Alevi Haber Ajansi

SES Eş Başkanı Atabey: Sağlık sistemi çöktü, hükümet sorunlarımızı çözmüyor-VİDEO

PİRHA- SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey, iktidarın Meclis’e sunduğu kanun teklifinin sağlık emekçilerinin taleplerini karşılamadığını ve sorunlarını çözmediğini belirterek, “Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı bütçe gerçeği yansıtmıyor ve ihtiyacı karşılamıyor. Artık hiçbirimiz geçinemiyoruz. 22 Aralık’ta da benzer bir durumla karşı karşıya kaldığımız takdirde bunu uzun soluklu bir mücadeleye dönüştüreceğiz” dedi.

AKP’li Milletvekilleri, 1 Aralık 2021 tarihinde hekim ve diş hekimlerinin emeklilik ve maaşlarında iyileştirme yapılmasını öngören kanun teklifini Meclis’e sunmuştu. Sağlık emekçileri, kanun maddesinin tüm sağlık emekçilerini kapsaması gerektiğini ve diğer taleplerinde yerine getirilmesi gerektiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Gelen tepkiler üzerine söz konusu kanun maddesi düzenlenmek üzere geri çekildi. Değişikliğin bütçe görüşmelerinden sonra yeniden Meclis gündemine getirileceği belirtildi.

Ülkenin birçok yerinde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlıkçılar tarafından gerçekleştirilen iş bırakma eylemlerinde sağlık emekçileri, iş barışını bozan yasayı kabul etmediklerini ve geçinemediklerini belirterek, sağlığın bir ekip işi olduğunu vurguladılar. Bazı yerlerde engellemelerle de karşılaşan emekçiler, baskılara rağmen eylemlerini gerçekleştirdiler.

İş bırakma eylemlerini, sağlık emekçilerinin yaşadıkları sorunları ve talepleri PİRHA’ya değerlendiren SES Eş Genel Başkanı Selma Atabey, iktidarın Meclis’e sunduğu kanun teklifinin sağlık emekçilerinin taleplerini karşılamadığını ve sorunlarını çözmediğini belirtti. Yaşanan ekonomik kriz nedeniyle sağlık emekçilerinin her geçen gün yoksullaştığını da söyleyen Atabey, hakların alınması için birlikte mücadele etmenin, ses çıkarmanın önemli olduğunu vurguladı.

“SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN HAZIRLADIĞI BÜTÇE GERÇEĞİ YANSITMIYOR”

1 Aralık’ta Meclis’e sunulan kanun teklifinin hazırlık aşamasında sağlık meslek örgütleriyle temas kurulmadığını, sağlık emekçilerinin taleplerinin görmezden gelindiğini ifade eden Atabey, söz konusu teklifin gündeme gelmesinde sağlık emekçilerinin çabasının ve TTB’nin gerçekleştirdiği ‘Beyaz Yürüyüş’ün etkili olduğunu dile getirdi.

İktidarın sadece hekimlerin sorunları varmış ve bu sorun da sadece maaşlarmış gibi davrandığını söyleyen Atabey, “Bu yasanın Meclis’e geldiğini duyduğumuz akşam hemen harekete geçtik. Tüm sağlık meslek örgütleriyle görüştük. Meclis’te grubu olan partilerin grup başkan vekillerini aradık. Bu yasanın düzeltilmesi gerektiğini ve tüm sağlık emekçilerini kapsaması gerektiğini söyledik. Çünkü dediğimiz gibi sağlık bir ekip işidir. Sağlık Bakanlığı’nın 2022 yılına ait bütçesinde büyük eksiklikler var. Her şeyden önce sağlık emekçilerinin ekonomik ve özlük haklarına dönük hiçbir iyileştirme yok. Aslında bu hazırlanan bütçe taslağı 2020 yılında hazırlanan taslağın aynısı. Oysa şu anda Türkiye’de korkunç bir ekonomik kriz var. Dolar 13 buçukta, Euro 15 buçukta. Gerçek enflasyon yüzde 50’nin üzerinde. Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı bütçe gerçeği yansıtmıyor ve ihtiyacı karşılamıyor” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’DE ARTIK HEPİMİZ AÇLIK SINIRINDA YAŞIYORUZ”

Söz konusu kanun teklifinin adaletsiz ve yetersiz olduğunu belirten Atabey, tüm sağlık meslek örgütleriyle görüştüklerini ve durumu protesto etmek için iş bırakma eylemleri yapmaya karar verdiklerini anlattı. Bu eylemlerin bir uyarı eylemi olduğunu, sağlık emekçilerinin taleplerinin yerine getirilmemesi durumunda güçleri doğrultusunda eylemlerine devam edeceklerini vurgulayan Atabey sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bu eylemleri tüm sağlık emekçileri yaptı ama sadece sağlık emekçileri ekonomik krizi yaşamıyor. Sadece onların maaşları bu ay enflasyon karşısında erimedi. Tüm toplumun gelirleri çok ciddi bir düşüşle karşı karşıya. Son yapılan anket çalışmasına göre, şu anda Türkiye’de yoksulluk sınırı 13 000 TL olarak ifade ediliyor. Açlık sınırı ise 3 bin 900 TL olarak ifade ediliyor. Sağlık emekçilerine dönüp baktığımızda, 13 binin üstünde maaş alan hiçbir arkadaşımız yok ama 3 bin 900’e yani açlık sınırına yakın parametrelerde maaş alan arkadaşımız çok. Şunu çok net ifade edebilirim, Türkiye’de artık hepimiz açlık sınırında yaşıyoruz. Artık hiçbirimiz geçinemiyoruz ve bu sorun ortak bir sorun. Bu sorunu önümüzdeki günlerde yapacağımız mitinglerle daha çok gündeme getireceğiz.”

“ŞU ANDA TÜRKİYE’DE SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKMÜŞ DURUMDA”

Sağlık emekçilerinin sadece ekonomik ve özlük kaygılar yaşamadığını, bunun yanı sıra sağlık hizmetlerinde çok ciddi anlamda niteliğin düştüğünü söyleyen Atabey şunları aktardı:

“Çünkü insanlar artık ilaca ulaşamıyorlar. SGK bünyesinden yaklaşık 600 ilaç çıkartıldı. Bunun yanı sıra insanlar muayene olmak için hastaneye gitmek istediklerinde randevu alamıyorlar. Yani önceden insanlar hastane önlerinde kuyruğa dizilirlerdi doktora ulaşabilmek için sağlık hizmetine ulaşabilmek için, şu an insanlar evlerinde telefon başlarında ya da bilgisayar başında randevu almaya çalışıyorlar. Yani toplum sağlık hizmetine ulaşamıyor. Sağlık emekçileri istedikleri nitelikte sağlık hizmeti sunamıyorlar. Çünkü her bir doktora bir muayene için 5 dakikalık süre verilmiş. Bu çok yetersiz. Açık ve net söyleyeyim şu anda Türkiye’de sağlık sistemi çökmüş durumda. Biz sağlık emekçileri olarak hem halkın sağlığa ulaşması için mücadele ediyoruz hem de kendi ekonomik, özlük ve demokratik haklarımız için mücadele ediyoruz.”

“HÜKÜMET SADECE ALGI YÖNETİYOR”

Söz konusu yasa teklifinin düzenlenerek 22 Aralık’ta tekrar Meclis gündemine geleceğini anımsatan Atabey, sağlık meslek örgütleriyle görüştüklerini ve ayın 22’sine kadar eylem ve etkinliklerine devam edeceklerini kaydetti. AKP İktidarının özellikle 2015-16 yıllarından sonra algılar yaratarak ülkeyi yönettiğinin altını çizen Atabey; “Geçen haftaki yasayı ‘bütün hekimlere bu kadar ek ödeme verildi, müjde’ denilerek gündeme getirdiler. Müjde dedikleri an biz altında bir algı operasyonu olduğunu artık anlayabiliyoruz. Yasanın içerisine baktığımızda hekimler arasında bile ciddi bir ayrım var. Yani özel hastanede, üniversitede, ASM’lerde çalışan hekimler diye ayırmışlar. Benzeri bir algı yönetiminin 22 Aralık’ta da devam edeceğini bizler de biliyoruz. Sağlık emekçilerinin sorunları, talepleri görmezden gelinecek. Bizler bu noktada itirazlarımızı ve mücadelemizi ortak yürütebilirsek kendimize yol açtığımız gibi diğer kurumlara da yol açabiliriz. Çünkü bu ülkede gerçekten de antidemokratik birçok uygulamalarla karşı karşıya kaldık. İş bırakma eylemlerimizde polisle çatışmak zorunda kaldık. Ciddi engellemeler ile karşı karşıya kalıyoruz, sesinizi kısmaya çalışıyorlar. 22 Aralık’ta da benzer bir durumla karşı karşıya kaldığımız takdirde bunu uzun soluklu bir mücadeleye dönüştüreceğiz” dedi.

“AMELİYAT OLAMAZ, İLAÇ ALAMAZ HALE GELİNECEK”

Sağlık Bakanlığı’na 2022 yılı bütçesinden ayrılan payın çok az olduğunu ve ayrılan bu miktarında büyük kısmının Şehir Hastaneleri’ne ve özel hastanelere aktarıldığını ifade eden Atabey son olarak şunları söyledi:

“Şu an Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinin yüzde 70’i Şehir Hastaneleri’ne ayrılmış durumda. Şehir Hastaneleri kime hizmet ediyor? Sermayedarlara. Çünkü kamu ve özel ortaklığı ile yapıldı deniyor. Kamu hastanelerine kalan yüzde 30 ve şu anda biliyorsunuz ki hastanelere alınan malzemeler dolar ve euro üzerinden alınıyor. Bundan dolayı bir süre sonra siz hastaneye gidip ameliyat olmayacaksınız ya da tedavi olamayacaksınız. İlaç, protez vs. alamayacaksınız. Bu devasa Şehir Hastaneleri’nin o muhteşem görüntülerinin aslında içi bomboş. Politika üretemeyen, yönetemeyen ve zayıflayan bir iktidar var karşımızda. Biz sağlık emekçileri sadece kendimiz için mücadele vermiyoruz. Biz sesimizi yükseltirsek, birlik olabilirsek taleplerimize sessiz kalamazlar.”

Melis CİDDİOĞLU-Eren GÜVEN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak