10 Ekim Ankara Gar Katliamı’na ilişkin 16 firari ve bir tutuklu sanık yönünden devam eden davanın dördüncü duruşması Ankara Adliyesi’nde görüldü. “IŞİD üyeliği” suçlamasıyla aranan ve teslim olduktan sonra mahkemenin serbest bıraktığı Ayşenur İnci, duruşmada tanık sıfatıyla ifade verdi. İnci, “IŞİD bize kimlik verdi. Eşim ‘bununla hastaneye gidebileceğiz’ dedi. İlk kaçma girişimim oldu. İlk kontrol sırasında beni geri çevirdiler. Cezalandırmadılar da. Her yer bombalanıyordu, bizimle uğraşacak halleri yoktu” ifadelerini kullandı. Dava 8 Mayıs’a ertelendi.
103 kişinin öldüğü yüzlerce kişinin yaralandığı 10 Ekim Ankara Katliamı’na ilişkin, 16 firari sanık ve “insanlığa karşı suç işlemek” ile yargılanan Erman Ekici yönünden devam eden davanın 4’üncü duruşması Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Yoğun güvenlik önlemleri altında başlayan duruşmaya Avrupa Parlamentosu Milletvekili Özlem Demirel’in takip etmesine mahkeme heyeti izin vermedi.
İLHAMI BALI’NIN EŞİ DİNLENDİ
Duruşmada katliamın planlayıcısı olan İlhami Balı’nın eşi Hülya Balı SEGBİS ile dinlendi. İlhami Balı’nın aniden 2014 yılında IŞİD’e katıldığını söyleyen Hülya Balı, “Suriye’ye gitti ve benim de gelmemi istedi” dedi. “Eşinle Suriye’ye gitmedin mi” diye soran mahkeme heyetine Hülya Balı, “Aradı beni tehdit etti. ‘Çocuklarını alırım’ dedi. Çocuklarımdan ayrı kalmamak için ben de gittim. Suriye’ye kaçak yolla gittim. Ben dönmek istiyordum ama beni bırakmıyordu. Zorla tutuyordu” yanıtını verdi.
‘KAÇAKÇILARA 2 BİN DOLAR VERDİM’
Mahkeme heyetinin, “DEAŞ’ın oradaki evlerinde eğitim aldınız mı?” sorusuna, “Kadınlara böyle bir eğitim verilmiyordu orada” yanıtı veren Hülya Balı 10 Ekim katliamına ilişkin ise “Duymadım herhangi bir bilgim yok. Türkiye’ye geldikten sonra öğrendim. Hiçbir şekilde de duymadım” dedi.
Suriye’de bombalamalar yüzünden dayanamadığını söyleyen Hülya Balı 2018 yılında Türkiye’ye geldiğini söyledi ve “İlhami 10 gündür yoktu” ifadelerini kullandı. Türkiye’ye geliş sürecini anlatan Balı, “Kaçakçıya para verdim. Türkiye’den giderken yanımda para vardı. 2 bin dolar verdim. Ben eşimden kaçarak Türkiye’ye geldim” dedi.
Eşinin örgüt içerisindeki konumunun ne olduğunu bilmediğini söyleyen Hülya Balı, “Eşimin kod adı Ebubekir’di” dedi ve şunları söyledi:
“Eşim örgütle ilgili bir şey anlatmazdı. Ben sürekli gelmek isterdim. Suriye’de telefon kullanmıyorduk, çekmiyordu. Türkiye’ye gelince eşimden hiç haber almadım. Deniz Büyükçelebi’nin (firari sanık) öldüğünü orada duymuştum. Türkiye’ye gelince Suriye’den kimseyle temas kurmadım.”
İLHAMİ BALI MENZİL TARİKATINA GİTMİŞ
Mağdur avukatlarından Tonguç Cankurt, tanık Hülya Balı’ya sorular yöneltti. Cankurt’a yanıt veren Balı, “Eşim Hayır ve Ensar Derneği’nde çalıştığını söylüyordu. Suriye’de beni aradı ben de gittim” dedi.
“Reyhanlı’da ev sohbetlerinde kimlerle sohbet ettiniz” sorusuna Balı, “Şu an aklıma hiçbir isim gelmiyor ama teşhis etmiştim. Bir kitap vardı onu okurduk çay falan içerdik. Erkekler siz oturun toplanın derdi. Ayda bir falan tesadüfen toplanmalar olurdu” yanıtını verdi. Eşi İlhami Balı’nın Adıyaman’a Menzil tarikatına gittiğini söyleyen Hülya Balı avukatların saydığı birçok ismi tanımadığını söyledi.
“ASKERLERİ YAKAN HASAN AYDIN”
Suriye’de yakılarak öldürülen Türk askerlerini yakan kişiyi bildiğini, kod adının Abu Ramazan gerçek adının ise Hasan Aydın olduğunu ifade eden Hülya Balı, “Ben de videoyu orada izledim. Suriye’de kaldığımız eve geldiğinde gördüm” dedi. Mağdur avukatlarından Murat Cemal Gündüz’ün, “Eşiniz hiç gözaltına alındı mı” sorusuna Balı, “2012 yılında 6 ay yattı. O zaman El Kaide idi. Adana’da yattı” dedi. “11 Mayıs 2013 Reyhanlı patlamasında eşin ne yapıyordu” sorusuna Hülya Balı, “Biz Reyhanlı’da oturuyorduk. İlhami evde hasta yatıyordu. Evimiz basılmadı polis ifademizi almadı” dedi. (gazeteDuvaR)
Yoruma kapalı.