PİRHA- Gazi Mahallesi’nde 26 yıl önce 23 kişinin hayatını kaybettiği katliamın yıl dönümünde açıklama yapan aileler ve Alevi kurumları bir kez daha katliamdan sorumlularının ortaya çıkarılması ve adalet talebinde bulundu.
12 Mart 1995’te Alevilerin yoğunlukta olduğu İstanbul’un Gazi Mahallesi’nde başlayıp, Ümraniye’ye yayılan olaylarda hayatını kaybedenlerin aileleri ve Alevi kurum temsilcileri Gazi Cemevinde basın toplantısı yaptı.
Basın toplantısına Gazi Katliamı’nda yaşamını yitiren Zeynep Poyraz’ın annesi Menekşe Poyraz ve babası Cemal Poyraz’ın yanı sıra Gazi Cemevi Başkanı Hıdır Karataş, Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş, Demokratik Alevi Dernekleri Eyüp Şube Eş Başkanı Hüseyin Özcan, tertip komitesinden İmam Balsever ve Gazi Cemevi dedesi Haşim Kızılveren katıldı.
Basın toplantısında ilk söz alan Gazi Eğitim ve Kültür Vakfı Cemevi Başkanı Hıdır Karataş, Gazi Katliamı davasında adaletin vicdanını yitirdiğini ifade ederek, “26 yıl önce bir katliam yaşandı. İnadına demokrasi, barış diyen demokratik kurumlarımızın tutumları bu kirli ellerin tezgahlarını boşa çıkarıyor. Güvenlik ve yapay nedenlerle bu dava Trabzon’a kadar gönderildi. Ne yazık ki bu dava sonuçlanmış değil. Adalet burada vicdanını yitirmiştir” dedi.
“26 YILDIR BU ACI İLE ADALET VE HUKUK ARAMAYA DEVAM EDİYORUZ”
Gazi Katliamı’nda yaşamını yitiren Zeynep Poyraz’ın babası Cemal Poyraz, katliamın gelişme sürecine değinerek, katliamlar yaşayan diğer halklar için de hukuksuzluğun devam ettiğini söyledi.
Baba Poyraz, şunları kaydetti:
“Gazi Katliamı’nın organize ve sistematik bir katliam olduğuna işaret ederek, ” Devletin 26 yıl önceki yaptığı katliam yaşamımızı bize zehir ettirdi. 26 yıldır bu acılar ile halen adalet ve hukuk aramaya devam ediyoruz. Aynı katliamı yaşayan halklara baktığımız zaman aynı aynı adaletsizlik, hukuksuzluk devam ediyor. Gazi Mahallesi Alevi-Kızılbaş topluluğun yoğun olduğu bir bölgeydi ve özellikle seçildi. Gece saat 08.30’da kahve taranıyor ve Halil Kaya isimli yaşlı bir dedemiz katlediliyor. Bundan sonra karakola doğru yürüyüş yapıldı. Karakola gelmeden bir durakta Zeynep ve arkadaşları halay çektiler. Zeynep’i aldım ve gittim. Bizden sonra panzerler, toroslar içerisinde bulunanlar Gazi Cemevi önünde Halil Kaya’nın cenazesini bekleyenleri taradılar. Mehmet Gündüz’ü katlettiler. Gazi öylesine organize yapılan bir katliamdı. Devlet havadan ve karadan Gazi halkını esir alarak resmen bir katliam yaşattı.”
Poyraz, “Alevi kimliğimizden ve dik duruşumuzdan dolayı Maraş, Çorum, Sivas’ta yakıldık. Daha sonra Gazi, cezaevleri ve Ankara Katliamı ile devam edildi. Bu katliamların hiçbirinin failleri ortaya çıkarılmadı. Bu da yetmedi katledildiğimiz davayı Trabzon’a sürdüler. 26 yıldır huzur ve sağlığımız kalmadı. Burada tetikçileri değil bu işin arkasında olanları aramak lazım” dedi.
“KIZIM DEVRİMCİYDİ”
Basın toplantısında gözyaşlarını tutamayan Zeynep Poyraz’ın annesi Menekşe Poyraz da, kızının devrimci olduğunu söyledi. Kızının yaşamını yitirdiği güne dair konuşan Poyraz, kızının katillerinin devlet olduğunu ifade ederek, “Zeynep’im devrimciydi. Sivas yakıldıktan sonra bizler çok kötü olduk. Halil Kaya vurulduğunda yakamdan tuttu ve kalk gidelim dedi. Gittik, çok kötüydü, insanları öldürmüşlerdi. Diğer gün Zeynep uyuyordu ve onu götürmedim. Arkadaşları aradı ve Zeynep’in vurulduğunu söylediler. Sırtından vurulmuş ve arkadaşlarına sizi de öldürürler gidin demiş. Hastaneye götürülmesine izin verilmedi ve kan kaybı yaşıyordu. Hastaneye gittik ve kızımın öldüğünü söylediler. Bu devlet neler yaptı bize” şeklinde konuştu.
“KATİLLERİN SİMALARI DEĞİŞŞE DE ZİHNİYETLERİ DEĞİŞMEDİ”
“Bu zulme karşı durmayanlar aynı zulmü elbet bir gün kendileri yaşayacak” diyen Sultangazi Pir Sultan Abdal Cemevi Başkanı Zeynal Odabaş ise katillerin simalarının değişse de zihniyetlerinin değişmediği dile getirdi.
Gazi Katliamı’nda meselenin Alevi-Sünni çatışması gibi lanse edildiğini ve insanların bu oyuna düşmediğine dikkat çeken Odabaş şöyle konuştu:
“Katledilen canlarımızı saygıyla anıyoruz. Katledilen canlarımızla aynı okulda okuduk, aynı yerde oymadık, aynı fabrikada çalıştık. Halkların, kültürlerin ve renkliliklerin yaşadığı mahallemiz çeteler tarafından tarandı. Onlarca insan katledildi. Meseleyi Alevi-Sünni çatışması varmış gibi lanse ettiler. Bu oyuna gelmedik. Cenazeler Hakk’a uğurlanırken dahi devletin silahları ile katledildi. Bunları simaları değişse de zihniyetleri değişmedi. Adalet hiçbir zaman işledi. Davayı 1000 km öteye sevk ettiler. Yolda arabamızın camları, kafaları taşlarla kırıldı. Önümüz kesildi. Bu zulmü bize yaşatanlar davayı zaman aşımına uğrattılar. İnsanlığa karşı işlenen suçların zamanaşımı olmaz. Aleviler inançlarından dolayı yok sayıldı. Bu ayrımcılığı halen yaşıyoruz. Bu zulme karşı durmayanlar aynı zulmü elbet bir gün kendileri yaşayacak. Bu katliamların son bulması için şehitlerimize sahip çıkmaya çağırıyoruz.”
“DAVA İÇİN TRABZON’A GİDEN AİLELERE KATLİAM PROVASI UYGULANDI”
Gazi Katliamı’nda yaşamı yitirenler için yapılan anmanın tertip komitesinde bulunan İmam Balsever de, Gazi Katliamı davası için Trabzon’a giden ailelere yolda katliam provaları uygulandığına vurguda bulundu. Balsever, son dönemde Gazi Mahallesi’ndeki Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul isimli gençlerin polis kurşunuyla katledildiğini hatırlattı.
Tüm dost kurumları, sivil toplum örgütlerini 12 Mart’ta yapılacak anmaya çağıran Balsever, “26 yıllık adalet arayışı devam ediyor. Bizim, ailelerimizi ve Alevilerin vicdanında mahkumdur. Dava için Trabzon’a giden ailelerimize katliam provası uygulandı. Katliamı yapan devlet ve o dönemin iktidarıydı. O dönem yakılmayan köy, faili meçhule uğramayan köy yoktu. Gazi halkı hedef alındı. Yine gazide son yıllarda 4 gencimiz araç içerisinde tarandı, 2 gencimiz yaşamını yitirdi. Maalesef olması gereken cezalar verilmedi. 70 yaşındaki Dersimli Veli Yıldız yine uydurma gizli tanık ifadesi ile cezaevine konuldu. Bu vicdanımızı sızlatan bir yerdedir. Adalet, hukuk istiyoruz” çağrısında bulundu.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.