Alevi Haber Ajansi

Kete: Xızır’da ısrar özgürlükte ısrardır, bu da insanlıkta ısrar etme manasına gelir-2

PİRHA- Evrendeki ikrarlık ve rızalık ilişkisinin ahlak ve özgürlük üzerine olduğunun altını çizen Pir Zeynel Kete “Xızır’da ısrar özgürlükte ısrardır, bu da insanlıkta ısrar etme manasına gelir. Alevi toplumu bu kadim akılla, direnişçi Alevi hakikatini güncellerse ‘Rıza Toplumu’nu inşa edebilir” dedi. Kete ayrıca, “Alevi inancında kadın mürşidi kâmilullahtır. Yolun sahibi Anadır, sır anadadır, nur candadır, can canan ile Ananın deryasında damladır” ifadelerini kullandı. 

Aleviler için kutsal kabul edilen Hızır ayı içerisindeyiz. Alevi inancında ve toplumsallığında Xızır’ın anlamı ve önemine dair  Şıx Çoban Ocağı’ndan Pir Zeynel Kete sorularımızı cevapladı.

“BÜTÜN HAK YOL YASASI XIZIR AKLI ÜZERİNE İNŞA EDİLMİŞTİR”

DİREN KESER: Xızır’ın Reya Haqi Aleviler için yeri ve önemi tarihi nedir? Dersim Reya haq inancındaki yeri nedir? 

ZEYNEL KETE: Rêya Heq Alevi mensupları gulbanklarını söylerken Xızır’dan, Haktan, Bahri xweda’dan başlayarak Ortadoğu’dan ve Mezopotamya da hakikat ve özgürlük arayışında bulunan bütün hakikatçilerin isimlerini söylerler. Bu şu anlama geliyor. Xızır aklı olmadan hiç bir peygamber, hakikat ve özgürlük arayışçısı, Evliya, Enbiya hak deryasında kendisini var edemez. Bütün peygamberler Xızır aklına ulaşarak peygamber olmuşlardır. Bu akıl olmasa 124 bin Nebi 18 bin alem olmazdı. Bütün Hak yol yasası ( Hakkın emri rızası) Xızır aklı üzerine inşa edilmiştir. Evrendeki çark-ı pervaz da bu akıl üzerinde var olmuştur.

Xızır aklı, Gılgameş destanında utnapiştim şeklinde görünmüş, Zerdüşt peygamberi dağa çıkaran dağ keçisi (Bezkuvi) donunda yaşlı bir bilge, Cebrail’e rehberlik yapan arifane ve dervişane pir u Pak bir akıl,  İbrahim’e ikrarlaşmayı anlatan masum u paklığı temsil eden İsmail’in duruşu, Musa’ya Kızıldeniz’den kaçışı gösteren akıl, İsa peygambere Meryem aklı ve duruşu, Muhammed Mustafa’ya Kırklar Cemi’nde gelen nida olan yol gösteren Nur u Ali ve Selman-ı pak, kadınların darına durduğu Ana Fatma Xızır aklına örnektirler. Kısacası inancımıza göre Xızır aklı olmadan hiç bir peygamber peygamberlik yapamaz, Hakikat ve özgürlük arayışında hiç kimse bulunamaz.

Xızır inancı bir çok kültürde farklı isimlerle anlatılsa da manası aynıdır. Hak deryası yasası değişmez. Araplarda İlyas ve İdris, Elenler’ de Gloukos, Zerdüşt inancında, Avesta’da Gund Hazra, Asurlarda Hıziri, Ermenilerde Sarkis gibi. Dersim’de genellikle Xızır, İlyas şeklindedir.

Şunu diyebiliriz Xızır inancı Rêya Heq Alevi inancında önemlidir, bu inancın içinde en fazla Dersim’de mihenk taşıdır. Xızır Dersim coğrafyasında Hakk’ın kendisidir. “Bin bir ismi vardır biride Xızır/ Her nerede çağırsam orada hazır”  ya da ” Her yerde biz Hakkı hazır biliriz/ Kamil insanları Xızır biliriz/ Bundan gayrısını sıfır biliriz/ Tahmininiz yanlış biz kör değiliz” denilerek çark-ı pervaz halinde olan, zamana anlam katan,  xêlas (zorda, Darda kurtaran) manasına gelir. Xızır Hakk yasasında zamanın çarkıdır. Dersim’de bütün yeminler, ikrarlaşmalar, Xızır üzerinedir. Xızır üzerine yemin edildi mi kesinlikle inanılır.

“RIZA TOPLUMU İKRARLIK VE RIZALIĞI ESAS ALIR”

-Xızır cevheri ve aklının, ahlakla nasıl bir ilişkisi vardır? Xızır ahlakı bu yanıyla Rıza toplumun ahlakı olarak görmek mümkün mü?

Eskiden beri yol ulularımız “edep erkan” derlerdi. Önce edep sonra erkan. Ahlaklı ve buna uygun davranma. Ahlak insana mahsus bir davranıştır. Duygu, akıl ve mantık ölçüleri ahlakta önemlidir. Genel anlamda mutlak olarak iyi olduğu düşünülen ya da belli bir yaşam anlayışından kaynaklanan davranış ve kurallar bütünü, ilkeler bütünü veya huy olarak düşüne biliriz. Toplumunun belirlediği iyi kötü kurallar.

Rıza Toplumu ikrarlık ve rızalığı esas alır. Cümle cana niyaz olunur. Cümle can Hakk’ın varlığının en büyük delilidir. Kainat Hakk’ın cemalini gösterir. Cümle can Hakk’tan bir parçadır. Deryanın damlasıdır. Bundan dolayı Rêya Heq Alevi inancı kâinat ile yâr olmayı en büyük ahlak olarak kabul eder. On sekiz bin alem bir zerre de mevcuttur. Evrene karşı sorumlu olmak, evrenle yar olmak bir ahlak ölçüsüdür.

Evrendeki ikrarlık ve rızalık ilişkisi ahlak ve özgürlük üzerinedir. Bütün evrenin Hakk’ı bilinir. Eskiler dua ederken “ya Hêq, ya Xizir tü pêşta rızkê têr u tur, dar u bêr bidî. Zikê gürê har, marê tazî terkî.  Pêşta rizkê dêr u çîran düra ye zav u zêçen mê bidi” Bu istem yada dua başka hangi inançta vardır. Kâinat ile en üst düzeyde empati kurmak en büyük ahlaktır. Ne demek istiyor; “ya Hakk ya Xızır önce kuşların, hayvanların, sonra ağaçların, bitkilerin rızkını veresin. Çıplak yılanın ve aç kurdun hakkını gözetesin, rızkını veresin. Önce kapı komşunun rızkını sonra çocuklarımın rızkını veresin.” Evrenin, bitkilerin, hayvanların, kurdun, kuşun, yerin, göğün, komşularının hakkını, varlığını kendi varlığından önce kabul eden bir anlayış evrendeki ikrarlık ve rızalığı en üst düzeyde gösterir. Burada bir toplumun politik hafızası söz konusudur.

Alevi inancında “rızkımı veren xweda’dır, kula mihnet eylemem” derler. Devletçi uygarlığa, iktidara, Nahak zihniyete boyun eğmek en büyük ahlaksızlıktır. Dik durmasını bilmeyen ahlaksızdır. Ahlak vicdanla ilgilidir aynı zamanda. Rıza toplumu, rıza kapısı muhannet kapısı değildir. Nahak anlayışa muhannet denir, muhannetin kapısına gidilmez. “Kadir mevlam senden bir isteğim var/ Beni muhannete muhtaç eyleme” denilmiştir.  Muhannet rureştir (yüzü kara), bexerdir (hayırsız), nursuzdur. Alevi cıvatında ceza var eza yoktur. Zaman ve mekan ayrımı yapılmadan hemen hemen her toplulukta; yalan söylemek, cinayet, yalan, zina, hırsızlık, iftira hoş görülmez. Buna toplumsal ahlak veya toplumsal hakikat diyoruz.

TOPLUMSAL HAKİKAT XIZIR CEVHERİDİR

Kısacası Xızır hakikati aynı zamanda zorda, darda olana nazar etmektir. Toplumsal hakikat Xızır cevheridir. Xızır sürekli çarkı pervaz halindedir. Durağanlık kabul edilmez. Bütün evren semah döner. Duranın ahlakı yoktur. Bir birimizin Xızır’ı olmak ahlakı bir duruştur.

Alevi inancında eline, beline, diline sahip olmak bir ahlak ölçüsüdür. Gündelik yaşam bu düstur üzerinedir. Zerdüşt inancında, “iyi düşün, iyi yap, doğru söyle. Kötü ruhun değil, iyi ruhun yanında ol” Oruç elle, belle, dille tutulandır. Zerdüşt peygamberde hakikat “Druğ” karşıtlığıdır. Kürtçedir, yalan anlamına gelir. iki yüzlü, fesat, yalan, hile tamda devletli uygarlığın işidir. Rıza Toplumunda, rıza şehrinde bunların yeri olmaz.

“BÜTÜN CÜMLE CAN, DOĞAYA ŞÜKRANDA BULUNMAK İÇİN ORUÇ TUTAR”

-Bu ayda aynı zamanda Xızır 0rucu tutulur.

Xızır orucu Gaxand’tan sonra başlar. Çıley Rêş de denilir. Mevsimin en zor anlarıdır. İklim olarak son derece çetin, zor, darlığın, kıtlığın yaşandığı demlerdir. Ocak ayının ortasında başlar, Şubat ayının ortasında son bulur. Dört hafta devam eder. Cümle can dardadır.

Xızır orucuna genelde salı günü başlar, perşembe günü biter. Üç günlük bir oruçtur. Cuma günü ise Gavut yapılır. Gavut kutsal bir yemektir.

Kışın çetin şartlarında kurtulmak, cümle canın kendi varlığını devam ettirmek, bahara kapı aralamaktan dolayı Ana Mêzin (doğa, büyük anneye) şükran borcudur. Bütün cümle can, kendi varlığını, doğumunu, devamını sağladığı için doğaya şükranda bulunmak için oruç tutulur. Aynı zamanda darlıkta kurtulmanın nişanesidir.

Xızır aynı zamanda ‘Xweza’ manasına gelir. Kendi doğumunu gerçekleştiren, varlığını devam ettiren, kendini var eden manalarına gelir. Zor şartlarda çıkarak bütün cümle canın varlığını devam ediyor olması önemlidir. Kış bir nevi zorluktur, zulmattır. Bu zor günlerden sonra Hewtemal ve Newroz gelir. Kainatın doğumunu gerçekleştirmesi, vücut bulması, baharın bedenleşmesidir. Artık şardan kurtulmanın habercisidir. Bundan dolayı oruç tutulur. Çünkü Xızır ayından hemen sonra Mart ayı yani Newroz gelir. Yeni gün, yeni yaşamdır. Bunun sevinci vardır. Bütün canlılar çarka girerler, diriliştir. Baharla beraber bütün cümle can renklenir, bir biri ile niyazlaşarak varlığını devam ettirmenin sevincini yaşarlar. Çar anasır bir libasa bürünür, Hakk diye görünür.  Baharla beraber cemre havaya, suya toprağa düşer. Evrende enerji dolaşır. Çar anasır ikrarlaşır. Birbirine rıza gösterirler. İnsanlar da zorda ve dardan kurtulduklarından dolayı sevinçliler, hasret gidericiler. Zorluktan kurtulmanın vefa borcu vardır. Bunu oruçla tamamlarlar.

“BÜTÜN EVREN SEMAH DÖNÜYORSA, XIZIR ANDA VE MEKÂNDA HAZIR VE NAZIRDIR”

-Xızır’ın bir mekanı var mıdır ve zamana dayalı mıdır?

Elbette ki Xızır, hazır u nazırdır. Dersim’de “Xızırê kal hazır û nazirê” denilir. “İhtiyar Xızır hazır ve Nazırdır” buradaki  “kal” daha çok kemalet sahibi, bilge anlamına gelir. Evren sürekli bir çark-ı pervaz halindedir. Cümle can kendi varlığını, doğumunu gerçekleştirir. Çark-ı pervazın bir sebebi vardır. Biz buna Xızır gayreti diyoruz. Bütün evren semah dönüyorsa, Xızır anda ve mekânda hazır ve nazırdır. Xızır yoksa Hakk’ta yoktur. Hakikat Xızır’ın kendisidir. 124 bin nebi 18 bin alem Xızır çarkında gayrete girmektedir.

Xızır ayında her ocak piri mutlaka talibine uğrar, halini hattını sorar, erkandan geçirir. Dar didar, görgü, pirin taliple buluşması genelde Xızır ayında olurdu. Xızır cemleri bağlanır, Xızır kurbanları tığlanırdı. Xızır anlatıları, muhabbetler, cemler, sabahlara kadar sürerdi. Bu cıvatlarda Xızır hafızalarda yenilenirdi. Hakk görünür kılınırdı. Küskünler, dargınlar barışırdı.

“ALEVİ İNANCINDA KADIN MÜRŞİDİ KÂMİLULLAHTIR”

-Xızır ve Ana arasındaki ilişki nedir? Anaların her kelamı sezisi, hisleri, duyguları, yaşamı Xızır’la nasıl bütünleşti?

Alevi inancında kadın mürşidi kâmilullahtır. Yolun sahibi Anadır, sır anadadır, nur candadır, can canan ile Ananın deryasında damladır. Hakk en iyi şekilde kadının bedeninde kendini gösterir. Kadın canlılığın bütün yaşam evrelerini bedeninde taşır. Çar anasır kadının bedeninde mevcuttur. Nasıl ki çar anasır Haktır, Xızır yoksa Hak da yoktur, Hak doğum kapısı ile ispat olur. Hak kapısı rahim kapısıdır. Hak bu kapıdan tecelli eder. Kendinden olan, kendini var eden, kendinden doğan, vardan nur olan kapı kadından mevcuttur.

Evrendeki varoluşun devamı, kendini var etme, var oluş gayreti, krizden kaostan kurtuluş nasıl Xızır’ın özellikleri ise aynı özellikler kadınında özellikleridir. Varoluş, bereket, gayret çarkı varoluş kapısı kadının aklında, bedeninde mevcuttur. Bundan dolayı kadının kemaleti, mürşidi kâmilullah olması Xızır aklı ile yakın özelliklerdir.

Hakk yol kadın komları, Qilanlar ( kılanlar) ocak örgütlemesinin en eski şeklidir. İnsan bilincinin farkına vardığı ilk şey tek başına yaşamayacağı gerçeğidir. Birlikte kom olarak yaşama bilinci bir kemalet kazandırmıştır insana. Bu kemalet kadının sezisi, hisleri, duygularında net olarak görülmektedir. Ahlaki politik toplum dediğimiz inancımızda ki karşılığı ‘Rıza Toplumu’ olan yaşam anlayışı kadın komlarından görünür olmuş, ilk şeklini almıştır. Rêya heq Alevi coğrafyasında, özellikle Dersim bölgesinde ‘Qıle’ kelimesi hala kullanılıyor. Qıle; Kemalet sahibi, bilge kadın, tanrıça Ana kadın manalarında kullanılmaktadır.

ANAKADIN XIZIR GAYRETİ İLE TOPLUMSAL RIZALIĞI İNŞA ETMİŞTİR

Genellikle bilge, kominal düşünen, ahlaki ve politik tarzı olan, bilgelik, önderlik, mürşit anlamlarında kullanılır. Mesleki hane haline getiren, evi xwenedan haline getiren, sorun çözen, xweneyî kuran, çar anasırı ocakta bir araya getirip ocağı yakan Ana kadının kemaletidir. Sorun çözme, çark-ı pervaz halinde olma, barışı sağlama, bereket, bilgelik gibi sıfatlar aynı zamanda Xızır’ın sıfatlarıdır. ‘Rıza Toplumu’nu var eden akıl, başta ahlak, politika ve rızık (ekonomi) alanlarında ciddi bir gayret içindedir. Biz buna Hakk aşkı ve Xızır gayreti diyoruz. Bu alanlarda Anakadın Xızır gayreti ile toplumsal rızalığı inşa etmiştir. Bütün gayret ocak mensuplarının ‘Rıza Toplumu’ şeklinde, cıvat halinde olarak, beslenme, barınma, öz savunma, ekonomi, ve üretimi ikrar ve rızalıkla yürütmektir. Doğum ve doyum yasası arasında ikrarlı bir ilişki vardır. Doğmak ve cümle canın doyması hakkın emri rızasıdır.

Şimdi unutulmuş ama pirlerimiz sofraya gulbank verirken “xwena xizir bî, destê hêşîn navdabî” derlerdi. Yani “eviniz Xızır’ın hanesi olsun, yeşil el sofranızda, hanenin içinde eksik olmasın” manasına gelir.

Kandili kudrette yanan nur yeşil renkte idi. Bu yeşillik Ana Fatma’yı kadını temsil ediyor. Bundan dolayı “heşîni” (yeşerme, yeşillik, varlığının devamı, bereket) anlamlarına gelmektedir. “Hu,hû he (tanrı, Hakk), Şin ( yeşerme), Ni- Nu (yeni) anlamlarına gelir. Heşîni; Hakk’ın yeniden görünür kılınması anlamına gelir. Cümle can, çar anasırda Hakk yeniden görünür kılınır. Bütün bu sıfatlar kadında mevcuttur, aynı zamanda Xızır gayretinde de bunlar mevcuttur. Kısacası Xızıri özellikler Ana Kadın’da mevcuttur.

Geleneksel cem erkanlarımızda Anasız erkan yürütülmez. Ana yolun sahibidir, erkeğe yolu öğretir, postun sahibidir, gözetleyenidir. Ana cem erkanında postu serendir. Post; kemaleti, bilgeliği, sorunları çözmeyi, yolun hakikatini, özgürlüğü temsil eder.

Gelinen aşamada, Aleviler, Alevi kurumları kadın aklı ve kadın değerlerini tanımaz hale gelmişlerdir. Alevilikte kadın mürşidi kâmilullahtır ama Alevilerde bu hakikat unutulmuştur. Alevi kurumları, siyasi ve politik alan, Alevi erkanları kadınsız bırakılmıştır. Mevcut kurumlarda iktidar, Nahak akıl biriktirilmektedir. Nemrudi zihniyet, kendi halinde doğal bir şekilde, Hakk’ın emri rızası ile gelişecek olgular değildir. İktidar ittifakla kurulur. Hile, yalan, zor, Nahak akıldır. Ana Kadın aklı, bireye, topluma, doğaya ikrarlı; Toplumsal ahlakı ve vicdanı esas alan, evrenle en üst düzeyde empati kuran, çar anasırı Hakk bilen, moral değerleri en üst düzeyde içselleştiren, etik ve estetik bir akıldır. Bu aklın, sezginin, duygunun yeniden toplumsal alana akması için Alevi erkanlarının tümünde kadın tarihsel yerini almalıdır. Mevcut kurumlarda kadının iradesi esas alınmalı, sorunların çözümünde çit ( kadının başındaki beyaz örtü) etrafında ikrarlaşmalar sağlanmalıdır. Ananın sütünü Hakk etmek lazım. Bu süt hakkı hak edilmezse, nahak zihniyet hanelerinize kadar girecektir.

“KENTTE DARDA OLAN CANA EL UZATARAK ANCAK ONUN XIZIRI OLUNUR”

-Xızır Alevi doğuşuyla İnancıyla, yaşamıyla, tarihiyle yeniden nasıl buluşturulabilir?

Gelinen aşamada Alevi nüfusunun büyük bir çoğunluğu kentlerde yaşamaktadır. Kentleşme ile beraber dernekleşme başladı. Kentlerde dernekler hakikat inşa merkezleri olmalı. Alevilerin demokrasi talepleri yüksek olmalı. Yaşadıkları mekânlarda her mekanı, cemhane haline getirmeli. Kentte darda olan cana el uzatarak ancak onun Xızırı olunur. Aleviler enerjilerini cemevi yaptırmaya, karşıtlık oluşturmaya harcamadan, emek barış demokrasi insan hakları, hakikat ve özgürlük arayışında olan bütün canlarla birlenmelidir. Ancak o zaman birbirlerinin Xızırı olunur.

“XIZIR’DA ISRAR ÖZGÜRLÜKTE ISRARDIR”

-Xızır’da ısrar “İnsan ve insanlıkta ısrar” ise, Alevi toplumu özgürlük aklını Xızırla yakalaması mümkün müdür?

Alevi inancında Hakk aşkı ve Xızır gayreti olduğu müddetçe darda ve zorda kalınmaz. Bu gayret ‘Rıza Toplumu’nu canlı tutma gayretidir, ahlaki ve politiktir, hakikat ve özgürlük arayışını esas alır. Özlemin, umudun adıdır. Hızır Nahak zihniyete karşı, Hakk’ı görünür kılmanın özlemi, direncidir. Zulme karşı hakikatin ve özgürlüğün beden bulma halidir.

Bütün evren semah dönerken, cümle can beden bulmakta, libasa bürünüp Hakk diye seslenmektedir. Çar anasır bir libasa bürünüp, var oluş çemberini tamamlayıp Hakk diye beden bulur. Bu yeniden doğuş anlamına gelir. Zalimin zulmüne karşı, bütün canların kendini yenilemesi lazım. Xızır’da ısrar özgürlükte ısrardır, bu da insanlıkta ısrar etme manasına gelir. Alevi toplumu bu kadim akılla, direnişçi Alevi hakikatini güncellerse ‘Rıza Toplumu’nu inşa edebilir. SON

Diren KESER/ADANA

İLGİLİ HABER

>Pir Zeynel Kete: Xızır aklı kadın aklıdır

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak