Edirne Cezaevinde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP kapatma davasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hakkında siyasi yasak istenmesine karşı AYM’ye dilekçe verdi.
5 yıldır Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevinde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hakkında siyasi yasak istenmesine ilişkin Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanlığına dilekçe verdi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP kapatma davasında Selahattin Demirtaş dahil 700’e yakın siyasetçi hakkında siyaset yasağı getirilmesini istemişti.
AYM Başkanlığına dilekçe veren Selahattin Demirtaş, iddianameye karşı kapsamlı hukuki savunmayı avukatlarının sunacağını belirtti.
Dışarıda olduğu kadar içeride de “siyasetçi” olmaya devam ettiğine dikkat çeken Demirtaş, “Siyaset yapmak için altın varaklı koltuklara ve saraylara gerek yoktur. Önemli olan nerede olduğunuz değil, yüreğinizin nerede ve kimler için attığıdır. Benim yüreğim her daim yoksul, emekçi halkımızın mazlum yüreğiyle birlikte atıyor. Halkımızın yüreğinin de benimle birlikte attığını biliyorum. Bana siyaset yapma zeminini sağlayan en önemli etken de budur” ifadelerini kullandı.
Demirtaş’ın dilekçesi şu şekilde:
“Sayın Başkan, değerli üyeler,
İddianameye karşı kapsamlı hukuki savunmayı avukatlarım Mahkemenize sunacaklar. Ben sadece, birkaç cümleyle düşüncelerimi arz etmek istiyorum.
“Kürt-Zaza”, “Müslüman”, “başı kapalı”, “yoksul” bir “kadın” doğurdu beni. Anamın bütün kimlikleri bu coğrafyada sorun olarak görüldüğünden, ben de benzerlerim gibi doğuştan ve mecburen siyasetçiyim.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı siyaseti koltuk, makam, mevki ve parti üyeliğinden ibaret sanıyor olsa gerek ki, bana siyaseti yasaklayabileceğini iddia ediyor.
Beş yıldan fazla süredir siyasi rehine olarak tutulduğum yüksek güvenlikli bir cezaevi hücresinde, beyaz bir plastik sandalyeden başka koltuğum da makamım da olmadı.
Ancak yine de dışarıdayken ne kadar siyasetçiysem içeride de o kadar siyasetçi olduğumu rahatlıkla belirtebilirim. Siyaset yapmak için altın varaklı koltuklara ve saraylara gerek yoktur. Önemli olan nerede olduğunuz değil, yüreğinizin nerede ve kimler için attığıdır. Benim yüreğim her daim yoksul, emekçi halkımızın mazlum yüreğiyle birlikte atıyor. Halkımızın yüreğinin de benimle birlikte attığını biliyorum. Bana siyaset yapma zeminini sağlayan en önemli etken de budur.
Şayet Mahkemeniz bana siyasi yasak getirirse kararın son cümlesi olarak şunu yazmanızı arz ve talep ediyorum:
“Siyasi yasak getiriyoruz ama bir işe yarayacağından da emin değiliz.”
Kararınızın Türkiye toplumu ve ortak geleceğimiz açısından katkı sağlayıcı nitelikte, tarih önünde ve halkın huzurunda gururla savunacağınız şekilde olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.