Alevi Haber Ajansi

Öker, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında 5 kuruşluk manevi tazminat davası açtı

PİRHA-Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Kurucu Başkanı Turgut Öker, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında “Kişilik haklarına basın yolu ile saldırı” gerekçesiyle 5 kuruşluk manevi tazminat davası açtı. Erdoğan hakkında kınama kararının verilmesi ile hükmün tirajı en yüksek 3 ulusal gazetede yayımlanması talep edildi. 

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK ) Kurucu Başkanı Turgut Öker, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında, Avrupa Alevi hareketini ve ‘Alisiz Alevilik’ söylemi ile kendisini hedef gösteren açıklamalarına karşı İstanbul Anadolu Adliyesi’nde 28. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı.

Avukat Nimet Acar, Öker’in kişilik hakkına basın yoluyla saldırıda bulunulduğunu ifade ederken; Erdoğan hakkında 5 kuruşluk manevi tazminat davası açtıklarını söyledi. Acar, “Asılsız iddialar nedeniyle davalı hakkında kınama kararı verilerek, bu hükmün tirajı en yüksek 3 ulusal gazetede yayımlanmasını talep ediyoruz” dedi.

“30 MİLYON EURO GİBİ BİR RAKAM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR”

Av. Nimet Acar tarafından İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yapılan başvuruda, Öker’in Avrupa’da yıllarca Alevi toplumu için çalışmalar yürüttüğü belirtildi.

Dava dilekçesinde, “Müvekkil yıllarca Avrupa’da yaşayan Alevi toplumunun kazanımları için hem hukuk hem de sivil toplum alanında mücadele etmiş, örgütlü bir güç haline gelmelerinde etkili olmuştur. Bu örgütlülük neticesinde Alevilerin bir inanç gurubu olarak tanınması, inançlarını rahatça yaşayabilmeleri ve bazı eyaletlerde yasal karşılık bulmaları sağlanmıştır. Davalının iddiasının aksine bu kazanımlar kolay bir şekilde desteklenmemiş aksine uzun yıllar süren toplumsal ve hukuki mücadeleler ile kazanılmıştır. Avrupa’da devletler inançlara mesafeli bir yapıya sahiptir, vatandaşlarının çoğunluğunun benimsediği inanç merkezleri olan kiliseler dahi kendi imkanları ile dini faaliyetlerini yapmakta ve varlıklarını sürdürmekteyken, cemevlerine ya da Alevi kurumlarına inanç bazında faaliyet yürütmeleri amacıyla maddi destek yapılması hem de yıllık 30 milyon Euro gibi bir rakam verilmesi söz konusu dahi değildir” ifadelerine yer verildi.

“İFTİRA NİTELİĞİNDE İTHAM”

Öker hakkında daha önce açılan birçok davanın varlığından bahsedilen dilekçede, şunlar kaydedildi:

“Müvekkil hakkında Alevi toplumunu ilgilendiren konularda ve geçmişte yaşanan Alevi katliamlarının anmalarında yapmış olduğu konuşmalar gerekçe gösterilerek Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla çok defa soruşturma başlatılmış, defalarca yargılanmış hala da derdest yargılamaları bulunmaktadır. Müvekkilin sadece ifade hürriyetini kullandığı neredeyse tüm açıklamalarının takip edilerek yargılama konusu yapılması uzun yıllardır hedef haline getirildiğini göstermektedir. Bu son konuşmada da Alevi kurumları ve müvekkil adeta yabancı ülkelerce fonlanan ve bu sebeple Türkiye’ye gelen bir ajanmış gibi gösterilmektedir. Bu iddia özellikle Alevilik inancı, öğretisi ve kültürü ile bağdaşmayan iftira niteliğinde bir ithamdır.”

“ALİ’SİZ ALEVİLİK TARTIŞMASI, AYRIŞMA VE ÇATIŞMAYA YOL AÇABİLECEK NİTELİKTEDİR”

Av. Acar, başvurusunda “Ali’siz Alevilik” ithamlarına da değinirken; “Alevi toplumunun çoğunluğunu temsil eden Alevi kurumları ve bunların yöneticiliğini yapmış olan müvekkile yönelik ‘bunlar Ali’siz Alevilikle adeta yeni bir din ihdas ediyor’ gibi ifadelerinin kabulü mümkün değildir. Avrupa’da örgütlenmiş olan Alevi kurumları hiçbir zaman Aleviliğin tanımını yapma ya da teolojik boyutuyla ilgili bir değerlendirme ve dayatmada bulunmamışlardır. İnanç, insana özgüdür. Her zaman çokluk içinde birlik sağlama ve laiklik odaklı bir eğilim içinde olmuşlardır. Alevi kurumlarının ne yeni bir Alevilik yaratma çabası ne de Aleviliğin ne olduğuna ve nasıl yaşanacağına dair belirleyici bir konumu bulunmamaktadır.

Davalının bulunduğu ve temsil ettiği konum itibariyle sarf ettiği sözler tartışmaya yer bırakmayacak nitelikte büyük bir etkiye sahiptir. Yıllardır ayrımcılığa ve katliamlara maruz bırakılan Aleviliğe yönelik olarak bu inancı temsil eden kurumlara ve kurum temsilcisi olan müvekkile yönelik yukarıda açıkça belirttiğimiz dayanaksız, karalama ve iftira niteliğindeki ithamların da bu bağlamda doğuracağı etki, siyasal olarak sürekli kutuplaştırılan toplumu daha da ayrıştırmaya yönelik olacaktır. Aynı zamanda Ali’siz Alevilik gibi söylemler Alevi inancını benimseyen kişiler içerisinde de ayrışmaya ve çatışmaya yol açabilecek niteliktedir” dedi.

“DİYANET İŞLERİ TÜRK İSLAM BİRLİĞİ’NE VERİLEN FİNANSAL DESTEK SORUN OLARAK GÖRÜLMÜYOR”

Alman hükümeti tarafından Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ve 4 İslami çatı örgütüne sosyal alandaki projeler kapsamında toplam 7.645.221,00 Euro yardım yapıldığı belirtilirken; Alevi kurumlarına yapılan finansal desteğin ise toplam 596.117,00 Euro olduğu ifade edildi. “Diyanet kontrolünde bulunan bu kurumun Almanya’daki sosyal alana ilişkin çalışmaları nedeniyle aldığı finansal destek sorun olarak görülmeyip gündeme getirilmezken, sadece Alevi kurumları böyle bir finansal destek alıyormuşçasına kamuoyunun yanıltılması kabul edilebilir değildir” denildi.

Erdoğan hakkında 5 kuruşluk manevi tazminat davasının açılması ile kınama kararı verilerek, kararın tirajı en yüksek 3 ulusal gazetede yayımlanması talep edildi.

Barış KOP / İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak