PİRHA-Milletvekili Zeynel Özen, AB Komisyonu Bilgilendirme Toplantısında Diyanet’in misyonerlik faaliyetleri için Avrupa’ya gönderdiği ‘Gri Pasaportlu Dedeleri’ ve insan kaçakçılığı iddialarını gündeme getirdi. Özen, “Devletin tüm organları bu kaçakçılığın içinde” dedi.
HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, TBMM AB Komisyonu Bilgilendirme Toplantısında Diyanetin, misyonerlik faaliyetleri için Avrupa’ya gri pasaportla gönderdiği ‘Dedeleri ve Alevi uzmanları’ ile insan kaçakçılığı iddialarını gündeme getirdi.
Milletvekili Zeynel Özen, Türkiye’nin Rusya’dan sonra İnsan Hakları Mahkemesi’ne en fazla başvuran 2’nci ülke olduğunu belirterek “Avrupa topluluğunun, bize karşı ön yargıları var fakat biz kendi görevimizi ne kadar yaptık? Yani Kopenhag Kriterleri’ne, Venedik Kriterleri’ne baktığınız zaman, biz bunların hangisini yerine getirdik?” eleştirisiyle konuşmasına başladı.
“DEVLETİN TÜM ORGANLARI BU İŞİN İÇİNDE”
HDP’li Zeynel Özen, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakçı’nın “Düzensiz göçü önlemeye çalıştık, başarılı olduk” sözleri üzerine “Bir skandal patladı bu ülkede: İnsan kaçakçılığı. İnsan kaçakçılığını normalde mafya yapar, devletler bunu önlemeye çalışır gücü oranında, bazen engelleyebilir, bazen de engelleyemez. Ama biliyorsunuz, belediyeler aracılığıyla binlerce insan devletin hizmet pasaportuyla yurt dışına götürüldü” dedi. Milletvekili Zeynel Özen, “Bu, resmen insan kaçakçılığı, uluslararası bir suçtur” diyerek şu konuşmayı yaptı:
“Daha acısı nedir, biliyor musunuz? Diyanetin de buna ortak olması. 20 tane dede yani daha önce, ben tarihlerini bilmiyorum, 2016’da 95 dede, 2007’de gönderdikleri var; sürekli gönderiliyor. Yani ülkemizde Alevilerin inanç merkezi cemevleri kabul edilmiyor ama ne hikmetse Diyanet, Avrupa’daki cemevlerine dede gönderiyor ve gönderdiklerinin de dedelikle falan ilgisi, alakası yok. Bir örnek vereyim: Birisi 15 yaşında, din âlimi olarak gönderiliyor. En acısı da, bakın, ‘15 Temmuz’ diyorsunuz, bu gidenlerin hepsi de FETÖ’den iltica ediyor. Biz bunu devlet olarak yapıyoruz. Şimdi, elbette ki bu, İçişleri Bakanlığını, daha sonra da Dışişleri Bakanlığını ilgilendirir. Çünkü büyükelçiliklerimiz aracılığıyla bu temin ediliyor. Yani mesela, birisi Berlin’den Büyükelçiliğe başvuruyor; o, Dışişleri Bakanlığına, Dışişleri Bakanlığı İçişlerine, İçişleri Diyanete bildiriyor ve öyle gönderiliyor. Yani bir zincir, devletin tüm organları bu işin içinde. Şimdi, bunu nasıl açıklayacağız? Biz bunu ne güvenlikle açıklayabiliriz ne terörle açıklayabiliriz, hiçbir şeyle açıklayamayız. Buna cevabınız ne olacak?”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.