PİRHA – Gezi Direnişi sırasında polisin attığı plastik mermi sonucu sağ gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya’nın hukuk mücadelesi sürüyor. Sarıkaya’nın 2017 yılında Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvurusuna istinaden Adalet Bakanlığı Anayasa Mahkemesi’ne bir yazı göndererek polisin yurttaşların gözünü çıkarmasını ve ağır şekilde yaralamasını orantılı bulduğunu belirtti. Bakanlığa tepki gösteren Sarıkaya, “Benim başvurumu reddedip, Bakanlığın vermiş olduğu görüş doğrultusunda karar alınması durumunda benim için iç hukuk bitmiş olur” dedi.
7 yıl önce Gezi Direnişi sırasında polisin attığı plastik mermi sonucu sağ gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya’nın hukuk mücadelesi sürüyor.
Yıllardır yargıya başvuruda bulunan Sarıkaya, henüz bir sonuca ulaşmış değil.
2017 yılında Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunan Sarıkaya’ya 3 yıldır bir yanıt verilmedi.
Olaya ilişkin görüntülerin uzmanlar tarafından incelenip bilirkişi raporu hazırlanmasını isteyen Sarıkaya, Adalet Bakanlığı’nın Valiliğin ‘Soruşturmaya yer yok’ kararını desteklediğini belirtti.
Bakanlık, Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği yazıda, polisin hedef göstererek bir yurttaşın gözünü çıkarmasını orantılı olarak tanımladı. Bakanlık, polisi, üstelik de bunu hedef alarak yapmasına rağmen, “kazara” oldu diyerek savunuyor.
Adalet Bakanlığı, olayın kasıtlı olmadığını öne sürerek Erdal Sarıkaya’nın gözünü kaybetmesinin soruşturma konusu olmasını istemediğini de belirtti.
“DOSYA FAİLİ MEÇHULE GİTTİ”
Konuya ilişkin PİRHA‘ya konuşan Erdal Sarıkaya, “Ben dosya faili meçhul büroya gönderilince ‘Etkin soruşturma yürütülmüyor’ gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuru hakkımı 2017 yılında gerçekleştirdim. Gerekli deliller sunmama, kriminal rapora rağmen savcı benden habersiz ‘ek kovuşturmaya gerek yoktur’ kararı aldı. O kararı yanlış adrese tebliğ ediyorlar. Farklı bir yerde ikamet etmemden kaynaklı zamanında itiraz etmemem gerekçesiyle kesin karar aldırtıyor. Ben itiraz edince kabul edilmiyor ve dosya faili meçhule gidiyor. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkımı kullandım” dedi.
“BAKANLIĞIN ANAYASA MAHKEMESİ’NE VERDİĞİ BİR ÜLTİMATOM”
Anayasa Mahkemesi’nin henüz karar vermediğini belirten Sarıkaya, “Cevap verme süremiz 15 Haziran’a ertelenmişti. Adalet Bakanlığı belirli hususlarda belirli polis memurlarına güç aşımına sebebiyet olabileceğini, burada bir suç olmadığını belirtmiş. Güç kullanımının tamamen yasaklanmadığı, orantısız gücün kötü muamele olmadığı belirtilmiş. Bu, bakanlığın Anayasa Mahkemesi’ne verdiği bir ültimatom. Yargıya, Anayasa Mahkemesi’ne Adalet Bakanlığı müdahale etmiş durumdadır” dedi.
“BAKANLIĞA GÖRE KARAR ALINIRSA YARGI SİYASETE GÖRE HAREKET ETMİŞ OLACAKTIR”
Anayasa Mahkemesi’nin Adalet Bakanlığı’nın görüşü doğrultusunda karar alması durumunda suçun meşrulaştırılmış olacağına dikkat çeken Sarıkaya, şöyle devam etti.
“Böyle olursa yargı tamamıyla siyasi konjonktürün güdümünde hareket eden tüzel kişilik durumuna gelmiş olacak. Anayasa Mahkemesi, Adalet Bakanlığı’nın bu görüşünü yerine getirmez, gerekli değerlendirme yapma kararı alırsa Anayasa Mahkemesi, bağımsızlığını, tarafsızlığını ispatlamış olacak.”
Sarıkaya, “Anayasa Mahkemesi, benim başvurumu reddedip Adalet Bakanlığı’nın vermiş olduğu görüş doğrultusunda karar alması durumunda benim için iç hukuk bitmiş olur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde hak arayışına devam edeceğim” diye konuştu.
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.