PİRHA – İnfaz düzenlemesinin komisyon görüşmelerine başlanırken, infazda eşitlik sağlanması gerektiğini dikkat çeken Prof. Mehmet Altan, “Sadece infazda eşitlik değil temel hak ve özgürlüklere saldırının, mağdurlara eziyetin son bulmasını da istiyoruz” derken, Yazar Ali Bayramoğlu da “Herkese eşit, tüm mahkumları statü ayırmadan kuşatacak, insan sağlığını düşünecek bir çerçevede yeni bir düzenlemeye ihtiyaç vardır” dedi. Yazar Erdoğan Aydın ise “Canlıyı, toplumu ve insanlığımızı yaşatmak için kamusallığı ve gerçek bir adaletin tesisi için hem infazda eşitlik ilkesine hem de asgari geçim güvenliğinin sağlanması diğer temel önlemler gibi yaşamsal bir zorunluluktur” vurgusu yaptı.
Haberin videosu;
İnfaz kanununda değişiklik öngören 70 maddelik “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Adalet Komisyonu’nda görüşmeye başladı.
Birçok kurum ve insan hakları savunucusu, koronavirüs kapsamında tartışılan infaz yasasının cezaevindeki herkesi kapsaması gerektiğine dikkat çeken açıklamalar yapıyor.
“TUTUKLULARA YÖNELİK POLİTİK BİR YAPTIRIMDIR”
Prof. Mehmet Altan, uzun zamandır hukuk güvenliği ve temel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı baskıcı bir dönemden geçildiğini belirtip “Düşüncesini söylediği için suçlu ilan edilen ve hapishaneye atılan insanları koronavirüse teslim etmek Azrail ile iş birliği anlamına gelir. Sadece infazda eşitlik değil, temel hak ve özgürlüklere saldırının mağdurlara eziyetin son bulmasını da istiyoruz” dedi.
Yazar Ali Bayramoğlu da infaz yasası düzenlemelerinin içeriği yeni bir ayrımcılığın ülkede egemen olan ayrımcılık dalgasının yeni bir örneğini bizzat kendisi oluşturduğuna dikkat çekerek şunları ifade etti:
“Hatta bu yıl içinde yaşadığımız afet günlerinin niteliği dikkate alınırsa bu yasanın bir tür siyasi tutukluların bu yasanın kapsamı dışında bırakılacak olması, tutuklulara yönelik bir politik yaptırım olarak da tanımlanması yanlış olmaz. Çünkü herhangi bir salgın durumunda hapishanelere ulaşan burada karşı karşıya kalınacak durum aslında politik bir niyeti de iç içe sokulabilecek kadar vahim olur. Açıktır ki bu yasa yanlış bir yasadır. Herkese eşit, tüm mahkumları statü ayırmadan kuşatacak insan sağlığını düşünecek bir çerçevede yeni bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Bende herkes gibi talep ediyorum, istiyorum.”
“ASGARİ GEÇİM GÜVENLİĞİ, YAŞAMSAL ZORUNLULUKTUR”
Yazar Erdoğan Aydın ise, şunları söyledi:
“Ülkemiz dünyanın pek çok ülkesi ile birlikte bu kez gerçekten de bir beka problemi ile karşı karşıya. Herkesi tehdit eden koronavirüs salgını nedeniyle toplumsal dayanışmaya, birlikteliğe ve adalete her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Salgına karşı önlem alıcı bir adım olarak tartışılan infaz kanunu düzenlemesi bu koşullarda olumlu bir adım. Ancak bu adımın sonuç alıcı olması için mahpuslara arasında ayrım yapmamalı. Mahpuslar arası ayrım hem salgınla mücadeleyi hem de gerçek bir birlikteliği sekteye uğratacaktır. Koronavirüs insanlar arasında ayrım yapmıyor, devlet de önlem gelişirken başta siyasal muhalifler olmak üzere yurttaşlar arasında ayrım yapmamalıdır. Aynı önlemin özellikle yurttaşların geçim güvenliği ile de tamamlanması zorunlu. Canlıyı, toplumu ve insanlığımızı yaşatmak için kamusallığı ve gerçek bir adaletin tesisi için hem infazda eşitlik ilkesine hem de asgari geçim güvenliğinin sağlanması diğer temel önlemler gibi yaşamsal bir zorunluluktur.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.