PİRHA – Şair Sarp Yurtseven, Dorlion Yayınları’ndan çıkan “Yere düşen ilk kar tanesi” kitabına dair konuştu. Şiir dilinde öyküsel bir teknik kullandığını anlatan Yurtseven, “Yaşadığımız kültürde okunan nefesler, deyişler bizlerin olgunlaşmasında aracı oldu” dedi.
Haberin videosu
Sarp Yurtseven, ilk şiir çalışması olan “Yere Düşen İlk Kar Tanesi” adlı çalışmasını okuyucuya ulaştırdı.
Dorlion Yayınları’ndan çıkan kitapla birlikte Yurtseven, bugünlerde ayrıca albüm çalışması içerisinde. Müzik eşliğinde kaleme aldıklarını seslendirmeyi amaçlayan genç şair, yaptığı çalışmalara dair bilgi paylaştı.
İlk şiir çalışmalarına 13-14 yaşlarındayken başladığını söyleyen Sarp Yurtseven, ilk kitap çalışmasının ise epey zaman aldığını belirtti.
“3-4 senelik süre sonunda ilk kitap meydana geldi” diyen Yurtseven “Yazdıklarımın hepsini birer birer biriktirerek bu yapıtı oluşturdum” diye de ekledi.
“OZANLARIMIZDAN ETKİLENMEMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Sarp Yurtseven, Sivas kültürü ile büyüdüğünü belirterek çevresinde duyduğu deyiş ve nefeslerin de şiirini beslediğini söyledi. Yurtseven ayrıca “Hem kendi arkadaşlarım hem de profesyonel anlamda şair tanıdığım insanlar elbette vardı. Bununla birlikte, kendi topraklarımız haricinde farklı topraklarda da birçok ozanımız var. Onlardan etkilenmemek mümkün değil” İfadelerini de kullandı.
“SÜZGECİMİZ BİZİM YÜREĞİMİZDE”
Yurtseven, tüketime dayalı bir toplum şekli içerisinde şiir üretmenin zorluklarına değindi. “Çok çabuk bir süre içerisinde her şeyi hızlıca yapmak istiyoruz” diyen Yurtseven, şunları dile getirdi:
“Oysaki şiir, edebiyat ya da sanat, derin duygular içeren bir durumdur. Onu çok iyi süzgeçten geçirmek gerek. Süzgecimiz bizim yüreğimizde… Ortaya çıkacak eseri yürekten iyice süzmek gerekir ve bu çarçabuk olabilecek bir durum değildir. Bunun için zaman, birikim ve deneyim lazım. Her şeyden önce de birçok hususu öğrenmek gerekiyor. Çok iyi bir şekilde yaşananları analiz etmemiz lazım. Sadece toplumsal olaylar ya da kendi yaşadığımız ülke değil, dünya içerisinde yaşanan her durumu analiz etmemiz lazım. O yüzden bizim en büyük süzgecimiz yüreğimizdir. O nedenle ortaya çıkan şiir de anlamlı olmalı. Şiirleri insanlara okutmak biraz da bizlerin elinde. İnsanlar bazı şeyleri bilmeyebilir ama bilen insanların ellerindekini diğerlerine vermesi gerekir. İnsanları kazanmak çok da kolay değil ama buna da sabır gerekir ve o da bizlerin elindedir.”
“HAYATIN HER ANLAMINI ŞİİRLE ANLATMAYA ÇALIŞIYORUM”
Yurtseven, kitabına koyduğu “Yere Düşen İlk Kar Tanesi” isminin de hikâyesini şöyle anlattı:
“Yere Düşen İlk Kar Tanesi” aslında bir isimdir. Bersun isminin anlam karşılığıdır.
Ortaokul yıllarında Bersun isimli bir kız arkadaşım vardı. Ona karşı yıllarca ve halen daha süren biraz melankolik ilgimden dolayı böyle bir çalışma yapmak istedim. Kitaba da onun ismini vermeyi uygun gördüm.
Hayatımda görebildiğim her şeyi şiirle aktarmaya çalışıyorum. Özellikle toplumsal olarak ezilen topluluklar içerisindeyiz. Bunları dile getirmeye çalışıyorum. Bunu dile getirirken de çok lirik duygularla bahsetmeye çalışıyorum. Hayatın her anlamını vermek için düşünüp taşınıp ona göre aktarmaya çalışıyorum. Her zaman olumsuz bir bakış acısıyla da şiir yazmıyorum.”
Günümüz şiiri hakkında da görüş aktaran Yurtseven, geçmişte iz bırakan usta kalemlerin daha saf yaşantıları sebebiyle nitelikli şiirler bıraktıklarını söyledi. Yurtseven’in aktarımları şöyle:
“Geçmişteki iyi şairlerin yaşadığı dönemde bu günkü gibi bir teknoloji yoktu. Doğal haliyle yetişen bir meyve ile ellerimizle yaptığımız bir ürünü düşünün. Her şeyin doğal hali daha kıymetlidir. Geçmişteki değerli şairlerin yaşadığı dönemlerde teknoloji bu kadar ileri değildi. Her şeyi kendi doğallığı ile aldıkları için bizlere de onu yaşattılar. İnsanlar artık her şeyin doğalını ister hale geldi. Doğallığımızı kaybettiğimiz için geçmişteki şairlerin lezzeti hala bizlerde duruyor.”
Eren GÜVEN / ANKARA
Yoruma kapalı.