Alevi Haber Ajansi

’80 yaşındaki hasta mahpus Sıddık Güler serbest bırakılsın’-VİDEO

PİRHA- Cezaevlerindeki hasta tutukluların sağlık durumuna dikkat çekmek amacıyla İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) düzenlediği F Oturması eyleminin 391. Haftasında  80 yaşındaki  hasta tutuklu  Sıddık Güler’in durumuna dikkat çekildi.

Haberin Videosu

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutukluların serbest bırakılması istemiyle Galatasaray Meydanı’nda düzenlemek istedikleri “F Oturumu”nun 391’incisi de polisler tarafından engellendi. Bunun üzerine açıklama, Taksim’de bulunan İHD İstanbul Şubesi önünde yapıldı.

Açıklamaya, sinema oyuncusu Nur Sürer, Diyarbakır’da 20 Eylül 1992 tarihinde sokak ortasında vurularak öldürülen Kürt gazeteci ve yazar Musa Anter’in oğlu Dicle Anter ile çok sayıda yurttaş katıldı. Serbest bırakılmaları istenen hasta tutukluların fotoğraflarının taşındığı eylemde, “Tedavi hakkı engellenemez” ve “Hasta mahpus Sıddık Güler serbest bırakılsın” pankartları açıldı.

“YAŞAM HAKKI EN TEMEL HAKTIR”

Ağır hasta tutuklu ve 80 yaşındaki Sıddık Güler’in durumuna dikkat çekilen bu haftaki açıklamayı İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Hatice Onaran okudu. En temel hakkın yaşam hakkı olduğunu söyleyen Onaran, devletin ırk, cins, millet, din ayırmadan ve nerede, hangi koşullarda olursa olsun her insanın yaşamını korumak zorunda olduğu ifade etti. Yasalara ve uluslararası sözleşmelere rağmen hem içeride hem de dışarıda insanların yaşam haklarının ihlal edildiğine dikkati çeken Onaran, hak ihlallerin en çok yaşandığı aylardan birinin Eylül ayı olduğunu belirtti.

 BİRÇOK TUTUKLU EYLÜL AYINDA YAŞAMINI YİTİRDİ

Eylül ayında cezaevlerinde gerçekleşen ve birçok tutuklunun yaşamını yitirdiği olaylara da değinen Onaran, “21 Eylül 1995 Buca, 24 Eylül 1996 Diyarbakır ve 26 Eylül 1999 Ulucanlar katliamlarında hayatını kaybeden insanlar, devletin elinin altında olan ve onların yaşam hakkını korumak zorunda olduğu tutuklu ve hükümlülerdi. 18 Eylül 1995’te, İzmir Buca cezaevindeki politik tutuklular, yaşam koşullarında iyileştirilmesi talebiyle sayım vermemeye başladı. 21 Eylül’de, özel harekat timi, asker ve gardiyanlar sis, göz yaşartıcı, bayıltıcı bombalarla koğuşlara girerek üç politik tutukluyu öldürdü, 47’si yaralandı. 24 Eylül 1996’da, Diyarbakır Cezaevinde gerçekleşen operasyonda 10 tutuklu öldürüldü, 24’ü yaralandı. Ankara Ulucanlar’da 26 Eylül 1999 sabahında başlayan operasyonda 10 tutuklu öldürüldü, onlarca tutuklu yaralandı” ifadelerini kullandı. Tutuklulara yapılan ve yaşam haklarını son veren bu olayların sorumlularının cezasız bırakıldığını vurgulayan Onaran, katliamları kınadı.

“40 GÜN BOYUNCA İŞKENCE GÖRDÜ”

Sıddık Güler’in 1994 yıllında Diyarbakır Bismil’deki evinden gözaltına alındığını ve 40 gün boyunca yoğun işkence gördüğünü belirten Onaran, Güler’in Diyarbakır E Tipi Cezaevine götürüldükten sonra müebbet hapis cezası aldığını vurguladı. Güler’in birçok cezaevine sevk edildikten sonra şuan İskenderun’da tutuklu olduğunu hatırlatan Onaran, Güler’in tutuklamadan önce sağlık açısından hiçbir sorunun olmadığını aktardı. Onaran, “Güler, 40 yaşlarında girdiği zindanda gün geçtikçe hastalanmaya başladı. 2004 yılında yapılan anjiyo sonrasında hapishanede kalamayacağına dair verilen raporla tahliye edilen Güler, 2009 yılında yeniden tutuklanarak, infazına kaldığı yerden devam ettirildi. 2 defa anjiyo olan Güler, kalp rahatsızlığının yanı sıra yüksek tansiyon ve iltihaplı eklem romatizması hastasıdır” dedi.

80 YAŞINDAKİ BABAMIN KİME NE ZARARI DOKUNACAK”

Diyarbakır’da oturan Güler’in kızı Ayşe Güler’in babasının görüşüne en son bayramda gittiğini dile getiren Onaran, Ayşe Güler’in babasının durumunun kötü olduğunu kendilerine söylediğini belirtti.  Ayşe Güler’in kendilerine telefon ile aktardıklarını ise Onaran şu ifadelerle paylaştı: “Babam tekerlekli sandalye ile gelince çok kötü olduk. Eklem romatizması ilerlemiş. Hastaneye götürülmediği ve düzenli tedavi yapılmadığı için artık yürüyemiyor. Hatta tutunarak fotoğraf çektirmek istedik, ayağa bile kalkamadı. Konuşmakta ve duymakta zorluk çekiyor. Kendisine bakamayacak durumda, odasındaki tutuklu arkadaşları bakımını yapıyor. 80 yaşındaki babamın kime ne zararı dokunacak ki. Onun bir ayağı bu dünyada bir ayağı öbür dünyada. Yetkililerden bir an önce babamı serbest bırakmalarını istiyorum.”

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak