PİRHA- AVF Genel Başkanı Remzi Akbulut, İzmir’de gerçekleşen ‘Alevilik Bektaşilik Günleri ve Alevi Ritüelleri’ sempozyumuna tepki göstererek, “Alevilik ve Bektaşilik bir kentin, bir yörenin ya da bir bölgenin ismi değildir. Evrensel bir inancın ismidir” dedi. Akbulut, sempozyumda Alevilerin temsil edilmediğini, anlatılmadığını ve sorunların tartışılmadığını da kaydetti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sponsorluğunda 13-14-15 Aralık 2019 tarihleri arasında, ‘Alevilik Bektaşilik Günleri ve Alevi Ritüelleri‘ sempozyumu ile Alevi ritüelleri konusunda uzman yedi ülke ve Türkiye’den bilim insanlarının katıldığı “Uluslararası Alevi Ritüelleri” sempozyumu gerçekleştirilmişti.
İtiraz ve eleştirilerinin panelin düzenleme ve bilim kurullarına olduğuna dile getiren Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF) Genel Başkanı Remzi Akbulut, sempozyumda Aleviliği ve Bektaşiliği temsil yetersizliği ve hatta temsil krizi olduğunu vurguladı. Akbulut, ayrıca cemevlerinin yasal statüsü, zorunlu din dersleri, Diyanet’in kaldırılması ve iktidarın Alevilere yönelik tutumuna değinilmediğini ve tartışılmadığını ifade etti.
“ALEVİ-BEKTAŞİLİĞİ TEMSİL KRİZİ VAR”
AVF Genel Başkanı Remzi Akbulut eleştirilerini şöyle sıraladı:
Türkiye’nin içinde olduğu ekonomik kriz ortamında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sempozyumun ekonomik yükünü üstlenmesi, açılış ve kapanış oturumlarına katılıp güzel konuşmalar yapmaları takdir ve şükranla anılacak bir konudur. Kendilerine ne kadar teşekkür edilse azdır. Buradaki itirazımız sayın Tunç Soyer hariç düzenleme ve bilim kurullarınadır.
1-Alevilik ve Bektaşilik bir kentin, bir yörenin ya da bir bölgenin ismi değildir. Evrensel bir inancın ismidir. Alevilik ve Bektaşilik günleri denilince insanların aklına giysiler, yemekler, egzotik ürünler, kumaşlar gibi fuar, festival etkinlikleri gelmez. Halbuki Alevilik ve Bektaşilik bir özgün inançtır.
2-Ritüeller inançların tapınma biçimleridir.Seyirlik bir ürün değildir. Bu anlamlı Alevi ve Bektaşi ritüellerini inanç bağlamından koparılıp piyasalaştırmak gibi sunumda Alevi Bektaşi inancına olan saygının kötüye kullanımı olur.
Bu etkinlikleri düzenleyip Alevi Bektaşi kurumları ve inanç önderleri ile birlikte hareket etselerdi yukarıdaki hatalara düşülmezdi. Başka bir söylemle bu faaliyette Aleviliği ve Bektaşiliği temsil yetersizliği hatta temsil krizi vardır. Yurt içi ya da yurtdışında çağrılan kurumlar pasif kalmış sadece semahçıları getirmişlerdi.
“ZORUNLU DİN DERSİ, DİYANET, CEMEVLERİ KONUŞULMADI”
3-Sempozyumda sunulan tebliğler ve tartışmaya açılan konular Aleviliği ve Alevi sorunlarını aktarmaktan uzaktır. Şöyle ki;
A-Alevi ideolojisinin temelleri ve Alevi Bektaşi felsefesi hiç konuşulmamıştır.
B-Alevi cemevlerinin hukuki sorunları ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Alevilerle ilgili kararları gündeme gelmemiştir.
C-Siyasi iktidarların Alevi yurttaşlarla ilgili tutum davranış ve icraatları tartışılmamış ve beklentiler dile getirilmemiştir.
D-Alevi çocuklarının din dersi sorunları hiç konuşulmamıştır.
E-Diyanet İşleri Başkanlığı hiç konuşulmamıştır.
F-Alevi inancının hukuk, adalet, cumhuriyet, demokrasi çağdaşlaşma ile ilgili katkıları gündeme gelmemiştir.
Sonuç; içinde Alevilerin temsil edilmediği, Aleviliğin anlatılmadığı, Alevilerin hiç bir sorununun tartışılmadığı Alevi ve Bektaşi günleri ve ritüelleri sempozyumu yaşanmıştır.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.