PİRHA- İnsan Hakları Derneği (İHD), “2021 Yılı Baskı ve Tehdit Yöntemleriyle İfade Alma, Mülakat Yapma, Ajanlaştırma ve Kaçırma Olayları”yla ilgili hazırladığı raporu açıkladı. 2021 yılı içerisinde en az 144 kişinin kaçırma, ajanlaştırma ve tehdide maruz kaldığı belirtilirken, 18 yaşından küçüklerin dahi kolluğun baskılarına maruz kaldığı bilgisi verildi.
İnsan Hakları Derneği, 2021 yılı baskı ve tehdit yöntemleriyle ifade alma, mülakat yapma, ajanlaştırma ve kaçırma olayları ile ilgili raporunu, yaptığı basın açıklaması ile açıkladı. İHD Genel Merkezinde yapılan açıklamayı İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan okudu.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal uygulaması ile birlikte devletin baskı politikasının arttığına vurgu yapan Türkdoğan, “Özellikle 2016 yılındaki darbe girişiminin ardından bu alanda yaşanan hak ihlallerinin arttığı, şikâyetlerin etkili bir şekilde soruşturulmadığı ve faillerin cezalandırılmadığı, yapılan başvurulardan ve basına yansıyan haberlerden de anlaşılmaktadır. Türkiye’deki genel cezasızlık politikasının bu tür başvurularda da temel bir yaklaşım olduğu görülmektedir” şeklinde konuştu.
Öztürk Türkdoğan, 2021 yılı Ocak-Kasım ayları içerisinde en az 13 kişinin kaçılarak ajanlık teklifine ya da tehdide maruz bırakıldığını belirtti. Türkdoğan, kaçırılarak ajanlık dayatılan kişilerin, herhangi bir işlem yapılmadan serbest bırakıldığına da dikkat çekerek en az 66 kişinin ise gözaltı yerlerinde veya gözaltı yerleri dışındaki alanlarda ajanlık teklifine ve tehdidine maruz kaldığı bilgisini verdi.
18 YAŞINDAN KÜÇÜKLER DE KOLLUĞUN TEHDİDİNE MARUZ KALDI
Kolluk kuvvetleri tarafından tehdit yönteminin 18 yaşından küçük çocuklara da yöneltildiğini söyleyen Öztürk Türkdoğan, “2021 yılının ilk on bir ayı içerisinde toplamda en az 144 kişinin kaçırma, ajanlaştırma ve tehdide maruz kaldığını belirlemektedir. Son yıllarda devletin baskı politikası haline gelen bu tür uygulamalar nedeniyle mağdur olan birçok kişi hak ihlali gerekçesiyle derneğimize başvuru yapmaktadır. 2021 yılının ilk on bir ayı içerisinde İHD Genel Merkezi’ne 4, İHD İstanbul Şubesi’ne 36, İHD Ankara Şubesi’ne 10, İHD İzmir Şubesi’ne 7, İHD Diyarbakır Şubesi’ne 3, İHD Van Şubesi’ne 2, İHD Batman Şubesi’ne 1, İHD Dersim Şubesi’ne 1 ve İHD Mardin Şubesi’ne 1 kişi olmak üzere toplam 65 kişi başvuru yapmıştır” şeklinde konuştu.
BASKI İÇİN ÖZEL HAYATA DAİR BİLGİLER KULLANILMAKTA!
Öztürk Türkdoğan, 2021 yılında kaçırılıp işkence yapılan Gökhan Güneş ile Hüseyin Galip Küçüközyiğit’i de hatırlatarak, her iki vaka ile ilgili İHD’nin uluslararası başvurularının etkili olduğunu belirtti. Türkdoğan, “Ancak Ağustos 2019’dan beri kaçırılarak kaybedilen Yusuf Bilge Tunç’un akıbeti halen bilinmemektedir” diye de ekledi. Öztürk Türkdoğan, mağdurların özel hayatlarındaki bilgilerin de kullanıldığını belirterek “Yardım edilecekleri vaadiyle ikna edilmeye çalışılmakta, çoğu durumda da tehdit yoluyla ajanlaştırılmaya (muhbirleştirilmeye) çalışılmakta ve kişilere psikolojik işkence yapılmakta. Kişileri tutuklanmakla, kaçırılmakla, ölümle veya işkenceyle tehdit edilmekte ve yasa dışı ajanlığa zorlamaktadırlar. Bazı durumlarda kişiler aile üyeleri, çevreleri ya da tutuklu bulunan yakınları ile tehdit edilmektedir. Tehditler çoğunlukla defalarca tekrar edilmekte; kişilerin sosyal ve psikolojik iyi oluşları olumsuz yönde etkilenmeye çalışılmaktadır” şeklinde konuştu.
“KOLLUĞUN DENETLENMESİNE YÖNELİK KOMİSYON KURMALI”
İHD Eş Genel Başkanı Türkdoğan, tehdit etme, ajanlaştırma ve kaçırma olaylarının çoğunlukla belirli gruplara yöneldiği ve bazı şehirlerde daha yoğun bir biçimde ortaya çıktığının da altını çizdi. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde daha yoğun biçimde kullanılan ajanlaştırma ve kaçırma yöntemlerinin Türkiye’nin her yerinde sistematik bir yöntem olarak kullanılmaya devam ettiğine vurgu yapıldı.
İnsan Hakları Derneği olarak devletin cezasızlık politikasının son bulması gerektiğini söyleyen Türkdoğan, bu tür vakalarda sorumluluğu bulunan faillerin cezalandırılması amacıyla birçok girişimde bulunduklarını da aktardı. Türkdoğan son olarak “Sonuç ve öneriler” başlığı altında şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet savcıları, TCK’da tanımlı tehdit, hakaret, işkence, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, görevi kötüye kullanma gibi birden fazla suç teşkil eden kaçırma ve ajanlaştırma faaliyetlerine sessiz kalmamalı, şikâyetleri etkili bir biçimde soruşturmalı ve failler tespit edilerek devlet korumasından çıkarılarak yargılanmalıdır.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu kolluğun denetlenmesine yönelik olarak bir alt komisyon kurmalı ve başvuruları değerlendirmelidir.
Kolluk Gözetim Komisyonu, bu raporda belirttiğimiz ihlallerle ilgili etkili faaliyetler yürütmelidir.
TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu kanundan kaynaklanan yetki ve sorumluluğu gereği alt komisyon kurarak istihbarat örgütlerinin yasa dışı faaliyetleri konusunda araştırma yapmalı.
Avrupa Konseyi İşkenceyi Öneme Komitesi’nin Türkiye ziyareti esnasında bu konunun üzerine gitmesi sağlanacaktır. Ayrıca, bu konuda BM’nin yetkili mekanizmalarına da gerekli başvurular yapılacaktır.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.