PİRHA- Tarih, 25 Kasım 1960 idi. Öldürüldüklerinde Patria 36, Minerva 34, Maria Teresa ise 24 yaşındaydı. Onlardan geriye, şiddete karşı mücadele eden kadınların kararlılığı kalırken, faşist diktatör Trujillo ise tarihin çöplüğündeki yerini aldı. Kadınlar ise günümüzde tarihi yaratanlar olarak geçmişten aldıkları mirasla direnmeye, sözünü söylemeye ‘bir kişi daha eksilmeyeceğiz’ demeye devam ediyor.
Türkiye’nin birçok kentinde sokağa çıkan ve çıkacak olan kadınlar, cinsel şiddete ve erkek-devlet şiddetine karşı farkındalık yaratmanın mücadelesini veriyor.
Kadın mücadele tarihinin mihenk taşlarından biri ve 25 Kasım’ı “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” ilan edilmesine yol açan kadın direniş tarihi Dominik Cumhuriyeti’nde yazıldı.
Yıl 1960, yer Dominik Cumhuriyeti. 1930’da ülke yönetimini ele geçiren Rafael Trujillo diktatörlük yönetimini sürdürüyordu. Dominik Cumhuriyeti’nin Cibas bölgesinde dünyaya gelen ve Mirabal Kardeşler olarak tanınan üç kızkardeş Patria, Minerva ve Maria Teresa, eşleriyle birlikte Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele veriyordu. Patria 1960 yılının Haziran ayında Clandestine Hareketini kurdu ve diğer kız kardeşler de bu harekete katıldı. Sembol haline geldikleri diktatörlük karşıtı mücadelelerinin çeşitli zamanlarında ağır baskılara maruz kaldılar ve hapis cezalarına çarptırıldılar. 1960 yılının Kasım ayı başlarında Trujillo ülkede iki tehlikenin varlığından söz etti: Kilise ve Mirabal Kardeşler!
Tarih 25 Kasım 1960’dı. Üç kızkardeş tecavüz edilip öldürüldüler. “Araba kazasında” öldükleri duyuruldu. Mirabal kardeşlerin öldürülmesinden bir yıl sonra Trujillo karşıtı hareket, diktatörlüğün sona ermesini sağladı.
Mirabal kız kardeşlerin anısı, özgürlük ve insan hakları için verdikleri mücadele, dünyada ve Türkiye’de insan hakları savunucuları ve kadın hareketleri için bir sembol haline geldi. 1999 yılında Birleşmiş Milletler, 25 Kasım’ın “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması için Uluslararası Mücadele Günü” olarak benimsenmesini karar altına aldı. İlan öncesinde olduğu gibi ilandan sonra da birçok ülkede kadınlar, sokaklara çıkıyor, erkek-devlet şiddetine karşı seslerini duyuruyor, mücadeleye çağırıyor.
DÜNYADA HER ÜÇ KADINDAN BİRİ ŞİDDETE MARUZ KALIYOR
Gelişen kadın hareketine ve insan hakları savunucularına rağmen dünya devletleri ve toplumları kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması konusunda başarısız kaldılar. Dünya ölçeğinde her 3 kadından biri bugün şiddetin değişik biçimlerine halen maruz kalmaktadır. Kadınlar yaşamın her alanında, evlerinde, işyerlerinde, kamusal alanlarda, mücadelelerinde şiddetin çeşitli biçimlerine maruz kalmaya devam ediyorlar.
Dünyanın çeşitli yerlerinde sürmekte olan savaşlarda ve iç çatışmalarda kadınlar ve kız çocukları tecavüze uğruyor, öldürülüyor ya da insan ticaretinin öznesi haline getiriliyor. Avrupa ölçeğinde her yıl 200.000 kadının insan ticareti ağlarında cinsel sömürüye uğradığını bildiriyor araştırmacılar.
Türkiye’de de kadınlar her gün katledilen, tacize, tecavüze uğrayan, nedeni belirsiz bir biçimde intihar ediyor.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü, Türkiyeli kadınlar için de önemli bir eylemsellik günü. Türkiye’nin birçok kentinde sokağa çıkan kadınlar, cinsel şiddete ve erkek-devlet şiddetine karşı farkındalık yaratıyor.
Alevi kadınlar da her yıl olduğu bu yıl da açıklamalar yaparak ve alanlara çıkarak, seslerini yükseltmeye devam ediyor.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.