PİRHA- Garip Dede Dergahı’nın yeni binası deyişler, semahlar ve türküler eşliğinde açıldı.
İstanbul Küçükçekmece’de bulunan Garip Dede Dergahı’nın yeni binasının yapımı tamamlandı. Geçtiğimiz yıl Haziran ayında binanın yerinde bulunan barakalar yıkılmış ve çalışmalara başlanmıştı. Şimdi ise yapımı tamamlanan binanın açılışı yapıldı.
Toplamda bin metrekare alan üzerine yapılan 3 katlı inşaattın 2625 metrekare kullanım alanı olması planlanıyor. Binanın içerisinde kesimhaneler, aşevleri, cenaze erkanlarının yapılacağı yerler, morg, organik eşyaların satıldığı bir bölüm, hediyelik eşya bölümleri, bekleme salonları, çay ocakları, dershaneler, gençlik ve kadın yönetim birimleri, yaklaşık 500 kişi kapasiteli konferans salonu, bir arşiv dökümasyon birimi ve stüdyolar bulunuyor.
Ayrıca Alevi Dernekler Federasyonu’nun (ADFE) genel merkezi de olan Garip Dede Dergahı’nda federasyon için de ofisler de var.
Açılış için dergah bahçesinde geniş katılımlı bir etkinlik yapıldı. Yapılan etkinliğe, CHP, HDP milletvekilleri, Alevi kurum temsilcileri, dedeler katılırken ve Alevi yurttaşların da ilgisi büyüktü. Etkinliğin sunumunu sanatçı İlknur Kaplan yaptı.
Alevi yol mücadelesinde serini veren tüm şehitler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. İmam Rıza Ocağı pirlerinden Hüseyin Doğan’ın gülbenginin ardından açılış kurdelesi kesildi.
Kurdele kesiminin ardından Garip Dede gençleri deyişler söyleyip semah döndüler. Semahların ardından konuşmalara geçildi.
“CEMEVLERİ ALEVİLERİN İBADET MERKEZLERİDİR”
İlk olarak söz alan Alevi Vakıflar Federasyonu (AVF) Genel Başkanı Remzi Akbulut, Alevi toplumunun böyle bir inanç merkezinin yapımında emeği geçenlere teşekkür etti. Cemevlerinin Alevilerin ibadet merkezleri olduğunu hatırlatan Akbulut, Alevilerin tüm siyasi, sosyal, kültürel ve inançsal faaliyetlerini cemevlerinde yaptıklarını ve bunun için cemevlerinin Aleviler için önemli olduğuna vurgu yaptı. Akbulut sözlerine şöyle devam etti: “Üzülerek söylemek gerekiyor ki bugüne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararları olmasına rağmen, bu ülkede Danıştay kararlarının olmasına rağmen, Yargıtay’ın ve yerel mahkemelerin kararlarının olmasına rağmen hala cemevlerimiz yasal statüye kavuşmamıştır. Aslında birinin yasal statü vermesine de gerek yok. Şu anda Türkiye’de 4 bini geçkin cemevimiz vardır, AİHM’nde karar da ‘Cemevleri Alevilerin ibadet yeridir’ diyor. Yargıtay, Danıştay ve yerel mahkemelerde de aynı doğrultuda bu kararlar çıktı. Ama gelin görün ki bu kararlar hala hükümetin, devletin önünde ve hala yürürlüğe girmedi.”
“ALEVİLER EŞİT YURTTAŞ OLMAK İSTİYOR”
Anayasada devletlerin tüm inançlara aynı mesafede olması ve ayrım yapmaması gerektiği yönünde yasaların yer aldığını hatırlatan Akbulut, “Dil, din, mezhep, ırk ve rengi ne olursa olsun sen vatandaşına inancı neyse her türlü şekliyle o hizmeti getirmek zorundasın. Sen kimsenin inancını belirleyemezsin. Alevilerin inanç yerleri cemevidir. Onun için tekrar bu konuda da yasal bir statünün verilmesine de gerek yoktur” dedi. Alevilerin ahla yok sayıldığını belirten Akbulut, “Aleviler çok bir şey istemiyor. Eşit yurttaş olmak istiyor. Bu ülkede yaklaşık 25-30 milyon Alevi göz ardı edilmiş. Alevilerin içerisinde kin nefret yok. Aleviler AİHM kararlarının uygulanmasını istiyor. Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi, zorunlu din derslerinin kaldırılmasını istiyor.” diye konuştu.
“DEVLET ADALETTEN UZAKLAŞTIĞI ÖLÇÜDE SEVİMSİZ OLUR”
Arkasından AKP’li Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz söz aldı. Karadeniz, “Devletin ve devlet kurumlarının dini olmaz. Devletin ve devlet kurumlarının dini adalettir. Her devlet ve devlet kurumu adalete yaklaştığı ölçüde sevimli olur, adaletten uzaklaştığı ölçüde de vatandaşların gözünde sevimsiz kalır. Hangi inanca mensup olursak olalım bizim inancımız başka insanları hor görüyorsa aslında inancımızı sorgulamamız gerekiyor. Eğer bizim inancımız birbirimizi sevmeyi saymayı kabul ediyorsa kıymetlidir” dedi.
“İNSANI BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE TARİHİNDEN UZAKLAŞTIRMAK HAKSIZLIKTIR”
Binanın yapım sürecinde yaşadıkları zorluklara değinen ADFE Genel Başkanı ve Garip Dede Dergahı Başkanı Celal Fırat, “Kurum olarak sevgiyi kendimize rehber etmişiz. Bu toprakların bu söylemlere bugün daha çok ihtiyacı var. Bu topraklara özgürlük, güzellik, kardeşlik gelecektir” dedi.
Fırat, Küçükçekmece Belediye Başkanı Temel Karadeniz ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’a teşekkür etti.
Fırat, “‘Yeryüzünde en büyük güç sevgidir’ diyoruz. İnsanı değersiz kılmak, ehlileştirmek, bilinçli ve sistemli şekilde inancından, tarihinden ayırmak, geleneklerini yok saymak, adaletsizlik seçeneklerini sunmak haksızlıktır diyoruz. Bu haksızlıklar bizi aynı topraklarda birbirimize düşürüyor. Yıkıcı ve trajik olaylara neden oluyor. En önemlisi iki yüzlü bir toplum yarattırıyor. Tüm bunlar karşısında Alevi toplumu kurumları aracılığıyla geçmişte verilen vaatlerin sorgulanmasını eleştirisini yapıyor, siyasi olarak örgütleniyor, barış ve kardeşlik konusunda ısrar ediyoruz.” diye konuştu.
“BURADA İBADET EDİYORSAM BURANIN ADINI BEN KOYARIM”
Arkasından usta sanatçı Arif Sağ plaketini almak üzere sahneye çıktı. Kısa bir konuşma yapan Sağ, Garip Dede Dergahı’nın yeni binasının yapımı için katkıda bulunanlara teşekkür ederek şunları söyledi: “Devletin bizden esirgediğini siz elinizi cebinize attınız ve yaptırdınız. Size çok teşekkür ederim. Birilerinin ne yapacağı ne zaman nereden saldıracağı belli olmaz. Biz bunu çok yaşadık Maraş’ta, Sivas’ta, Çorum’da yaşadık ve hala da yaşamaya devam ediyoruz. Bize vermeyecekler biz kendimiz yapacağız. Vermiyorlar çünkü. Ondan sonra da ‘Biz ayrılık gayrılık yapmıyoruz’ diyorlar. Yani sen bizim cemevlerimizi kabul etmeyeceksin kapısını ‘kültür’ yazdıracaksın. O zaman camilerin kapılarına da ‘kültür’ yazalım. Ben burada ibadet ediyorsam buranın adını ben koyarım sen koyamazsın, senin öyle bir hakkın yok. Ben burada cem yapıyorsam burası cemevidir. Adını atalarımız bin yıl önce koymuş, kimse de değiştiremez. Zaten değiştirmeye güçleri de yetmiyor. Çünkü biz Hızır’a güvenmişiz, 12 imama güvenmişiz. Biz onlara güvenmişiz ve sırtımızı onlara yaslamışız. Kimse bizi hiçbir koşulda durduramaz. Yani tehdit etmekle, gözdağı vermekle bunlar olmaz.”
Arif Sağ’a plaketini Celal Fırat verdi.
Ardından sanatçılar Özlem Taner, Tolga Sağ, Muharrem Temiz, Dertli Divani, Cengiz Özkan sahneye çıkıp türkülerini seslendirdi.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.