Alevi Haber Ajansi

21 Şubat Dünya Anadil Günü’nde açıklama; Halkımızı ve dilimizi sistemin insafına bırakmayacağız

PİRHA- Anka Dil Kültür Sanat Derneği (ANKA-DER), 21 Şubat Dünya Anadil Günü’ne ilişkin yaptığı açıklamada, “Enkaz altında kalan birçok kişi, Türkçe bilmedikleri için ana dillerinde ‘hewar’ (imdat) demekten korktu. Bu da sistemin Türk olmayan ve Türkçe bilmeyenleri ölüme terk ettiğini gösteriyor. Halkımızı ve dilimizi sistemin insafına bırakmayacağız ve sonuna kadar Kürt dili eğitimini vermeyi sürdüreceğiz” dedi.

Ankara’da Anka Dil Kültür Sanat Derneği (ANKA-DER), 21 Şubat Dünya Anadil Günü’ne ilişkin dernek binasında açıklama yaptı.

Açıklamanın yapıldığı salona ‘21’e Sibate Roja Zimane Zikmakî Ya Cihanê Piroz Bê’ yazılı pankart asıldı.

Açıklamaya SYKP, Yeşil Sol Parti, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Ankara Şubesi, HDK VE DBP de katılarak destek verdi.

“DEVLET DEMOGRAFİK YAPISINI DEĞİŞTİRMEK İSTEDİĞİ KENTLERDE ASİMİLASYONU DAHA DA ARTIRACAKTIR”

ANKA-DER Eş Başkanı Mehmet Zeki Gönüldaş, yaptığı açıklamada ana dilin önemine dikkat çekerek şunları dile getirdi:

“Mereş Bazarcıx’ta meydana gelen depreme nedeniyle binlerce insan yaşamını yitirdi, binlerce kişi evsiz kaldı ve milyonlarca kişi ise göç tehdidi ile karşı karşıya. Böylesi bir durumda 21 Şubat’a Dünya Anadil Günü’ne girdik. Depremin doğaldır ancak iktidarın duyarsız rant ve talana dayanan politikalarından ötürü etkisini daha da arttırmıştır. Devlet demografik yapısını değiştirmek istediği kentlerde asimilasyonu daha da artıracaktır. Dolasıyla depremzedeleri diğer Kürt şehirleri veya yakın şehirlere yerleştirmek yerine Türk şehirlerine yerleştiriyor. Demografik değişim, asimilasyon ve soykırımın bir başka biçimidir. Bu, kabul edilemez.

“ENKAZ ALTINDA KALAN BİRÇOK KİŞİ KÜRTÇE YARDIM İSTEMEKTEN KORKTU”

Enkaz altında kalan birçok kişi, Türkçe bilmedikleri için ana dillerinde ‘hewar’ (imdat) demekten korktu. Bu korkuyu beslemelerinin nedeni ise kendi dillerinde imdat demeleri halinde kimsenin kendilerine yardım etmeyecekleri bu nedenle seslerini çıkarmadıkları ortaya çıktı. Bu da sistemin Türk olmayan ve Türkçe bilmeyenleri ölüme terk ettiğini gösteriyor. Bunun yanı sıra deprem Kürt şehirlerinde meydana gelmiş olmasına rağmen, acil telefon hatları ve deprem için kurulan kurumlar, Kürtçeye yer vermemiştir. Bu nedenle Kürt yurttaşlar,  yerlerini belirlemek veya ihtiyaçlarını dile getirmedi.

“HALKIMIZI VE DİLİMİZİ SİSTEMİN İNSAFINA BIRAKMAYACAĞIZ”

Halkımızın örgütlülüğü olmasaydı sonuç ve felaket daha da ağır olacaktı. Bu nedenle bu örgütlülüğü daha da büyütmemiz gerekiyor. Çünkü insanlarını ve dillerini yok sayan, öldüren bu sisteme karşı başka bir yol yok! Biz Kürt kurumları olarak 21 Şubat Dünya Anadil Günü vesilesiyle her şart ve koşul altında halkımızın ve dilimizin yanındayız. Halkımızı ve dilimizi sistemin insafına bırakmayacağız ve sonuna kadar Kürt dili eğitimini vermeyi sürdüreceğiz.”

Yapılan açıklamanın ardından siyasi parti temsilcileri söz alarak düşüncelerini paylaştı.

“İNSAN EN İYİ ŞEKİLDE ANA DİLİNDE HAKKA YAKIN OLUR”

DAD Ankara Şubesi / Ana Fatma Cemevi Başkanı Mustafa Karabudak da yaptığı konuşmada, “Eşrefoğlu al haberi, bahçe biziz gül bizdendir/ biz de Mevlanın kuluyuz, yetmiş iki dil bizdendir” diyerek öğretimizde, inancımızda farklılıkları, farklı dilleri hakkın varlığının en büyük delili olarak görmüşüzdür. Dil, toplumların, ulusların, kendini yeniden var etmenin, var oluşunun kök hücresidir. Dil, kültürel birikim aracıdır. Rèya Heg Alevî inancında, dil, kullanılan kavramlar, toplumun bir araya gelmesi, cem u cıvat yapması, ortak ruh haline sahip olması, bedensel ve ruhsal ikrarlaşmada belirleyicidir. Dil inancımızın sürekli canlılığını ifade eder ve ana hakkın varlık kapısıdır. Hak bu kapıdan” kubbeyi rahmanda” tecelli eder.

Bu manada anadil, hakkın, varlığın, kemaletin dilidir. Dil toplumun varoluşudur. Ortak düşünce ve davranış oluşturmada, psikolojik şekillenmede belirleyicidir. Çocuk masumi paktır. Çocuk anasının diliyle kendisini var eder. Dil Ana Fatma’nın kelamıdır. Bu kelamda hakkın varlığı mevcuttur. Anadil haktır, hakkın varlığının Ana üzerinden yeniden canlanmasıdır.  İnsan en iyi şekilde anadilinde hakka yakın olur. İnsanların varlığı aynı zamanda dillerin varlığının bir hak olduğu gerçeğini içinde barındırmaktadır. Anadile yönelik engelleme ve baskılar aynı zamanda çocuğun, ruhsal, bilişsel, gelişimine yönelik engellemelerdir. Anadili yasaklamak barış, kardeşlik, hoşgörü ve demokrasi kültürünü yasaklamaktır. Dünya Anadil Günü’nde, Nahak zihniyetlerin dillere yönelik baskısını kınıyoruz. Tüm halkları kendi dilinde selamlıyoruz” dedi.

PİRHA/ANKARA

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak