Alevi Haber Ajansi

38 yıldır bitmeyen mücadele: Mehmet Ceren dosyası AİHM’de

PİRHA- 38 yıldır ne acısı dindi ne de mücadele sonlandırıldı. 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında işkencede yaşamını yitiren Mehmet Ceren için ailenin mücadelesi sürüyor. Dosya, Anayasa Mahkemesi’nce 12 Şubat 2016’da zaman aşımından dolayı takipsizlik kararı verilince, AİHM’ye taşındı. 

12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Ali Ekber Yürek ve Fehmi Özarslan ile birlikte işkencede yaşamını yitiren Mehmet Ceren dosyası AİHM’de.

Dönemin Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Yusuf Haznedaroğlu’nun talimatıyla çok sayıda kişi gözaltına alınıp, Eğitim Enstitüsü binasında işkence uygulanmıştı. Bunu Maraş Savcılığı açıklamıştı. Savcılık, eski Türk Ceza Kanunu’na göre zamanaşımı sınırının 22,5 yıl olduğunu söylemiş, Haznedaroğlu ile polis ve askerlerin olduğu 12 işkencecinin yargılanamayacağını ileri sürmüştü.

AKP’nin “12 Eylül Darbesi ile hesaplaşma” söylemi ile gündeme getirdiği 12 Eylül 2010 Referandumu’nun ardından Maraş’ta öğretmen Ali Ekber Yürek ile birlikte Mehmet Ceren ve Fehim Özarslan’ın katledildiği, 91 kişinin yaralandığı işkence ile ilgili dosya “zamanaşımı” gerekçesiyle kapatıldı.

Maraş’ın Afşin ilçesine bağlı Büyüktatlar köyünde 1957’de dünyaya gelen Mehmet Ceren, Vahip ve Eşe Ceren’in 5 çocuğundan biriydi. İlkokulu Büyüktatlarda, Ortaokulu Afşin’de okudu, Maraş Ticaret Meslek lisesini bitirdikten sonra, yüksek öğrenimini Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde tamamladı.

“BİR DAHA GELİRSEN CENAZENİ AİLENE TESLİM EDERİM”

Mehmet Ceren, üniversiteyi okuduktan sonra Afşin-Elbistan Termik santralinde işe girdi. Afşin-Elbistan Termik santralinde işçilerin çalışma koşulların düzeltilmesi ve işçi ölümlerini protestosunda en önde yerini alan Mehmet Ceren gözaltına alınıp, Maraş’a götürüldü. 2 hafta boyunca işkence gördü ve serbest bırakıldı. Dönemin Maraş Sıkıyönetim Komutanı yardımcısı Tümgeneral Yusuf Haznedaroğlu’un Mehmet Ceren’e “Bir daha buraya gelirsen cenazeni ailene teslim ederim” dediği belirtildi.

15 Temmuz 1981 tarihinde hakkında tutuklama kararı çıkan Mehmet Ceren ailesine yapılan işkenceyi sonlandırmak için 5 Ekim 1981’de Adana Sıkıyönetim Komutanlığı’na teslim oldu.

Adana’da 15 gün tutulduktan sonra 20Ekim 1981 akşamı Maraş Sıkıyönetim Komutanlığı’na teslim edilen Mehmet Ceren 21 Ekim 1981 tarihinde yaşamını yitirdi.

Ölüm raporunda kalp krizi yazılsa da, dönemin itirafçı polisi Sedat Caner ifadesinde Maraş’ta çok kişinin maruz kaldığı Filistin askısından indirilirken baş üstü düştüğünde boynunun kırıldığını söylemişti.

1986 yılında Baba Vahip Ceren oğlunun ölüm sebebinin açıklanması ve mezarın acılması için Maraş Savcılığı’na bir dilekçeyle başvuru yaptı ancak takipsizlik kararı verildi. Baba Vahip Ceren verdiği mücadelelerin ardından 2004 yılında Hakka yürüdü.

YUSUF HAZNEDAROĞLU’NUN İŞKENCE SORUŞTURMASINDA ADI GEÇİYORDU 

12 Eylül’de Maraş Sıkıyönetim Komutan Yardımcısı olarak görev yapan emekli Tümgeneral Yusuf Haznedaroğlu Aralık 2017’de yargılanmadan öldü. Karacaahmet Mezarlığı’na gömülen Haznedaroğlu’nın adı Maraş’ta görev yaptığı 1980 – 1983 yılları arasında, sol görüşlü üç kişinin işkencede öldürülmesi soruşturmasında geçiyordu.

Üç kişiden biri Mehmet Ceren, diğer ikisi ise Ali Ekber Yürek ve Fehmi Özarslan’dı.

Şikâyetçiler tarafından ‘Kırbaçlı Paşa’ diye anılan Haznedaroğlu’nun bir numaralı şüphelisi olduğu işkence dosyası, işkencede yaşamını yitiren Ali Ekber Yürek’i kardeşi Mehmet Yürek’in 12 Eylül 2010’daki referandumdan sonraki şikâyetiye başlatıldı.

Yürek’in Dersim Ovacık’taki mezarı 6 Mayıs 2011’de açılarak, bedeni otopsiye gönderildi. Daha sonra soruşturma genişletildi. Bu dosyada Haznedaroğlu, Yürek’in yanı sıra Mehmet Ceren ve Fehmi Özarslan’ın işkencede öldürülmesi ve en az 92 kişinin işkence görmesi ile suçlanıyordu.

DOSYA 2014’TE ZAMAN AŞIMINDAN DÜŞTÜ

Haznedaroğlu ile çok sayıda asker ve polisin şüpheli olduğu dosya 2014’te zaman aşımından düştü.

Mehmet Ceren’nin ağabeyi Yemliha Ceren, 3 Mayıs 2011’de Afşin Savcılığı’na başvurdu. Buradan Maraş, Adana, Malatya ve ardından Afşin’e geri dönen dosya en son Ankara’ya gönderildi. 26 Mayıs 2011’de zaman aşımı ve takipsizlik kararı alındı.

Takipsizlik kararı verilen dosya sayısı 14 klasör ve 7 bin sayfadan oluşuyor. Ceren ailesi, devletin bir kurumundan başka bir kurumuna taşınması için bu 7 bin sayfaya fotokopi ve aslı gibidir damgası vurulması için yüklü bir ödeme yapmak zorunda kalmıştı.

Mehmet Ceren dosyası, Anayasa Mahkemesi’nce 12 Şubat 2016’da zaman aşımından dolayı takipsizlik kararı verilince  AİHM’ye taşındı.

Ceren ailesi, 38 yıldır Türkiye’de bulamadıkları adaleti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) bekliyor.

Elif TABAK

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak