PİRHA – 31. Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri, Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde yapılan törenle sahiplerine verildi.
Yeni Yaşam Gazetesi’nin ev sahipliğinde 31. Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri, Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nde düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
Ödüller, Türkçe Haber, Video Haber, Kürtçe Haber, Fotoğraf (Haber Fotoğrafı), Karikatür ve Gurbetelli Ersöz Anısına Kadın Haberciliği olmak üzere altı ayrı dalda verildi.
Türkçe Haber dalında T24’ten Cengiz Anıl Bölükbaş’ın “İliç’te göçüğe giden yol: Siyanür sızdırdı, ruhsatı verilmedi, vergi borcu silindi, karları katladı” haberi, Video Haber dalında JINNEWS’ten Dilan Babat’ın çektiği “Konuş Sen Nerelisin?” görüntüsüne, Fotoğraf dalındaysa Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Müjdat Can’ın 20 Haziran 2024’te Diyarbakır’da çıkan ve altı köyü etkileyen yangın sırasında, yangında yaralanan hayvanların durumunu gösteren fotoğrafına, Kadın Haberciliği dalında da Kadın işçi muhabiri Rahime Karvar’ın tarım işçisi kadınların yaşadıklarına odaklanan haber dizisine verilirken, Karikatür dalında da Halil İbrahim Çoban’a mansiyon (teşvik) ödülü verildi. Her yıl verilen Onur Ödülü de bu yıl Federe Kürdistan’da 23 Ağustost’ta Türkiye’ye ait SİHA saldırısı ile katledilen gazeteciler Gülistan Tara ve Hero Bahaddin anısına verildi. İran’da idam cezasına çarptırılan kadın hakları savunucusu ve Kürt gazeteci Pexşan Azizi de Onur Ödülü’ne layık görüldü.
Ödül törenine, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, Kürt siyasetçi Gültan Kışanak’ın yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcisi, kadın kurumu temsilcileri ve basın mensubu katıldı.
Salona Musa Anter ve Gurbetelli Ersöz ile özgür basın mücadelesinde yaşamını yitiren gazetecilerin fotoğrafları asıldı.
Tören, Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. 20 Eylül’de yaşamını yitiren Anter Anter anıldı. Babası Musa Anter ile aynı gün hayatını kaybettiği vurgulanarak, “Bu 20 Eylül’de o hasret pik yaptı ve ruhu babasızlığa daha çok dayanamadı. Anter Anter, Ape Musa’ya kavuştu” denildi.
EVREN: KADINLAR OLDUĞU SÜRECE ÖZGÜR BASIN SUSMAYACAK
İlk olarak Yeni Yaşam Gazetesi adına Kibriye Evren konuşma yaptı. Sözlerine Anter Anter’i anarak başlayan Evren şunları dile getirdi: “Anter Anter’in yaşamı Kürtlerin yaşamı. Kürtler Anter ailesinin yaşadıklarını yaşamaya devam ediyor. Özgür basın hakikati yazmaya devam ediyor. Gazeteci arkadaşlarımız tutuklanıyor, katlediliyor. Gülistan Tara, Hero Bahaddin gibi arkamda gördüğünüz birçok arkadaşımız katledildi. Bizim gazeteciliğimiz tarafsız değil. Biz halkların ezilenlerin kadınların gençlerin tarafıyız. Aynı zamanda sözünü meydanlarda söyleyenlerin tarafıyız. Ölümler, katliamlar dün olduğu gibi bugün de özgür basını yıldıramayacak. Bizim için kadın gazeteciliği, özgür basın gazeteciliği önemli. Gurbetelli Ersöz’ün kalemi dün olduğu gibi bugün de yazacak. Jin Jiyan Azadi felsefesi olduğu sürece Gurbetelli Ersöz’ün, Nagihan’ın kalemi yere düşmeyecek. Kadınlar olduğu sürece özgür basın susmayacak.”
BAKIRHAN: SEVGİLİ APE MUSA, BIRAKTIĞIN KALEM YAZMAYA DEVAM EDİYOR
Ardından DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan söz aldı. Bakırhan, şunları dile getirdi:
“Ape Musa’nın, Gurbeteli Ersöz’ün kalemini yerde bırakmayacağız. Bütün zulümlere rağmen, siz değerli arkadaşlarla birarada olmaktan ötürü onur duydum. Siz emekçilerin, dili yasaklananların sesi oldunuz. Bundan dolayı teşekkürlerimi iletiyorum. Ape Musa’nın öyküsü Kürtlerin öyküsüdür. Faili meçhuller, katliamlar var o yaşamda. Ama o yaşamda yılmadan mücadele etmek de var. Mehmed Uzun’un da dediği gibi Ape Musa unutulmayacak isimlerden biridir. Yaşa ailesi Amed’te yaşayan bir ailedir. Bulvar büfesinin sahipleridir. O büfe Özgür Gündem Gazetesi’nin sahipleridir. Gazeteyi sattıkları için tehdit edilir ve bir gün o büfe bombalanır. Bir yurttaş yaralanır o patlamada ama aile vazgeçmez. Kardeşler vazgeçmez ve Özgür Gündem’i satmaya devam ederler. Yalçın ve Yahya Yaşa kardeşler o mücadeleye devam eder. Yalçın da katledilir ama aile yılmadan mücadeleye devam eder. Ape Musa’nın özel bir yeri var. Ulu bir çınardı. Çoğunlukla mahkemelere düşerdi. O mahkemelerdeki savunmaları çok meşhurdur. Sevgili Ape Musa, bıraktığın kalem yazmaya devam ediyor. Demokrasi mücadelesini yazmak için mücadele sürüyor. Ape Musa’nın o çocuk generalleri bugün büyüdüler ve onlara serkeftin diyorum. Özgür basın şehitlerini minnetle anıyor, ödüle layık görülen gazetecileri de kutluyorum.”
Bakırhan’ın konuşmasından sonra Özgür basın serüvenini anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.
KIŞANAK: GERÇEKLER ASLA KARANLIKTA KALMAYACAK
Sinevizyon gösterimi ardından Kürt siyasetçi Gültan Kışanak da bir konuşma yaptı. Kışanak, şunları söyledi:
“İnsanların birçok kimliği vardır benim de öyle. Bir Kürt kadını, bir devrimci olarak böyle kimliklerim var ama ben en çok gazeteci kimliğimi önemsiyorum ve değerli buluyorum. Bana hakikatin ne kadar değerli olduğunu öğretti özgür basın geleneği. İşte gerçek bu gördüğümüz şehitlerimiz kadar değerlidir. Hakikat bu kadar önemli olmasaydı bedeli bu kadar ağır olmazdı. Demek ki bu işin temeli çok sağlam atılmış. Demek ki Ape Musa bize çok önemli şeyler öğretmiş, demek ki Gurbetelli Ersöz, yolumuzu çok iyi aydınlatmış. Özgür basın geleneği bu halkın mücadelesini gün gün yazıyor ve bu gelenek yok olmayacak. Bunu bildikleri için cezaevlerinde hala bedel ödeyen arkadaşlarımız var. Ve maalesef hala özgür basını susturmak için 90’lı yıllarda geride bıraktığımız faili meçhul cinayetler bugün faili açık devam ediyor. Ape Musa, Gurbetelli Ersöz ve birçok yoldaşımıza sözümüz olsun, gerçekler asla karanlıkta kalmayacak. Hakikatin yolunda yürüyen bütün özgür basın çalışanlarını yürekten kutluyorum. Bu yolu aydınlatan bu kalemler, bu fotoğraf makineleri ve bu kameralar.”
Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi.
“APE MUSA’NIN SESİ GENÇ GAZETECİLERİN KALEMLERİNDE YANKILANMAYA DEVAM EDECEK”
Türkçe Haber dalında ödül alan T24’ten Cengiz Anıl Bölükbaş’a ödülünü Asrın Hukuk Bürosu’ndan Raziye Öztürk verdi. Öztürk, “Bugün ekolojik sorunların olmasının en büyük sebeplerinden biri de kapitalist sistemdir. Bu anlamda ekolojik haberciliğin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum” dedi. Bölükbaş da “Bu ödülü almak benim için çok onur verici bir şey. Hakikati savunmanın bedeli gözaltılar, cezaevleri, sürgünler oluyor. Ben ödülümü gazeteciliğin kuşatıldığı bu dönemde hayatımdaki en önemli insan olan Gökçer Tahincioğlu’na adıyorum. Ape Musa’nın sesi de genç gazetecilerin kalemlerinde yankılanmaya devam edecek” diye konuştu.
“ÖDÜLÜMÜ, NAGİHAN AKARSEL, GÜLİSTAN TARA VE HERO BAHADDİN’E ADIYORUM”
Video Haber dalında ödül alan JINNEWS’ten Dilan Babat’a ödülünü Cumartesi Anneleri adına Fehmi Tosun’un kızı Jiyan Tosun verdi. Tosun, Cumartesi Anneleri adına herkesi selamlayarak konuşmasına başladı. Tosun, biz inatla gerçeğin peşinden giden tüm gazetecileri buradan saygıyla selamlıyoruz. Gözaltında katledilen başta gazeteci Ferhat Tepe olmak üzere bütün gazetecileri saygıyla selamlıyoruz” dedi. Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe de söz alarak, “Bizim için çok acı, çok zor yıllardı ama biliyorum ki bugün de buradaki gazeteci arkadaşlarımız için de çok zor. Yaptığınız iş çok kıymetli, iyi ki gazetecilik yapıyorsunuz, iyi ki kalemleriniz var” dedi. Dilan Babat da yaptığı konuşmada, “Erkek devlet sistemine rağmen susmadık, devam ediyoruz. Bugün de Colemerg’te erkek devlet şiddetine, uyuşturucuya direnen gazeteci arkadaşımız Rabia Önver’in direndiği gibi direniyoruz. Ben bu ödülümü Nagihan Akarsel’e, Gülistan Tara ve Hero Bahaddin’e adıyorum” ifadelerini kullandı.
“BU YOLDA SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”
Kürtçe Haber dalında ödül de ANHA’dan Silava Ebdulrehman Mihemed Emin’e verildi. Ödülü Emin adına Gazeteci Aziz Orucu aldı. Orucu, Silava burada olmadığı için çok üzgündü. Şartlar, koşullar onun buraya gelmesini el vermiyor. Bugün sorunlar çözülmüş olsaydı. Silava buraya gelip ödülünü almış olacaktı. Orucu, ardından Silava’nın gönderdiği mesajı okudu. Orucu, devamında şöyle konuştu:
“Bu kadar gazeteci içinde, Nagihan da en önemli gazetecilerden biriydi. Bir gazeteci olarak Nagihan’ın ölümünü cezaevinde öğrendim. Bu Kürt halkının mücadelesi, gerçeklerin karanlıkta kalmaması adına ölümüne bir gazetecilik yürüttü arkadaşlarımız. Daha bir ay önce Gülistan Tara katledildi. O kadar çok isim var ki, kendi adımıza eksikliği hissediyoruz. Bu eksikliği gidermek için kalemlerimizi yerde bırakmamak gerekiyor. Bu yolda sonuna kadar mücadele edeceğiz. Geçmişte bu uğurda şehit düşen arkadaşlarımızın kalemini de, sözünü de yerde bırakmayacağız. Türkiye’de gazetecilik yapmak zordur ama Kürdistan’da daha zordur.”
