PİRHA – Ankara Tabip Odası, koronavirüs salgınına ilişkin ilk raporunu yayınladı. Raporda, süreci sağlıklı ve iyi yönetebilmenin ancak şeffaf, demokratik, katılımcı, akılcı ve bilimsel verilere dayanarak, toplumun yararını önceleyen sosyo- ekonomik politikalarla mümkün olacağı yinelendi.
Ankara Tabip Odası, koronavirüs salgını sürecine ilişkin ilk raporunu yayınladı.
Raporda, “Ankara Tabip Odası (ATO) Yönetim Kurulu olarak Aralık ayında ortaya çıkan ve hızla yayılmaya başlayan koronavirüs salgınında; sürecin sağlıklı yönetilebilme koşullarının; akılcı ve bilimsel verilere dayanarak, toplumun yararını önceleyen sosyo ekonomik politikalarla mümkün olacağını belirttik. Pandemi krizinin yönetiminde şeffaflığın ve işbirliğinin öneminin daha da anlaşıldığı bugünlerde sağlık otoritelerine, toplumun ve sağlık çalışanlarının bu süreci en az zararla atlatabilmesi için katkı sunma isteğimizi defalarca bildirdik” ifadeleri yer alırken koronavirüse karşı mücadelede salgının ilk gününden itibaren yapılan çalışmalar aktarıldı” denildi.
Raporda öne çıkan başlıklar şöyle:
“SALGINLA MÜCADELEDE SAĞLIK ÇALIŞANLARI
“Salgınla mücadelede başarı veya başarısızlığın en önemli halkalarından biri sağlık çalışanlarının nasıl korunduğu ve ne ölçüde etkilendiğidir.
Öncelikle Sağlık Bakanlığı’nı şeffaf olmaya, topluma ve sağlık çalışanlarına doğru bilgi vermeye davet ediyoruz. Sağlık çalışanları doğru bilgi sahibi olduğu kadar sağlıklarını ve toplum sağlığını koruyabilirler.
Pandemi ile mücadele eden tüm sağlık çalışanlarının düzenli olarak testlerinin yapılmasını ve koruyucu ekipmanlarının eksiksiz sağlanmasını tekrar hatırlatmak istiyoruz.
Sağlık Bakanlığı tarafından pandemi sırasında sağlık çalışanlarının izinleri ile ilgili yayınlanan ilk genelgede; kronik hastalığı, gebeliği olan, organ nakilli olan ve kemoterapi alan sağlık çalışanlarının idari izinli sayılacağı açıklandı. Ancak yapılan ikinci açıklamada ise gebelik hali ve kronik hastalığın kapsam dışında bırakması üzerine; ATO İl Sağlık Müdürü ve TTB Merkez Konseyi Başkanı ile bir görüşme gerçekleştirdi. Bu kapsamın ilk genelgedeki haliyle genişletilmesi isteği iletildi. TTB Merkez Konseyi Başkanı’ndan Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca ile yapılan görüşmede bu talebin kendisine iletildiği bilgisi alındı. Sonraki genelgede bu kapsam ilk genelgedeki haliyle tekrar genişletildi.
Ankara Tabip Odası tarafından koronavirüs salgınında işyerlerinde alınması gereken önlemler konusunda bilgilendirme notu hazırlandı. Bilgilendirme notunda idari izinli sayılacak emekçilerin belirlenmesi, hastalık belirtisi taşıyan çalışanların takibi, çalışma ortamının sosyal mesafeyi koruyacak şekilde yeniden düzenlenmesi, hijyen tedbirleri kapsamında yapılması gerekenlere yer verildi.”
“BAKANLIĞI, GENÇ HEKİMLERİN ATAMALARINI YAPMAYA ÇAĞIRIYORUZ”
“Sağlık Bakanlığı’nı genç hekimlerin atamalarını yapmaya çağırıyoruz!” açıklamasında; salgını sağlık çalışanlarını fişleyerek ve yasal olmayan bir şekilde mesleklerini yapmalarını engelleyerek mi önleyeceksiniz?, hekimlerin yükünü böyle mi hafifleteceksiniz?” sorularını yönelten ATO, Bakanlığı genç hekimlerin çalışma hakkını gasp etmek yerine yasalara uyarak atamalarını derhal yapmaya; bu süreçteki tüm kaynaklarını salgın karşısında alınması gereken önlemlere ve sağlık hizmetlerinin güvenli ve sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için seferber etmeye çağırdı.
İntörn hekimler çalıştırılacak ise tam, kapsayıcı sosyal güvelik şemsiyesi altına alınmalarını ve ücretlerini ödeyerek göreve başlatmaları istendi.
Pandemi nedeni ile koronavirüsün ağır seyirli hastalık tablosuna yol açma potansiyeli açısından yüksek risk grubu olarak kabul edilen 65 yaş üstü ve kronik hastalığı olan bireylere 21 Mart 2020 tarihinden itibaren sokağa çıkma yasağı getirildi. Yasak dolayısıyla ATO, 65 yaş üstü hekimlere bu süreçte yanlarında olduklarını duyurdu. ATO, 65 yaş üstü hekimlerin olası sağlık sorunları ve ihtiyaç talepleri için ALO ATO YANINIZDA hattını devreye soktu. Süreç içinde de 65 yaş hekimler ile iletişim kurularak sağlık durumları hakkında bilgi alındı.
“PANDEMİ BÜYÜYOR, TEDBİRLERİ ALMAK İÇİN UYARIYORUZ”
Pandemi Büyüyor; Hükümeti Tüm Halkı Ve Emekçileri Korumaya Yönelik Tedbileri Almak İçin Uyarıyoruz.
Ankara Tabip Odası ve KESK Şubeler Platformu toplum sağlığının korunması ve salgının gerileterek durdurulmasına yönelik talepleri, sağlık meslek örgütlerinin sağlık emekçilerine yönelik hazırladığı 20 maddelik talep listesi ile birlikte kamuoyuna duyurdu.
Ankara Tabip Odası pandemi süresince yataklı sağlık kuruluşlarında çalışan ve mesai sonrası evine gitmek istemeyen, ailesine corona virüsü bulaştırmak istemeyen sağlık çalışanlarının konaklamalarının ücretsiz olarak karşılanması için Sağlık Bakanı ve İl Sağlık Müdürüne çağrıda bulundu. İl Sağlık Müdürü ile bu konu hakkında bir görüşme gerçekleştirildi.
“PANDEMİ KURULUNDA SAĞLIK MESLEK ÖRGÜTLERİ NEDEN YOK?”
“Pandemi Kurulunda Sağlık Meslek Örgütleri Neden Yok?” Açıklaması
Koronavirüs (Covid-19) pandemisi hem dünyada hem de Türkiye’de halk sağlığını olumsuz etkilemeye, pek çok insanın yaşamını yitirmesine neden oluyor. Pandemi ile birlikte Türkiye’de de ölümler ve vaka sayıları artış gösteriyor. Ankara Valisi başkanlığında Pandemi Kurulu Koordinasyon Toplantılarına sağlık emek ve meslek örgütlerinin davet edilmemesi ve bilgilendirilmemeleri tam anlamıyla bir talihsizliktir.
İl Sağlık Müdürlüğü ve Ankara Valiliğine bu yok görmenin toplum yararına olmadığı, bu süreci toplumun en az zararla atlatmasının ön koşulunun şeffaflık ve demokratik katılım olduğu yazılı olarak iletildi.
TTB ve ATO olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi hastaneleri ziyaret edildi. Organizasyon, planlama ile ilgili hastane yöneticileri ile görüşüldü. Triaj, acil servis ve korona polikliniklerindeki sağlık emekçilerinden görüş alındı. Sağlık çalışanlarının şikayetleri, kaygıları ve koruyucu ekipmanlar hakkında bilgi alındı.
ATO Hukuk Bürosu tarafından güvenli çalışma alanı eksikliğinde kullanılacak tutanak hazırlandı. Güvenli bir çalışma ortamının sağlanması kamuda hastane yöneticilerinin, özelde ise işverenin yükümlülüğündedir. Hiçbir sağlık emekçisinin görev yapması güvenli bir çalışma ortamı sağlanmadan beklenemez. Uluslararası iş yasalarına ve anayasamıza göre de güvenli çalışma alanı sağlanmadan kişiyi çalıştırmaya zorlamak veya bunun için baskı uygulamak suçtur. Böyle bir durumla karşılaşıldığı takdirde doldurabilecek tutanak www.ato.org.tr adresinde erişime açık hale getirildi.
ATO Hukuk Bürosu tarafından “Güncel Pandemi Tedbirleri Kapsamında Hekimlerin İşten Ayrılma Hakkına Dair Hukuki Bilgi Notu” web sayfamızda erişime açık hale getirildi.
ŞEFFAF VE DEMOKRATİK KATILIMCI POLİTİKA ÇAĞRISI
Süreci sağlıklı ve iyi yönetebilmenin ancak şeffaf, demokratik katılımcı, akılcı ve bilimsel verilere dayanarak, toplumun yararını önceleyen sosyo ekonomik politikalarla mümkün olacağını söyledik.
Çin’den başlayan ve uzak Asya, İran ve Avrupa’da yaşanan deneyimlerden ders çıkararak ülkeye salgının olduğu ülkeden gelenlerin uygun ve insani koşullarda karantinaya alınmasını, ülkede her ilde ve çok sayıda test yapılmasını önerdik.
Sağlık çalışanlarının sağlığını korumanın toplum sağlığını korumanın olmazsa olmazı olduğunu söyledik.
Bunun ancak salgınla mücadelede ön saflarda bulunan sağlık çalışanlarını tam donanımlı ve nitelikli kişisel koruyucu ekipmanın sağlanması ile mümkün olabileceğini söyledik.
EKONOMİK UYGULAMALAR
Ülkede emekçileri, emeklileri ve yoksulları gözeten ekonomik uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiğini söyledik.
Yoksulluk sınırı altında ücretli hiç kimsenin kalmaması, elektrik, su ve doğalgazın ücretsiz olmasını, temel gıda maddelerine zam yapılmamasını, KDV alınmaması söyledik.
CEZAEVLERİ: İNFAZ YASASI
Özgürlüğünden alıkonulan ve toplu olarak yaşanılan cezaevlerinde Covid-19 hastalığı için yüksek risk grubunda bulunan ağır hastaların (yalnız başlarına kendi ihtiyaçlarını karşılamayan 458 kişi), kronik hastalığı olan 1300 üzerindeki hasta mahpusun, 780 çocuğu ile birlikte cezaevinde kalan annelerin ve çocuk mahpusların amasız ve fakatsız derhal tahliye edilmesini Adalet Başkanlığı’ndan talep ettik.
Şayet bir infaz ceza yasası düzenlenecek ise insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamı dışında olmak şartıyla, Anayasamızın da emir hükümlerinden biri olan herkesin hukuk karşısında eşitlik ilkesine göre hareket edilmesini talep ettik.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.