PİRHA- İzmir’de hayvan satıcıları yem, mazot fiyatlarındaki artışlara ithal etin de eklenmesiyle birlikte satışlarının yüzde 70 düştüğünü ifade etti. Geçen yıllarda Xızır ayında 30-40 kurbanlık satarken bugün daha hiç satış yapmadıklarına dikkat çekerek, insanların alım gücünün son yıllarda azaldığını vurguladılar.
Türkiye’de özellikle son yıllarda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hayvancılık sektörüne katkısının olmamasının yanı sıra ithal hayvanların piyasaya girmesi, saman, yem ve mazot fiyatlarının artması, hayvancılıkla uğraşanları zor durumda bırakıyor. İzmir’in Çiğli ilçesinde adaklık kurban satıcıları da mazot, yem fiyatlarından şikayetçi. Her yıl belli miktarda da kira ödeyen ve satışların geçen seneye oranla yüzde 70 düştüğünü ifade eden hayvan satıcıları, bu yönde bir iyileştirme olmadığı takdirde hayvancılık yapacak kimse kalmayacağını belirttiler.
“SATIŞLAR YÜZDE 70 DÜŞTÜ”
20 yıldır bu işi yapan Erdal Doğan, artık işlerinin eskisi gibi olmadığını söyledi. İnsanların ekonomik sorunlar yaşadığını belirten Doğan, pazara gidemeyen insanların kurbanlık koyun hiç alamayacaklarını kaydetti.
Hayvan satışlarının yüzde 70’lere kadar düştüğünün altını çizen 20 yıllık satıcı Doğan, “İnsanların alım gücü yok. O yüzden halkımız perişan durumda. Bizi tamamen etkiledi, bütün işlerimiz durdu. Şu anda satış yok derecede” diye konuştu.
“BU İŞİ YAPAN SON NESİLİZ”
Yem ve akaryakıt fiyatlarının sürekli olarak artmasından şikayet eden Erdal Doğan, hayvan fiyatlarının da ona göre arttığının altını çizdi. Doğan, hayvancılığın devlet tarafından kesinlikle desteklenmediğini kaydederek, “Desteklense insanlar bu hale gelmez. Birçok insan elindeki hayvanları satıp bu işi bıraktı, biz son nesiliz. Bizden sonra bu işi yapacak yok. Çiğli’de birkaç kişi kaldık. Bundan sonra da zor” diye konuştu.
Daha önce 200 keçisi olan Doğan, maliyetini çıkaramadığı için o işi bırakıp keçilerini de satmış. İnsanların alım gücünün olmadığına dikkat çeken Doğan, “Bizim aldığımız yerde de yüksek. Bizim kar oranımız yüzde 10 yoktur. Maliyetimiz yüksek. Hayvanın yemi var, hayvanı getirirken mazot yakıyorsun. O sebeple çok zor durumdayız. Biz veresiye vermemeye çalışıyoruz ama eş dost, akraba gelince de geri çeviremiyoruz” şeklinde konuştu.
XIZIR AYINDA BU YIL SATIŞLAR DURGUN
Hayvancılık işini sevdiğinden dolayı yaptığını ancak kazançlarının yetmediğinin de altını çizen Doğan, haftanın yedi gün yirmi dört saati hayvanlarla uğraştıklarını belirtti. Doğan, önceki yıllarda Xızır ayında son haftaya gelmeden 40-50 hayvan sattıklarını ancak bu yıl henüz satılmış hayvanın olmadığını belirtti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A ÇAĞRI
20 yıldır Büyükşehir’de hayvancılık ile uğraşan Erdal Doğan, son olarak Cumhurbaşkanı’nın çiftçiyi ve hayvancılık yapanları fırsatçı gösterdiğini hatırlatarak, şöyle seslendi:
“Ama sen önce bir mazotu düşür, yemi düşür, haliyle hayvan da düşecek, üretim artacak ve fiyatlar daha çok düşecek.”
“METROPOL ŞEHİRLERDE BU İŞİ YAPMAK ZOR”
Babasından kalma bir iş olan ve 25 yıldır hayvancılık ile uğraşan Hasan Acar da metropol şehirde bu işi yapmanın zor olduğunu belirtti. Acar, “Şikâyetler oluyor. İnsanlarla uğraşmak, belediye ile uğraşmak zor. Başka iş yap ama hayvancılık yapma diyorlar. Hayvan kokularından rahatsız oluyormuş insanlar” dedi.
Yapılan şikayetlere rağmen mücadele ettiklerini çünkü yapacak başka işlerinin olmadığını belirten Acar, eskiden hayvan beslediklerini ancak yem fiyatlarının fazla olmasından dolayı artık çok fazla hayvan beslemediklerini köylerden hayvan alıp sattıklarını kaydetti.
XIZIR AYINDA KURBAN SATIŞLARI ARTIYOR
Hayvan satışlarının Kurban Bayramı’nda ve Xızır ayında daha fazla olduğunu vurgulayan Hasan Acar, “Xızır ayında normal günlere göre daha fazla olur. Ama genelde her zaman da satıyoruz” dedi.
İnsanların alım gücünün son yıllarda azaldığına dikkat çeken Acar, eskiden haftada 50-60 hayvan sattıklarını ancak ekonominin bozulmasından dolayı bu satışların yirmiye kadar düştüğünün altını çizdi.
“YEM FİYATLARINDAN DOLAYI BİR ÇOK KİŞİ İŞİ BIRAKTI”
Şarbon hastalığının ve ithal etin ülkeye sokulmasının işlerini etkilediğini belirten Hasan Acar, “O zaman insanlar tedirgindi. Et yemekte biraz daha temkinli davranıyorlardı. Nitekim o da unutuldu. İthal et gelince otomatik olarak etkiliyor bizi. Mesela şu anda sığırda çok düşüş var. O saklanan etler ve dışarıdan gelen etler etkiliyor” diye konuştu.
Türkiye’de hayvancılık sektörünün yeteri kadar desteklenmediğini kaydeden Acar, yem fiyatlarının pahalılığından şikayet ederek, insanların bu işleri bıraktığını çünkü çalışıp kazandıklarını yem satıcılarına verdiklerini söyledi.
Acar son olarak, “Ne uzuyor ne kısalıyorum. Yine de hayvanları seviyorum. İşimi de değiştirmek istemiyorum. Bilmediğim bir işe Türkiye’nin bu şartlarında ben cesaret edemem. Bu işimde ustayım hayvandan da anlarım. O yüzden başka bir işe giremem” dedi.
PİRHA/İZMİR
Yoruma kapalı.