PİRHA- Baba Mansur Ocağı evladı ve Mersin Cemevi İnanç Kurulu Başkanı Erdoğan Sevim Dede, yaklaşan Muharrem (Yas-ı Kerbela) orucuna ilişkin PİRHA’ya konuştu. Sevim, “Muharrem ayında tutulan oruç, sadece yememek, içmemek değildir, aynı zamanda yası yüreğimizde hissetmenin ve mazlumların yanında olmanın orucudur. Hz. Hüseyin’in, Kerbela’nın bize verdiği mesaj günümüzde de zalime karşı direnmek ve mazlumun yanında yer almaktır” dedi.
Haberin Videosu
Aleviler için önemli günlerden olan ve direnişin, baş eğmemenin sembolü olan Hz. Hüseyin şahsında Kerbela’da Hakk’a yürüyenler için tutulan Muharrem orucu (yas orucu) 20 Ağustos’ta başlıyor.
Mersin Cemevi İnanç Kurulu Başkanı ve Baba Mansur Ocağı Dedelerinden Erdoğan Sevim Muharrem orucuna dair PİRHA’ya değerlendirmelerde bulundu.
“BU YASI YÜREĞİMİZDE HİSSEDİP, MAZLUMLARIN YANINDA OLMALIYIZ”
Aleviler açısından Muharrem ayının öneminin büyük ve mitolojik temelleri olduğunu ifade eden Sevim, şunları dile getirdi:
“Hz. Nuh’a kadar 3 gün tutulan şükür orucu tufandan sonra 10 güne çıkarıldı ve o gün yapılan lokmada şükür lokması olarak kabul edildi. Süreç içerisinde ise aşure adını aldı. Biz Aleviler ise Muharrem ayındaki şükür orucunu Kerbelada katledilen Hz. Hüseyin başta olmak üzere 12 imamlar için birer gün olmak üzere 12 günlük yas orucu tutuyoruz. Elbette ki bizim açımızdan oruç, yememek içmemek değildir. Aynı zamanda bir yastır. Bu yası yüreğimizde hissetmek, mazlumların yanında olmak, Hz. Hüseyin’i örnek almaktır. Hz. Hüseyin bize vermiş olduğu mesajı bugünde anlamak gerekiyor. Hz. Hüseyin ona sunulan mala, mülke tamah etmiş olsaydı, Hz. Hüseyin, Hz. Hüseyin olmazdı. Ne yaptı mazlumdan yana tavır aldı ve haklıyla haksızın sınırını kendi kanıyla çizdi. İşte o günden bu güne mazlum halklar ve inançlar Hz. Hüseyin’i örnek almaktadır.”
Günümüzde Kerbelaların var olduğunu belirten Sevim, “Bir yerde haksızlık yapılıyorsa, hak, hukuk, adalet gasp ediliyorsa, kimlik ve inançlar inkar ediliyorsa, işte orada her zaman Kerbela vardır” dedi.
“AŞURENİN MESAJI BİR ARADA FARKLILIKLARIMIZI GÖZETEREK YAŞAMDIR”
Sevim, aşure hakkında da bilgi vererek, şunları söyledi:
“Aşure, halklar ve inançlar arasında birleştiriciliğin sembolüdür. Aşure; Hz. Nuh döneminde kalan bütün canların torbalarında bulunan azıkların toplanıp kaynatıldıktan sonra ortaya çıkan lokmadır. Alevilerde 12 imamlar için tuttukları oruç sonrası 12 tahamı bir araya getirip lokmalarını pişirdiler. Aşurede, 12 taham bir kazanda pişmekte, Hiçbir taham diğerini yok etmemekte, iç içe emişerek bir lokma halinde sunulabilmektedir. Bu topraklarda yaşayan insanlar farklı kimliklere, inançlara, kültürlere ve siyasal anlayışlara sahip olabilirler. Eğer isterlerse haklarına, hukuklarına riyayet ederek hoşgörü kültürü içerisinde birlikte yaşama kültürünü geliştirebilirler. O zaman kimse kimseyi dışlamamış olur. Hiçbir inanç, kimlik ve dil bir diğerini kötülememiş olur. Bizlerin aşureden almamız gereken mesaj budur.”
Bu yıl dünyada ve Türkiye’de pandemi koşulları altında oruç tutulacağını vurgulayan Sevim, tüm canların evlerinde yakacakları çerağlarla birlikte içinden gelen duaları okuyup oruçlarını tutmalarını ve lokmalarını paylaşmasını, salgına karşı da herkesin gerekli tedbirleri almasını istedi.
Diren Keser/MERSİN
Yoruma kapalı.