PİRHA- Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Çeşme Cemevi Şubesi çok sayıda yurttaşın katılımıyla birlik ve kurban cemi gerçekleştirdi. Birlik cemini yürüten Serçeşmeden Özdoğan Sağlam Dede, büyük katliamlar ve bedeller sonucu Alevi inancının bu güne kadar geldiğini, zaman içerisinde kültürün, hizmetin ve ritüellerin farklı inançlara benzeştiğini belirterek, “Hakka yürüme erkanlarımızı kendi inancımıza, kültürümüze ve felsefemize göre yapamıyoruz, bu büyük bir eksiktir” diye konuştu.
HABERİN VİDEOSU
PSAKD Çeşme Şubesi’nde gerçekleşen ve 12 hizmetin yürütüldüğü birlik cemine çok sayıda yurttaş katıldı. Özdoğan Sağlam Dede’nin deyişleri ve nefesleri seslendirdiği cemde Alevi inanç ritüelleri ve güncel sorunlara değinildi.
“KAMİL İNSAN CENNET, CAHİL İNSAN CEHENNEMDİR”
“Değişime uğramış bir toplum olduğumuzu kabullenirsek eğer gerçeğimizi yakalayabilme şansımız olur” diyen Sağlam şöyle konuştu:
“Bu coğrafyada yaşayan biz Aleviler katliamlar, kıyımlar yaşayarak ve büyük bedeller ödeyerek buralara geldik. Bu zaman içerisinde değişime uğramamamız mümkün değil. Tarihimize göz atarsak bu gerçeği görürüz. Cem bir ibadet alanı ile birlikte bir öğreti alanıdır. Aslında cemal cemale oturuşumuz, birbirimizin cemaline bakışımız fikir alışverişi anlamına gelir. Bu meydan öğreti alanıdır. Bizim ibadetimizde cemevinde ibadet edip, dua ederek cennete nail olma düşüncesi yoktur. Bizim muradımız ne cennettir nede cehennem. Bizim muradımız didar görmektir. Yunus Emre’nin dediği gibi cennet dedikleri kamil-i insan, cehennem dedikleri ise cahil insandır. Demek ki cehaletin olduğu yerde cehennem, kemaletin olduğu yerde de cennet vardır. Rızalık ile razılık içerisinde lokmalar paylaşılıyor, hizmet yapılıyor, dargını-küskünü bu meydanda hal oluyorsa işte burası bizim cennetimizdir.”
“HAKKA YÜRÜME ERKANLARIMIZ CENAZE GİBİ KALDIRILIYOR”
“Biz kendi kültürümüzü, inancımızı ve hizmetlerimizi yerinde yapamadığımız için kendi elimizle asimilasyonun önünü açıyoruz” diye vurgulayan Sağlam;
“Bizim hakka yürüme erkanımız vardır. Hakka yürüme sevgiliye yürümektir, aslına ve özüne dönmektir. Bizim Tahtacı kardeşlerimiz hakka yürüme erkanında hakka yürüyene takım elbise giydirir ve uğurlar. Aslında bizim ölüme bakış açımızın ritüelidir. Hakka yürüme erkanlarımızı kendi inancımıza, kültürümüze ve felsefemize yapamıyoruz. Korku ve baskı ile dışarıda yapılan bir hizmet olduğu için biz onu benzeştirmişiz. İşimiz görülsün, yolumuz açılsın, okulumuz yapılsın ve işe girelim diye bütün bu ihtiyaçlardan dolayı yaşamımızı kolaylaştırmak için yaranmışız.
Kul hakkından geçen bir toplumun yaşam tarzı Rıza Şehri’dir. Rıza Şehrine dahil olan bir toplum ölmez. Hak ile hak olan bir toplum olduğu için ona ölüm yoktur. Hakka yürümek, aslına dönmek vardır. Bizler hakka yürüme erkanını cenaze gibi kaldırıyor. Cenaze deyince akla namaz gelir. Bırakın namazı bizim sünni kardeşlerimiz kılsınlar. Bizim ibadet şeklimiz cemal cemaledir. Burada ana, bacı, kardeş birdir. Burası can meydanıdır. Burada cinsiyet, dil, din, ırk ayrımı yoktur” dedi.
“MARAŞ, ÇORUM, SİVAS, ANKARA, SURUÇ BİZİM GERÇEK TARİHİMİZDİR”
Aleviliğin Kerbala’da Hz. Hüseyin, 12 imamlar ile birlikte sayısızca yol önderlerinin davalarına çıktığını ve kendi Kerbela’sını bilmeyen toplumun uykuda olduğunu dile getiren Sağlam şunları vurguladı:
“Kerbela tarihini ve 12 imamları araştırıp öğrenmek isteriz. Hiçbir imamın yaşam tarzına bizlerinki uymaz. Şiiler anlatabilir, çünkü onun yaşamına göre yaşıyor. Bizim imamlardan almış olduğumuz davalarıdır. Biz davalarına sahip çıkmış, haksızlıklara karşı durmuşuz. Tur’da Musa hakkı, çarmıhta İsa hakkı, kuyuya atılan Yusuf peygamber, enel hak diyen Hallac-ı Mansur hakkı, derisi yüzülen Nesimi hakkı için bütün davalara sahip çıkmışız. Bizde mazlumuz ve hep zalimin zulmüne maruz kalmışız. Mazlum olduğumuz için mazlumiyetimizin piri İmam Hüseyin’dir. Zulme ve zalime davayı teslim etmemiştir. Şunu da sormak isterim. Maraş, Çorum, Sivas, Ankara ve Suruç katliamlarının tarihini biliyor muyuz ? Yanımızda yapılan katliamları takip edebiliyor muyuz? Bunları sorsak bilmezsiniz ama Kerbela tarihini öğrenmek istersiniz. 1500 senenin tarihini iyi biliriz ama 500 sene öncenin tarihini bilmeyiz. Bizim gerçek tarihimiz bu arada geçen tarihtir. Kendi Kerbela’sını bilmeyen toplum uykudadır.”
Birlik cemi lokma duası ve lokma paylaması ile son buldu.
Ersin ÖZGÜL / ÇEŞME
Yoruma kapalı.