PİRHA- Hatay’da Arapça oynadıkları tiyatro oyunlarıyla anadillerini yaşatan ve halkı sanatla buluşturan Çağdaş Sanat Atölyesi eğitmeni Gülizar Işık, “Arapça ve Türkçe gruplarımız da var. Ama bizim asıl hedefimiz uygulanan asimilasyona karşı anadilde eğitim ve sanat yapmaktır. Çocuklarımız Arapçayı unutmuş ve neredeyse hiç tanıyamaz hale gelmiş. Arapça diye bir dillin olduğunun bile farkında değiller” dedi.
Hatay’da yaklaşık 30 yıl önce kurulan Çağdaş Sanat Atölyesi (ÇSA) anadilde skeçler ve müzik olmak üzere bir çok alanda çalışmalar yürütüyor. Dönemin koşullarına göre bazen kapatılan ve çalışmalarını durduran ÇSA, 2016 yılında tekrar açılarak Gülizar Işık ve Hasan Gölbol’un verdiği eğitimlerle yeniden çalışmalarına devam ediyor.
Bugün de her yaşta insana açtıkları atölyelerle eğitim vermeye devam eden ÇSA çalışanları salonlarda ve açık alanda oynadıkları Arapça skeçler ve tiyatro oyunları ile binlerce izleyicinin karşına çıkarak hem anadillerini yaşatıyor, hem de Hatay merkez ilçeleri ve beldeleri olmak üzere oynadıkları oyunlarla da sanatı halkın ayağına götürüyor.
“ANADİLDE SANAT YAPARAK ARAPÇAYI YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ”
tiyatro eğitmeni ve eğitimci Gülizar Işık, “Çağdaş Sanat Atölyesi’ni 2016 yılında kurduk aslında çok daha öncesine dayanan bir dernek. Yaklaşık 30 yıl önce kurulan dernek anadilde sanat ve müzik üretimi çalışmaları yürütmüş bir dernek fakat belli aralarla kapatılmış ve çalışmalar yürütülememiş” dedi.
Işık şöyle devam etti:
“Bizde bunu devam ettirmek istedik. Çağdaş Sanat Atölyesi anadilin yasaklandığı, anadilde sanatın yasaklandığı bir süreçte bizden önceki arkadaşlarımız bu çalışmaları yürütmüş biz de bugün bu geleneği sürdürmeye çalışıyoruz. Yaptığımız çalışmaların ve etkinliğin özü anadile dayanıyor. Biz anadilde sanat ve müzik yaparak Arapçayı yaşatmayı istiyoruz ve çocuklarımıza öğretiyoruz. Biz ÇSA’nın içinde yer alan gruplardan biri olarak Arapça olan anadilimizle tiyatro ve müzik yapıyoruz.”
“ANADİLİMİZİN YOK OLMAMASI İÇİN ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ”
“Arapça ve Türkçe gruplarımız da var. Ama bizim asıl hedefimiz uygulanan asimilasyona karşı anadilde eğitim ve sanat yapmaktır. Her yaşta öğrencilerimiz var” ifadelerini kullanan Işık şunları kaydetti:
“6 yaşından tuttun 50’lili yaşlarda öğrencilerimiz var. Yaş ortalaması değişebiliyor. Çünkü biz; geldi, eğimini ve sertifikasını aldı olarak bakmıyoruz. Politik bir sanat yapıyoruz. Asimilasyonlarla karşı karşıya olduğumuz için çocuklarımız Arapçayı unutmuş ve neredeyse hiç tanıyamaz hale gelmiş Arapça diye bir dilin olduğunun bile farkında değiller. Burada dolayısıyla hem kendi çocuklarımıza Arapça’nın varlığını hissettirmek, hem de dilimizin yok olmaması için bir çalışma yürütüyoruz. Dolayısıyla bu ailelerin de çok hoşuna gidiyor. Televizyonlarda ve sosyal medya alanlarında Türkçe dışında bir şey yok. Çocuklarımızla Arapça konuşsak da bu bir şeyi değiştirmiyor. Televizyonlardan ve çevresinden etkilenerek dillerini unutabiliyorlar.”
“SANATI HALKIN AYAĞINA GÖTÜRÜYORUZ”
“Çocuklarımız Arapça’da tiyatro yapılabiliniyor, öyle bir dil var, diyebilecek durumdalar şu an. Biz de bundan dolayı çok mutluyuz. Bizim üç tane ilkemiz var. Arapça olacak, ezilmiş ötekileştirilmiş ve kadın bakış açısıyla olacak. Yerel kültürde Arapça ama evrensel konuları işliyoruz” diyen Işık şunlara vurgu yaptı:
“Kadın, yoksulluk, siyaset ve en önemlisi de savaş sorununu işliyoruz. Günlük hayattaki sorunlar ne ise bunların tamamını işliyoruz. Oyunlarımıza halkın ilgisi oldukça iyi. Biz sadece salonlarda değil açık alanda da oyunlar oynuyoruz. Festivallerde binlerce kişiye oynadığımız oyunlarımız var. Hatay merkez ilçe ve beldelerinde tiyatroyu, sanatı halkın ayağına götürerek izlemesini sağlıyoruz. Sadece salonlarda oynadığınız zaman sadece belli bir kesimin izlemesini sağlıyorsunuz. Biz sadece bunu istemiyoruz. Halkımızın kendi dilinde esprilerini, deyimlerini ve atasözlerini duymasını istiyoruz. Dolayısıyla sanatımızı üretip halkımızın kapısın önüne götürüyoruz.”
“ARAPÇA ÇOK ZENGİN BİR DİL”
“Sadece dil ile ilgili değil, aslında çok yönlü bir çalışma yapıyoruz. Anadilinizi konuşun, çocuklarınıza öğretinle olmuyor. Bunun içinde olmak ve bunun öncelikle bilincini vermek gerekiyor” diyen tiyatro eğitmeni ve eğitimci Gülizar Işık, “Bizimle iletişime giren aileler bu durumun aslında çok zor olduğunu ama yapılacak bir durum olduğunu anlayabiliyor. Çoğu Arapça bildiği halde konuşamıyor, çünkü o bilince sahip değil. Böyle bir dil yok diyor. Yozlaşmış, Türkçe ile Arapça karışımı tarzanca bile diyenler var. Bu bizim kimliğimize ve anadilimize yapılmış büyük bir haksızlıktır. Bu da bizi çok üzüyor. Arapça çok zengin bir dil, asimalasyonlardan dolayı Türkçe karışmış ama bunun için mücadele edebilirsek kesinlikle üstesinden gelebiliriz. Eğitim dili olmadığı için yazamıyoruz ama yaşayan dili konuşuyoruz. Adana, Mersin ve Hatay’da konuşulan farklı lehçeleri var. Bu yüzden çok zengin bir dil ve bu anlamda çok değerlidir. Ailelere çağrımız çocuklarına anadillerini öğretsinler. Bizim atölyelere göndersinler hem sanatla iç içe tiyatro yaparak anadillerini yaşatsınlar” diye konuştu.
“ÇOCUKLAR ÇSA’DA HAYATI ÖĞRENİYOR”
“Çağdaş Sanat Atölyesi bir çok şeye ev sahipliği yapıyor. İnsanların burada kendini geliştirebilmesi için hocalarıyla hizmet veren bir yer” diyen eğitimen Hasan Gölbol, “Ben burada çocuklara drama dersi veriyorum. Ama çocuklar burada sadece dramayı öğrenmiyor. Medya okur yazarlığı kazanıyor, müziğe karşı sempati kazanıyorlar. Tiyatroya ilgi duyuyor, izlemeyi öğreniyorlar. Dönemimizde bir çok bilgisayar oyunları oynanmasına rağmen bunu yapmak yerine zamanların büyük bir kısmını burada geçirerek sanata yöneliyorlar. Burada aldıkları eğitim ve oynadıkları skeçlerle hayatı öğreniyorlar. Bunun bir parçası olmak beni çok mutlu ediyor. Buradan ailelere çağrıda bulunuyorum. Çocuklarınızı böyle yerlere kayıt ettirerek ve haberdar olarak siz de elinizden geleni yapabilirsiniz” dedi.
Mustafa YÜKSEL/İsmet SEFER/HATAY
Yoruma kapalı.