PİRHA-Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un “Salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak” sözlerini eleştirdi. Yapılan açıklamada “Türkiye’de mevcut koşullarda yüz yüze eğitimde bile onca sorun varken, uzaktan eğitim uygulamalarını kalıcı hale getirmeye çalışmak öğrencisiz ve öğretmensiz okullar ve üniversiteler istendiğini göstermektedir” denildi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Covid-19 salgını nedeniyle zorunlu olarak geçilen uzaktan eğitim sistemine yönelik “Salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak. EBA altyapımızı güçlendirdik” sözlerine, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’ndan (Eğitim Sen) tepki geldi.
Eğitim Sen, yazılı yaptığı açıklamada, eğitimin amaçları ve hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi açısından eğitimin yüz yüze yapılmasının esas olduğunun altı çizildi. Açıklamada ayrıca, uzaktan eğitimin ancak yüz yüze eğitimi desteklemek amacıyla yapılabileceğine de vurgu yapıldı.
“OKULLAR AYNI ZAMANDA BİR YAŞAM ALANIDIR”
Eğitim Sen açıklamasında, “Yüz yüze eğitimin çocuklarımız ve gençlerimiz açısından ne kadar önemli ve hayati bir konu olduğunu son bir yıl içinde yaşananlar fazlasıyla göstermiştir” ifadesine yer verilerek şu bilgiler paylaşıldı:
“Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un iddiasının aksine uzaktan eğitimin kalıcı hale getirilmesi doğru değildir. Çünkü okullar aynı zamanda bir yaşam alanı, başka çocuklarla, farklı öğretmenlerle karşılaşma alanıdır. İnsani güç ve yetilerin açığa çıktığı, hep birlikte gelişme, güçlenme ve özgürleşme alanıdır. Uzaktan eğitim uygulamalarıyla bu temel kazanımları sağlamak mümkün değildir. Üstelik uzaktan yapılan eğitim değil, sadece öğretimdir. Sayın Bakan’ın da çok iyi bildiği gibi, eğitim ve öğretim amaçlar ve hedefler açısından farklıdır.
Okullar, çocuk ve gençlerin her bakımdan sosyalleşmesini sağlayan en önemli kurumların başında gelmektedir. Çocuk, okulda yaşıtlarıyla birlikte yaşayarak onlarla yaşamı ve çalışmayı öğrenir. Diğer sosyalleşme araçlarına nazaran okul, daha örgütlü ve resmi bir kurumdur. Yüz yüze eğitimle sadece bilgi ve beceri kazanılmaz, aynı zamanda toplu yaşamanın kuralları ve sorumlulukları da öğrenilir. En iyi okul en yakın olan, en iyi öğretmen yüz yüze gelinen, en yakın öğretmendir.
Okuldaki eğitim ile sosyalleşmenin kalıpları genişler ve daha karmaşık toplumsal sorunlarla mücadele etme yeteneği kazanılır. Yüz yüze eğitimi başarı ile uygulayan toplumlarda kendisiyle barışık, topluma ve kendisine faydalı, kendini geliştiren, araştıran ve sorgulayan sağlıklı bireylerle karşılaşılır. Türkiye’de mevcut koşullarda yüz yüze eğitimde bile onca sorun varken, uzaktan eğitim uygulamalarını kalıcı hale getirmeye çalışmak öğrencisiz ve öğretmensiz okullar ve üniversiteler istendiğini göstermektedir.
Uzaktan eğitimi kalıcılaştırmak, özellikle küçük çocuğu olan çalışan kadınlar açısından son derece olumsuz sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Esnek çalışma uygulamalarının hedef kitlesinin kadın emekçiler olduğu dikkate alındığında, uzaktan eğitim uygulamalarının sadece öğrenciler açısından değil, çalışan ebeveynler açısından da olumsuz sonuçlarının ortaya çıkması kaçınılmazdır.”
“UZAKTAN EĞİTİME ERİŞEMEYEN BİR MİLYON ÖĞRENCİ VAR”
Türkiye’de, ne yüz yüze eğitimle ne de uzaktan eğitimle eşitlik ve adaletin sağlanamadığına değinilen açıklama şu şekilde devam etti:
“Uzaktan eğitim uygulamalarının bir diğer boyutu ise eğitim emekçileri açısından uzaktan çalışma ya da evden çalışma uygulamasının kalıcı hale getirilmesidir. En yaygın esnek çalışma biçimlerinden birisi haline gelen uzaktan çalışma uygulamaları ile eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, mesleki ve özlük hak kayıplarının gündeme gelmesi kaçınılmaz olacaktır.
MEB’in resmi açıklamalarına göre, aradan bir yıl geçmesine rağmen hala uzaktan eğitime erişemeyen bir milyonun üzerinde öğrenci bulunmaktadır. Milli Eğitim Bakanı’na tavsiyemiz, uzaktan eğitim uygulamalarını kalıcı hale getirmek yerine, eğitime erişim başta olmak üzere yıllardır eğitimin çözüm bekleyen temel sorunlarına, eşitsizliklere ve adaletsizliklere yoğunlaşması, kalıcı çözümler üretmek için çalışmasıdır.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.