetilenlere dayatılan yaşamın ötesinde başka bir hayatı var etmenin peşine düşen, farklılıklarla birlikte eşitçe yaşanabilecek bir hayata rehberlik eden bir eğitim politikasının ısrarla savunulması gerekiyor. Şüphesiz bu mücadelenin önemli bir parçasını anadilinde eğitim hakkı oluşturuyor” diye konuştu.
“ANADİLDE EĞİTİM ALINMASININ ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALIDIR”
21 Şubat Dünya Anadili Günü’nde milyonlarca çocuğun kendi anadilini kullanmadığını, anadilinde eğitim göremediği için başta eğitim süreçleri olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanlarında mağduriyet yaşamayı sürdürdüğüne dikkat çeken Duygu Taner, “Türkiye’de yaşayan bütün halkların dillerini özgürce kullanmalarının önündeki engellerin kaldırılması ve anadilinde eğitimin yasal güvenceye kavuşturulması gerektiğini savunmaktayız. Kamusal, bilimsel, demokratik, laik ve anadilinde eğitim anlayışının ayrılmaz bir parçası olan farklı anadilleri üzerindeki sınırlamalara son verilmeli, her bireyin kendi anadilini öğrenmesi ve eğitim almasının önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır” diye belirtti.
“ÇOK DİLLİ, ÇOK KÜLTÜRLÜ EĞİTİM SİSTEMİ OLUŞTURULMALI”
Duygu Taner, Eğitim Sen olarak, UNESCO’nun 1999 yılında aldığı kararın ardından dünya çapında kutlanan ’21 Şubat Dünya Anadili Günü’nün yaşadığımız topraklarda gerçek bir kutlamaya dönüşebilmesi için talepleri şu şekilde sıraladı:
“Türkiye’nin çocuk haklarını düzenleyen ilgili uluslararası sözleşmelerdeki maddelere koyduğu çekincelerin kaldırılarak onaylanması gerekmektedir.
1982 Anayasası yerine toplumu bütün dilsel/kültürel çeşitliliği içinde kucaklayacak demokratik bir anayasa hazırlanmalıdır. Yeni anayasanın eğitim ve öğrenim hakkına ilişkin bölümü, insan hakları ve temel özgürlükler ile çocuk hakları konularında düzenlenmiş uluslararası belgeler dikkate alınarak hazırlanmalıdır.
Eğitim sisteminin mevzuatı çok dilli, çok kültürlü toplum gerçeği dikkate alınarak yeniden düzenlenmelidir.
Devlet, dil konusuna sınırlayıcı olarak karışmayı bir kenara bırakmalı; bunun yanı sıra bütün vatandaşlara anadillerinde ve resmi devlet dilinde bir gelişimi garanti etmelidir.
Söz konusu dillerin başta eğitim olmak üzere kamusal alanda kullanılabilmesi için gerekli yasal ve idari düzenlemeler yapılmalıdır.
Türkiye’de kullanılan anadillerine ilişkin net bir envanter oluşturulmalıdır.
İyi bir dil eğitimi için öncelikle öğrencilere nitelikli bir anadili eğitimi verilmelidir.
Okul öncesi dönemde sözlü anlatım, okuma, yazılı anlatım çalışmaları ağırlıklı olmak üzere anadili eğitimi örgün bir cetvel içerisinde başlatılmalıdır.
Halk eğitim merkezlerinde çok kültürlü, çok dilli eğitim ortamları ve olanakları yaratılmalıdır.
Üniversitelerde ülkede kullanılan farklı anadillerine ve kültürlere ilişkin anabilim dalları ve enstitüler kurulmalı ya da kurulanlar dâhil bunların sayısı, niteliği ve etkinlikleri artırılmalıdır.”
PİRHA/MERSİN
Yoruma kapalı.