PİRHA – Hükümet, “Pazardaki fiyatlara ayar çekip belediyeler aracılığıyla meyve-sebze satacağız” dedi, pazarcılardan ise “Bizler de vatandaş da zaten kötü durumda. İnsanlar, tezgahların önüne gelip parasızlıktan ancak uzun uzun etiketleri seyrediyor” cevabını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Halk ekmek gibi, halk sebze geliyor” açıklaması ardından pazar esnafı bir kez daha ekonomik sarsıntı yaşadı. Belediyelerin de sebze ve meyve satışına dahil olacağı duyurusu pazar esnafı için adeta kara haber niteliğinde oldu. Azalan üretim sebebiyle ürün fiyatlarının yükselmesi, pazarcıların tezgah kapatmasındaki öncelikli neden olarak sıralandı.
Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlı 100. Yıl semt pazarı esnaflarından Erol Öztürk, satış yapamadıklarını dile getirerek hükümetin pazar düzenlemesine karşı şunları söyledi:
“Pazardaki fiyatlar geçen yıla göre çok daha yüksek. Şu anda meyve de sebze de az geliyor. Bu sebeple bizim de satışımız iyi olmadığından dolayı Pazarcılar artık tezgah kapatıp işlerine son veriyor.”
“PAZAR ESNAFININ DURUMU 20 SENE ÖNCE DAHA İYİYDİ”
Ürün fiyatlarındaki artış nedeniyle pazar tezgahını tümüyle kapatan meslektaşlarının olduğunu söyleyen Öztürk, “İki arkadaşımız yakın zamanda zarar edip işi bıraktı. İş yürümeyince sermayesiz kalıp mecbur gittiler. Şu an biz de öyleyiz vallahi zor geçiniyoruz. Kolay değil, malı halden alıp 1 TL karla anca satıyoruz. ‘Pazarcılar %100 satıyor’ diyorlar. Kesinlikle öyle bir kar yok. Mandalinayı 2,30’dan alıp 3 liradan satıyorum. Eskiden yarı yarıya karla satıyorduk. Bundan 20 sene öncesinde pazar iyiydi şu an hiç iyiye gitmiyor.” ifade etti.
“VATANDAŞ PARASIZLIKTAN UZUN UZUN ETİKETLERİ SEYREDİYOR”
Ekonomik gidişat sebebiyle muzdarip olduklarını söyleyen bir diğer isim de Doğan Taşdelen. “Milletin geliri az bu nedenle satışlar yerinde sayıyor” diyen Taşdelen, asgari ücrete yapılan zam oranını işaret ederek şöyle devam eti:
“Fiyatlar millete pahalı geliyor. Portakal şu an 3 TL. İnanın 2,50 TL’ye alıyoruz. Geçen yıla nazaran kazancımız %50 düştü. Mazota zam geldi, vergiye zam geldi, fakat asgari ücrete zam vermediler. Millet geçen sene 5 kg alıyordu şimdi gelip tane işi alıyor. Dört tane ondan, üç tane ondan… Vatandaş tezgahın önüne gelip iki saat etiketlere bakıp düşünüyor, elini cebine koyuyor acaba kaç para kaldı cepte diye yokluyor.”
“1983’ten beri pazarcılıktaki en kötü yılımızı yaşıyoruz” diyen Taşdelen, “Doksanlı yıllar daha güvenliydi. Günümüz ekonomisi kötü. Her şey tamamen sıfıra indi” sözleriyle konuşmasını noktaladı.
VATANDAŞ DA ÜZGÜN!
Pazarın dertli bir diğer kesimi de vatandaş. Geçen yıla oranla fiyatlarda ciddi bir farkın olduğunu söyleyenler, krizin artık hissedilir hale geldiğini, mutfağa giren gıda oranından bunun rahatça gözlenebileceğine dikkat çekti.
Cebrail ARSLAN / Eren GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.