Alevi Haber Ajansi

PSAKD Ankara Şubesi üyeleri Nuriye ve Semih için bir günlük açlık grevinde-VİDEO

PİRHA-Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ankara Şubesi üyeleri açlık grevindeki tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek için bir günlük destek açlık grevi başlattılar. Destek eyleminde konuşan PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan “Hem Nuriye ve Semih hem OHAL hem KHK’ler hem de müfredat için sokağa inmeliyiz” dedi.

HABERİN VİDEOSU

KHK ile ihraç edilen ve işlerine geri dönmek için açlık grevi yapan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevleri cezaevinde hala devam ediyor. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Ankara Şubesi üyeleri Gülmen ve Özakça’ya destek için bir günlük açlık grevine başladı.

Açlık grevi eylemine Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Muhittin Yıldız, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV) Genel Başkanı Tuncer Baş, PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, PSAKD Ankara Şube Başkanı Ali Üngörmüş ve Yüksel Caddesi direnişçilerinden Veli Saçılık birer konuşma yaptılar.

“BİR GÜN BİR KADIN İNSAN HAKLARI ANITININ ÖNÜNDE OTURMAYA BAŞLADI”

İlk olarak konuşan PSAKD Ankara Şube Başkanı Ali Üngörmüş, OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lerin bir sürü masum insanın canını yaktığını ve çok az kişinin bu KHK’lere karşı direndiğini ifade ederek Yüksel Caddesi direnişinin başlangıcını şöyle anlattı:  “Bir gün bir kadın Yüksel Caddesi’nde bulunan İnsan Hakları Anıtı’nın önünde ‘İşimi geri istiyorum’ diye oturmaya başladı ve aynı anda gözaltına alındı. Bu kadının adı Nuriye Gülmen’di. Ertesi gün yine bu eyleme devam etti ve yine gözaltına alındı. Yanına ilerleyen günlerde üç kişi daha katıldı. Acun Karadağ, Semih Özakça ve Veli Saçılık. Onlarca kez gözaltın alınmalarına rağmen mücadeleye devam etmektedirler. Onların bu mücadelesi dünya kamuoyunu ülkemizde yaşanan parti demokratik uygulamalar hakkında bilgilendirdi. İsimleri herkesin diline destan oldu.”

“HER TÜRLÜ ZALİMLİĞİN KARŞISINDAYIZ”

Gülmen ve Özakça’nın mücadelelerinin referandumda Hayır diyenlere de güç verdiğini kaydeden Üngörmüş, “Kerbela’da Yezit’e boyun eğmeyen, İmam Hüseyin’in yolundan gidenler, Osmanlı padişahlarına direnen Şah Kalenderlerin, Pir Sultan Abdalların torunları olarak her türlü haksızlığın karşısındayız. Zalimlere karşı mazlumların safındayız diyoruz.” şeklinde konuştu.

“SES GETİRECEK EYLEMLİLİKLER DEĞİL”

Üngörmüş’ün ardından konuşan PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan, yaklaşık tüm şubeleriyle bu açlık grevine destek verdiklerini ifade etti. İlk bir günlük destek açlık grevi eyleminde eylemin diğer kurumlar tarafından sahiplenilerek sürdürülmesini istediklerini ancak bunun olmadığını vurgulayan Kaplan, bir günlük destek açlık grevlerinin ses getirecek eylemlilikler olmadığını belirtti.

“SOKAĞA İNMELİYİZ”

Konuşmasında eğitimin gericileştirilmeye çalışılmasına da değinen Kaplan, neredeyse bütün derslerin zorunlu din dersi haline getirildiğini buna karşı Alevi kurumları olarak Eylem takvimini yakında kamuoyuna açıklayacaklarını kaydetti. Kaplan “Hem Nuriye ve Semih için, hem OHAL için, hem KHK’ler için hem de müfredat için sokağa inmeliyiz” dedi.

“O ZAMAN FETÖ, ŞİMDİ DE ALDANANLAR”

Kaplan’ın ardından konuşan HBVAKV Genel Başkanı Tuncer Baş OHAL ve KHK’lerden hep ötekileştirilen kesimlerin etkilendiklerini vurgulayarak şunları ifade etti: “Çok trajiktir ki biz tarihin hiçbir döneminde aldatılmadık, tarihin hiçbir döneminde yanıltılmadık. Aldananlar veya aldandığını söyleyenlere hiçbir şey olmuyor. Bu adamlar devletin içinde devlet olurken neredelerdi? Biz o zaman da karşı çıkıyorduk. O zaman FETÖ ile mücadele ediyorduk şimdi de aldananlarla mücadele ediyoruz.”

“SEMBOL İSİMLER OLDULAR”

Gülmen ve Özakça’nın bu sürecin sembol isimleri olduklarını söyleyen Baş, Türkiye’nin dört bir yanında onlarca insanın bu ve benzeri etkinliklerle hak arama mücadelesi içinde olduklarını kaydetti. Gülmen ve Özakça’nın eyleminin bir vicdan ve adalet eylemi olduğuna dikkat çeken Baş, onların toplumdan destek almamaları için cezaevine konulduklarını da ekledi. “Bu sadece Semih ve Nuriye’nin yaptığı bir açlık grevi değil. Bir toplumun tamamının durması gerektiği bir haktır” diyen Baş, Gülmen ve Özakça’ya yeterince destek verilmediğini artık herkesin kafasını kumdan çıkarması gerektiğini kaydetti.

“BİZE DİYORLAR Kİ NURİYE VE SEMİH DEMEYİN”

Yüksel Caddesi direnişçilerinden Veli Saçılık, konuşmasında açlık grevine girenlerin ve destek verenlerin Hüseyni bir duruş sergilediklerini söyleyerek şunları belirtti:

Polis bize ısrarla diyor ki Nuriye ve Semih demeyin. Ne derseniz deyin. Aynı Pir Suştan’a Şah demeyin demesi gibi Hızır Paşa’nın. biz burada ısrarla karşı çıktık. ‘Sizde Şah diyeni öldürürlerse biz de bu yayladan Şah’a gideriz’ diyoruz hep beraber. Bu bir meydan okumadır. Çünkü karşıda bir zalim var. Kendi koyduğu kurallara, anayasasına ve insan haklarına her türlü  karşı çıkan bir zalim var. Bu zalimlik karısında 275 gündür İnsan Hakları Anıtı’nın önünde direniyoruz. Onların ‘Sokağa çıkamazsınız ve konuşamazsınız’ dediği yerde ‘Konuşuruz’ dedik ve bunu tanımadık. Bunu tanımayacağımızı defalarca söyledik. Bunu tanımadığımız için davalar açtılar, gözaltına aldılar. Şimdi de durup dururken örgüt üyesi olduk. Tabi ki herhangi bir delilleri yok. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar Nuriye ve Semih direnecekler. Nuriye ve Semih orada esir oldukları sürece biz de esiriz ve o esaretekarşı hep birlikte ses vermeliyiz. Alevi kurumlarının yaptığı gibi bütün Demokratik Kitle Örgütleri artık bu sesi vermeli, bu yükü Nuriye ve Semih’in sırtından almalı ve topluma yaymalıdır. Çünkü bu toplumsal özgürlüktür, hepimizin özgürlüğüdür. Onların yeni kuracakalrı devletin aslında ideolojisi bellidir. Faşist bir ideolojiye sahiptir. Bu faşizme karşı herkesi ortak mücadeleye çağırıyorum.

Cebrail ARSLAN/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak