PİRHA- Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin yönetici ve kadro eğitim çalışmasında eğitmen olarak görev alan Yazar Turan Eser çalışmada; davasına, kimliğine bağlı, demokrasi mücadelesinde, kimlik mücadelesinde kapasitesi, bilgisi yüksek kadroların yaratılmasının önemine vurgu yaptıklarını söyledi. Eser, Aleviliğin ciddi şekilde bir siyasal İslamcılığın kuşatması altında olduğunu da vurguladı.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel merkezi tarafından şubelerde, ‘Çalışmaların Koordinasyonu, Örgütlenme Kapasitesini Artırma Ve Hedef Yönetimi Stratejilerini Geliştirme Eğitimi’ yapılıyor.
Eğitim çalışması, önce dönemlerde Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanlığı yapan Yazar Turan Eser’in eğitmenliğinde PSAKD Yenimahalle Şube Batıkent Cemevi’nde başlatıldı.
Turan Eser, bu eğitim çalışmasına ilişkin PİRHA‘ya konuştu.
Eser, “Alevilerin hak ve taleplerini savunmak, kapasitelerini yükseltmek, yönetici tecrübelerini artırmak kadrolarımızın kendi Alevi toplumsal davasını bilinçli bilgiye dayalı olarak savunabilmesini sağlamak için en önemli ihmal ettiğimiz alanlardan bir olan eğitimin seferberliğini başlatmış durumdayız” dedi.
“PSAKD, ÜLKE GENELİNDE KADRO EĞİTİMİ SEFERBERLİĞİ BAŞLATTI”
“Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi (PSAKD) Genel Merkezi olarak şahsımın katkısı da gözetilerek PSAKD örgütlülüğünde yönetici ve kadro eğitiminin ihtiyaç olduğuna dair bir çalışma başlattık” diyen Eser, şöyle konuştu:
“Ben benim gibi pek çok insanın içinde çalışmalarda yer alabileceği bir yönetici kadro ihtiyacını gerçekleştirmek, yöneticilerin, kadroların, aktif üyelerimizin Alevilerin hak ve taleplerini savunma kapasitelerini yükseltmek, yönetici tecrübelerini artırmak, kadrolarımızın kendi Alevi toplumsal davasını bilinçli bilgiye dayalı olarak savunabilmesini sağlamak için en önemli ihmal ettiğimiz alanlardan bir olan eğitimin seferberliğini başlatmış durumdayız. Dolayısıyla PSAKD örgütü Türkiye çapında yaygın bir yönetici kadro eğitim seferberliği başlattı. 8 bölgede yapılacak bu eğitimin ilkini İç Anadolu Bölgesinin şubelerini toplayarak Batıkent PSAKD Şubesi ve Cemevi’nde gerçekleştirdik.”
Eser, PSAKD Batıkent Şube ve Cemevi’nde 2 gün süren eğitim çalışmasına 120 kişinin katıldığını belirterek, “Gençlerin, kadınların, yetişkinlerin olduğu yönetici kadroların, yöneticilerin, aktif üyelerin katıldığı bir çalışma oldu. Verimli bir çalışmaydı” diye konuştu.
“ALEVİLER KENDİ HAK VE HAKİKAT DİLİYLE DAVASINI SAHİPLENMELİ”
Eser, konu başlıklarına ilişkin şunları kaydetti:
“Neden örgütleniyoruz, örgütlenmenin önemi, toplumsal dava yöneticiliği ile tüzük yöneticiliği arasındaki farklar, Alevi kurumlarında, Alevi örgütlülüğünde kurumsallaşmanın önemi, üyelerimizle, Alevi toplumu ile örgütlü, örgütsüz kesimlerle, kamuoyuyla kamusal alanda Alevilerin taleplerini ve haklarını temsil edebilme, anlatabilme konusunda neler yapılmalı, toplum medya ilişkisi, Aleviler -siyaset ilişkisi, Alevilerin Alevilerle ilişkisi, diğer toplumsal kesimlerle olan ilişkilerini konu alan gündemlerimiz vardı. Gençlik örgütlenmesine dair bir konumuz vardı onu ele aldık. Özellikle Alevice dil konuşmanın önemine vurgu yaptık. Dildeki asimilasyonun insanın kültürel kimlik kaygısına ne kadar çok bir tetikleyici unsur olarak negatif etki yaptığını konu olarak ele aldık. Dolaysıyla Alevilerin kendi yol diliyle, hak ve hakikat diliyle kendi davasını sahiplenebilmesi için her türlü dilde, inançta, felsefede olan bu yabancılaşmaya karşı bir eğitim seferberliğinin önemine vurgu yaptık. Ve aynı zamanda eğitim, mücadelenin kopmaz bir parçasıdır.”
“KURU AJİTASYONLA, HAMASET SÖYLEMİYLE OLMAZ”
Yazar Turan Eser, “Mücadele, çağımızda artık donuk ajitasyonla, kuru ajitasyonla, sloganlarla hamaset söylemiyle giden bir şey değil” diyerek Alevilerin akademik alanda bir kuşatma ile karşı karşıya olduğuna işaret etti.
EĞİTİM ÇALIŞMASINDA NELER KONUŞULDU?
“Bilinçli bir mücadele hak ve talepleri gerçekleştirme konusunda önemli bir adımdır” diyen Eser, eğitim çalışmasını şöyle anlattı:
“Bilgiye dayalı eğitimin önemini üyelerimize, yöneticilerimize aktarmak için de bu 2 günlük eğitimi gerçekleştirdik. Bu eğitimler sunumlar biçiminde oldu. Derste öncelikle sunumlar yapıldı, sunumlar üzerine yapılan bir ortak akıl taramasına, tartışmasına girişildi. Ortaya attığımız sorulara birlikte cevap aramak için birkaç yöntem denedik. Örneğin: çalışma grupları yaptık. 5 çalışma grubunda 5 ayrı konu tartışıldı. 5 ayrı soru etrafında insanlar birlikte tartışarak sonuç odaklı, çözüm odaklı bir fikir üretimine girdiler. Genel merkeze çok önemli önerilerle, çözüm önerileri ile geldiler. Bunun dışında bir anket çalışması yaptık. Bu anketteki sorularımız Alevi hareketinin günümüzdeki sorunlara nasıl yaklaşması, kurumlarımızda yaşanan sorunlar nedir, bu sorunların yaşanmaması için ne yapmak lazım bu sorunları en az düzeye indirmek için de çözüm nedir? Davranışımız gibi kurumsal ihtiyaçlar, yöneticilik tecrübeleri ne olmalıdır? Bunun gibi bir yöntem olarak eğitimde kullandık.
Daha sonrada beyin fırtınası şeklinde insanlar kendi düşüncelerini özgürce ifade edebileceği bir ortam yaptık. Bir önemli işlevde Alevilik üzerinde yaratılan onca iç ve dış asimilasyonun yarattığı tahribatları konu olarak Aleviliğin tarihsel köklerini, Aleviliğin teolojik inşasını, onun inançsal kimliğinin nasıl Anadolu’da vücut bulduğunu, Asya’da Mezopotamya’da, Balkanlarda Avrupa’da, uluslararası ölçekte günümüz dünyasında Aleviliğin kimlik inşasının giderek nasıl yeni boyutlar kazanarak kendisini geliştirip yeni bir güncelleme ile kendisini ilerlettiğine dair konuları gündeme aldık.”
“SÜNNİLİK, DİYANET, SİYASAL İSLAMCILIK KUŞATMASI ALTINDAYIZ”
Aleviliğin ciddi şekilde Sünnilik, Diyanet, YÖK, ilahiyat, siyasal İslamcılık eksende bir kuşatmaya maruz kaldığına dikkat çeken Eser, “Bugün cemevlerimiz artık Diyanet’in görevli kadroları tarafından ziyaret edilip, orada bir asimilasyon amacı ile gelinen mekânlar haline gelmeye başladı” dedi.
“ALEVİ HAREKETİ OLARAK KENDİMİZ OLMAK ZORUNDAYIZ”
Eser, “Alevi hareketi olarak, Alevi toplumu örgütlenmesi olarak kendimiz olmak, kimlik ve dava bilinciyle buluşmuş, kendi inancına, kimliğine, felsefesine, tarihine, kültürüne sahip çıkan, bilgiye ve kanıta dayalı, bilimsel olarak bu otantik Aleviliğin 21. yüzyıla taşınması konusunda da eğitime katılan her bir canımızın akıl tarlasına, gönül bahçesine doğru hak kelamını ekmeye, o hak kelamlarını ortaklaştırmaya, onlar üzerinden önümüzdeki döneme nasıl bir yolculuk yapacağımıza karar verdik” ifadelerini kullandı.
“GELECEĞİMİZİ ANCAK BİZ ALEVİLER İNŞA EDEBİLİRİZ”
Turan Eser, bu iki günlük çalışmada özetle, dava yöneticiliği nedir? Dava kadrosu olmak nedir? Bürokratik olmayan, hiyerarşik olmayan, demokratik olmayan, bütün yapılardan, daha çok eşitlikçi, çoğulcu, dayanışmacı şeffaf, eğitimli, mücadelesine, davasına, kimliğine bağlı; hak temelli mücadelesini demokrasinin, hukukun, evrensel ilkeler çerçevesinde yapmaya, yöneticilik, demokrasi mücadelesinde, kimlik mücadelesinde kapasitesi, bilgisi yüksek kadroların yaratılmasının önemine vurgu yaptıklarını söyledi.
Eğitim çalışmasının iyi bir çalışma olduğunu belirten Eser, “Geleceğimizi ancak biz Aleviler inşa edebiliriz. Başkalarının inşa ettiği bir Alevilik değil. Alevilerin inşa ettiği bir Alevilik çalışması ihtiyacı içinde, kendi geleceğimizi, kendi aklımız, kendi muhabbetimiz, kendi eğitimimiz, kendi örgütlülüğümüzde karar verip biz tayin edeceğiz. Biz tayin etmezsek başkaları tayin etmeye aday. O yüzden de bu tayin ve vekâlet işini elimizde tutmaya inadına azimliyiz” diye konuştu.
Cebrail ARSLAN/ANKARA
Yoruma kapalı.