PİRHA- KESK’in çağrısıyla gerçekleştirilen “OHAL değil demokrasi istiyoruz” mitingine katılan çeşitli kesimler taleplerini dile getirdiler. Kimi tek tipe karşı alanlara çıktı, kimi eğitimde gericileşmeye karşı. Herkesin ortak talebi ise OHAL’in kaldırılması ve binlerce kişiyi işinden eden KHK’lerin iptal edilmesiydi.
Haberin Videosu
Korku duvarını aşmak için her ne kadar sokağa çıkılmış olsa da insanlarda hala bir tedirginlik var. Soğuk havaya rağmen kortejler halinde miting alanına doğru yürüyen emekçiler, taleplerini PİRHA mikrofonunda dile getirdiler.
OHAL’e karşı sokağa çıkanların OHAL koşullarında gerçekleştirdiği mitingde binlerce kişi ellerindeki flama ve dövizlerde taleplerini sıraladı. Engeline rağmen tekerlekli sandalyesiyle gelen de vardı, çocuklarının geleceği için alanda olanlar da.
“OHAL KALDIRILSIN, KHK’LER İPTAL EDİLSİN”
Cezaevindeki baskılara ve tek tip dayatmasına son verilmesi talebiyle katılan bir kadın yurttaş “Taleplerimiz çok ama veren yok” diyor. Yine de tüm bu olumsuzluklara karşı, “Yine de biz alacağız” diye de eklemeyi ihmal etmiyor.
Başka bir kadın yurttaş da 2017 yılında OHAL’den kaynaklı neredeyse 2 bin işçi kaybı yaşandığını dile getirerek, meşrulaştırılmış bir asgari ücret olduğunu ancak emekçilerin asgari bir yaşam sergilemediklerini, o yüzden de yaşama hakkı talep ettiklerini ifade etti. Taleplerini ise şöyle sıraladı:
“Çocuk işçilik son bulsun, taşeron işçilik son bulsun. KHK’ler iptal edilsin, öğretmenlerimiz, emekçi arkadaşlarımız işlerine geri dönsün istiyoruz.”
Emek Partisi’nin yeni İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros da OHAL’in olağan bir süreç gibi ifade edildiğini ancak işin tam tersi durum olduğunu şu sözlerle anlattı:
“Kadın cinayetlerine karşı hiçbir önlem alınmadığını görüyoruz. İşçi direnişlerinin sürekli olarak yasaklandığı OHAL sürecinin bunun gerekçesi olarak kullanıldığı süreçler yaşıyoruz. Her türlü dil, din, ırk bunlarla ilgili yaptığımız çalışmalarda baskı hissediyoruz. Bütün bunlar OHAL ve KHK düzeniyle açıklanıyor aslında.”
Barbaros, insanların taleplerini ifade etmek için bile sokağa çıkamadıklarını da vurguladı: En ufak bir hak talebinde sokağa çıktığınız andan itibaren OHAL gerekçe gösterilerek evinize iş yerinize geri gönderiliyorsunuz. Bütün ihraçlar hayatımızı etkiliyor. Eğitimden sağlığa kadar istedikleri herkesi ihraç ettiler. Bütün bu süreçte haksızlıklara karşı bugün alanlardayız.”
ENGELİNE RAĞMEN ALANDAYDI
Derya Avşar, engeline rağmen taleplerini dile getirmek için sokağa çıkan yurttaşlardan. Avşar, hayatlarının OHAL kapsamına alındığını belirterek fikir özgürlüğünün bile olmadığını OHAL kapsamından çıkmak istediklerini ve OHAL’in insanların hayatına bir ambargo koyduğunu düşünüyor. Tekerlekli sandalyede olması mitinge gelmesine engel olmamış Avşar’ın.
Mitinge katılmayan yurttaşlar için de, “Kendi sıralarını bekliyorlar diye düşünüyorum. Çünkü binlerce insan işsiz kaldı ve evine ekmek götüremiyor. Belki de ölümün kıyısına gelmişlerdir ve bu bir cinayettir. Bana göre devlet eliyle işlenen bir cinayettir” ifadelerini kullandı.
“ZİNCİRSİZ KURUCU MECLİS TOPLANMALI”
Devrimci İşçi Partisi’nden bir yurttaş da OHAL’de sadece özgürlükler kısıtlanmadı aynı zamanda insanların ekmeklerinin de çalındığı bir dönem yaşandığını ifade ederek şöyle devam etti:
“Bunu bir mağduriyet olarak değil de kurulan bir istibdad rejiminin halka olan baskısı, sermaye sınıfının baskısı olarak görüyoruz. İşçi sınıfının ve emekçilerin mücadelesiyle bunun üstesinden geleceğini düşünüyorum. Taleplerimiz çok açık. bir kere OHAL’in kaldırılmasını istiyoruz. Bütün temel hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. En önemlisi de bu ülkeyi karanlığa götüren bu OHAL ve istibdad rejimine karşı derhal bir zincirsiz kurucu meclis toplanmasını ve o temelde ülkenin yeniden kurulmasını istiyoruz.”
“OHAL DEMOKRASİYİ BAYPAS EDİYOR”
Ülkede yaşanan korku duvarından dolayı ismini vermek istemeyen bir kadın yurttaş da OHAL’in demokrasiyi bay pas etmek için kaldırılmadığını düşündüğünü belirterek OHAL ve KHK’lerle rejimin değiştirildiğine inandığını ve bunu protesto emek için alanlara çıktığını dile getirdi.
Faşizme, diktatörlüğe karşı olduğu ve demokrasiden, özgürlükten yana olduğu için sokakta olduğunu kaydeden başka bir yurttaş ise bu sene mezun olacak olan kızının geleceği için de “Geleceği olmayan bir öğretmen adayı” dedi.
Başka bir yurttaş da “Sosyalizm için buradayım. Aşkla ve cesaretle, özgürlük için, Deniz Gezmiş için, Mahir Çayan için buradayım” diyerek OHAL’de kişisel olarak bir mağduriyet yaşamadığını ancak duyarlı bir yurttaş olarak mitinge destek verdiğini ifade etti.
Eğitimci bir yurttaş, binlerce kamu çalışanı ve eğitimcinin işlerinden edildiğine dikkat çekerek bu ülkenin akademisyenleri, eğitimcileri kolay yetiştirmediğini sahip çıkılması gerekirken ihraç edildiklerini, açlıkla karşı karşıya bırakıldıklarını kaydetti.
Sevim KAHRAMAN/Suay ABAK
İSTANBUL
Yoruma kapalı.