PİRHA – TV10’un kapatılması sonucu yürütmenin durdurulması talebi ile açılan iptal davasına ilişkin Ankara 8. Bölge İdare Mahkemesi red kararı verdi. Karara ilişkin PİRHA’ya konuşan kanalın avukatlarından Zülfikar Erden, “Bu akıl dışı ve siyasi bir karardır” dedi.
Aleviler’in sesi TV10, 27 Eylül 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılmış, 04 Ekim 2016 tarihinde mühürlenmiş ve mal varlıkları TMSF tarafından satışa çıkarılıp satılmıştı.
TV10 Yönetim Kurulu, yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’da dava açmıştı. Ankara 8. İdare Mahkemesi tarafından davaya red kararı verildi. Davaya ilişkin ajansımıza bilgi veren Tv10’un avukatlarından Zülfikar Erden, bu kararın “akıl dışı” olduğunu söyledi.
28 Eylül 2016 tarihinde 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. Maddesi dayanak gösterilerek bu doğrultuda kurulan komisyon tarafından TV10’un kapatıldığını belirten Erden, “TV10 kanalının kapatılmasının ardından TV10’un kurucu şirketi olan Anadolu Medya İletişim Hizmetleri Ticaret ve Anonim Şirketi adına yürütmenin durdurulması talebi ile iptal davası açtık. Bu davada öncelikle İdare Mahkemesi yaklaşık bir yıl boyunca dava dilekçemize cevap bile vermeden sessiz kalmıştı. Ardından Ankara 8. İdare Mahkemesi davayı karara bağladı ve “Davanın açıldığı tarihte Anadolu Medya İletişim Hizmetleri Ticaret ve Anonim Şirketi’nin kapatılmasını da gerekçe göstererek o tarihte böyle bir şirket bulunmadığı ve tüzel kişiliği haiz olmadığı için bu davayı açamayacağını, bu davaya taraf olamayacağını, dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davayı reddetti” dedi.
“AKIL DIŞI BİR KARAR”
Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin red kararına karşın Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz ettiklerini dile getiren Erden şöyle devam etti:
“İstinaf kanun yoluna başvurup Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf talebinde bulunduk. Ama maalesef yakın zamanda Ankara Bölge İdare Mahkemesinde Ankara 8. İdare Mahkemesi’nin kararını onaylayan bir karar elimize ulaştı. Şimdi bu kararı hukuksal olarak değerlendirebiliriz. Ama hukuktan da öte biraz bu karar akıl dışı bir karar. Çünkü söz konusu TV10’un kapatılması süreci ile ilgili davayı açabilecek bu konuda TV10’un haklarını koruyabilecek tek bir tüzel kişilik var o da Anadolu Medya İletişim.
“BİZ SİZİ KAPATTIK, GİDİN DERDİNİZİ KİME ANLATIRSANIZ ANLATIN”
Şimdi siz mahkeme olarak eğer Anadolu Medya iletişimin dava tarihinde bir tüzel kişilik ehliyeti bulunmadığı sebebi ile dava açamayacağından bahsederseniz bu şu demektir: ‘Biz sizi kapattık ve sizin haklarınızı arayabilecek herhangi bir merci, herhangi bir kurum, herhangi bir mahkeme yok.’ Çünkü mahkemenin konusu Anadolu Medya Hizmetleri Ticaret A.Ş’nin kapatılması. Yanlış olan bu şirketin kapatılması. Biz idari anlamda yanlışlığının iptalini istiyoruz. Siz kalkmış kapatılmış bir şirkete sen dava tarihinde kapatıldığın için böyle bir dava açamazsın dersen bu şu demektir: ‘Biz sizi kapattık gidin derdinizi kime anlatırsanız anlatın.’ Şimdi bunun tercümesi çok akıl dışı bir durum. Ama burada şöyle bir sonuç öngörmek gerekiyor. Devletin muhalif kesimlere, Alevi kanalına verdiği bir mesaj olarak algılamak lazım. Çünkü işin hukuksal boyutu ile açıklayabileceğimiz, izah edebileceğimiz hiçbir şey yok.”
“HUKUKUN BİTTİĞİ NOKTADAYIZ”
Erden, “Hukukun gerçekten bittiği noktadayız. O zaman şunu sormak lazım: Yapılan TV kapatma idari işlemine karşı hangi hukuksal yola başvuracağız? Bu bir idari işlem olduğuna göre ve anayasamıza göre bütün idari işlemlerin de hukuksal denetime tabi olması gerekir. Buna rağmen TV10’a söylenen ‘siz bu davayı açamazsınız.’ Bundan sonraki süreç ile ilgili olarak da kısaca bahsedecek olursak. Danıştay’a Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nin verdiği onama kararına istinaf red kararını Danıştay nezdine taşıyacağız ve Danıştay’da temyiz yoluna gideceğiz. Danıştay’dan bu hukuksuz karar geri alınmazsa önce Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapacağız. Anayasa Mahkemesi’nden de bir sonuç alınmazsa uluslar arası hukuktan kaynaklı haklarımızdan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne hem kapatma kararını hem de mahkemeler sürecinde verilen usulsüzlükleri mecburen taşıyacağız” diye konuştu.
“BU SİYASİ BİR KARAR”
TV10’un kapatılma gerekçesinin söz konusu Kanun Hükmünde Kararnameye dayanak gösterildiğini ve komisyonun verdiği gerekçelerin hukuksal dayanağının olmadığını vurgulayan Erden, “Bu siyasi bir karar. Aslında hukuki bir karar olmadığını biliyoruz. Ve TV10’un özellikle Aleviler nezdinde çok geniş kitlelere yayılma durumu söz konusuydu. Özelde Aleviler daha genelde bütün muhalifler, sol ve Kürt halkı tarafından da izlenme oranı yüksek olduğundan ve bu devirde de maalesef devlet kendisine karşı olabilecek muhalif ses istemediği için böyle bir kapatma süreci ile karşı karşıyayız. Hukuksal olarak yapılan başvurulara bu aşamada beklediğimiz gibi red ile karşılaşıyoruz. Ama sonuna kadar da hem ulusal hem de uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.