“YAKILIP YIKILAN BİR COĞRAFYANIN KADERİNİ FOTOĞRAFLA ANLATMAYA ÇALIŞTIK”
Fotoğraf dalında Ödülü Mezopotamya Ajansı’ndan Müjdat Can adına MA’dan Diren Yurtsever aldı. Ödülü, Yurtsever’e Dicle Anter verdi. Yurtsever, Müjdat Can’ın gönderdiği mesajı okudu. Can, gönderdiği mesajda, “Yakılıp yıkılan bir coğrafyanın kaderini fotoğrafla anlatmaya çalıştık” dedi. Dicle Anter de, aynı gün babası ve kardeşini kaybettiğini belirterek şunları söyledi:
“Gazeteciliği masa başında değil de sahada yapan, özellikle kadın gazeteci arkadaşlarımız başta olmak üzere bütün arkadaşlarımızı kutluyorum. Kürt gazeteciliğin dil üzerine daha çok gitmesi gerektiğine inanıyorum. Hayatlarımız film gibi.”
“İYİ Kİ KADINLAR VE ÖZGÜR BASIN VAR”
Gurbetelli Ersöz Kadın Haberciliği ödülünü kazanan Rahime Karvar’a ödülünü Kürt Siyasetçi Gültan Kışanak verdi. Karvar, “Gurbetelli Ersöz adına bu ödülü almak benim için çok onur verici bir şey. Ayrıca Gültan Kışanak gibi çok değerli bir siyasetçiden bu ödülü aldım. Tarım işçisi kadınlar bu ülkede en ağır koşullarda çalışan kadınlar. Ben bugün burada bu ödülü kendi adıma almıyorum, bu ödülü Colemerg’te hedef gösterilen Rabia, Kürdistan’da katledilen Gülistan ve Hero için alıyorum. İyi ki kadınlar ve özgür basın var” dedi. Kışanak da özgür basın geleneğinde mesai kavramı olmadığını dile getirerek “Bunlardan biri de Ümraniye çöplüğünün patladığı gündü. O gün çıkan gazetenin baş yazısı Gurbetelli arkadaşımıza aittir. İmzasızdır ama bu konudaki yazı Gurbetelli arkadaşımıza aittir. Sivas Katliamı’nda Özgür Gündem’den Cemile arkadaşımız da bize en doğruyu ulaştıran arkadaşımızdı. Gurbetelli yüzlerce kadın gazeteciye ön ayak oldu. Kadın gazetecilerin ellerine emeklerine yüreklerine sağlık” dedi.
Karikatür dalında Halil İbrahim Çoban’a da mansiyon (teşvik) ödülü verildi.
ONUR ÖDÜLLERİ VERİLDİ
Onur Ödülü’nü Gülistan Tara’nın ailesi adına alan Dicle Erdem’e ödülü DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan verdi. Bakırhan, “Hero arkadaş ve Gülistan arkadaşı saygıyla anıyor ve onların mücadelelerinin sömürgecileri korkuyla ezeceğini söylüyor ve saygılarımı iletiyorum” derken, Erdem de, “Onları yok etmeye inat, Kürt halkı onların dostluğunu ve devrimciliğini tanımalıyız diyorum. Üzülsek de onların bu uzun ve çetrefilli mücadelesi yüzümüzü güldürüyor. Bu ödülü özellikle tüm basın şehitleri ve tüm onurlu kadın emekçileri adına alıyorum” dedi.
Pexşan Azizi Onur Ödülü’nü gazeteci Aysel Işık aldı. Ödülü ÖHD Eş Başkanı Serhat Çakmak verdi. Işık, “Bu ödül jin jiyan azadi felsefesiyle direnen tüm arkadaşlarımıza gelsin” dedi. Pexşan Azizi’nin Evin Cezaevi’nden gönderdiği Kürtçe mesaj da okundu.
Ödül töreninin ardından Koma Hevra ezgilerini seslendirdi.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.