PİRHA- 1938’de Zini Gediği’nde 84 yıl önce katledilenler anıldı. İnsanların köylerinden toplanarak Zini Gediği’nde katledildiğini söyleyen Kenan Düzgünkaya, “İçimiz kan ağlıyor, 84 yıl önce yaşanan katliam bugün yaşanmış gibi hissediyoruz” dedi.
8 Ağustos 1938’de Erzincan’ın Munzur’a bakan bir dağ köyünde, Surbahan ve çevre köylerden toplanan yaklaşık 100 köylü, saatlerce aç, susuz yürütülerek “yasak bölge” ilan edilen Erzincan Zini Gediği’nde kurşuna dizildiler. Mezarları hiç olmadı; kurda kuşa yem olmak üzere o dağ başında toz ve toprak içerisinde öylece bırakıldılar.
Uzun yıllar boyunca Zini Gediği bölgesine gidilmesi yasaklandı, geride kalanlar yakınlarının kemiklerine sahip çıkamadı, yas hep devam etti. Geride kalan aileler köyleri boşaltmak zorunda bırakıldı; Balıkesir ve Edirne başta olmak üzere hiç bilmedikleri, tanımadıkları illere 10 yıl geri dönmemek şartı ile sürgüne gönderildiler.
1938’de Zini Gediği’nde 84 yıl önce katledilenler anıldı. Zini Gediği’nde katledilenler için çerağlar uyandırıldı.
“KATLEDİLENLERİN MEZAR YERLERİNİN OLMASINI İSTİYORUZ”
İnsanların köylerinden toplanarak Zini Gediği’nde katledildiğini söyleyen Kenan Düzgünkaya, “İçimiz kan ağlıyor, 84 yıl önce yaşanan katliam bugün yaşanmış gibi hissediyoruz. Sorumluların cezalandırılması ve katledilen yakınlarımızın mezar yerlerinin olmasını istiyoruz” diye belirtti.
Yaşanan katliamın failinin devlet olduğunu ifade eden Araştırmacı-Yazar Cemal Taş, “Devlette süreklilik vardır o yüzden insanlar nerede öldürülmüşse yerleri bellidir. Bizim yapmamız gereken bundan sonra mücadeleyi omuzlayarak birbirimizle dayanışarak yürütmeliyiz” dedi.
Genç Ali Düzgünkaya ise, “Buradaki kemiklerin toplanarak bir anıt mezarı yapılması ve öldürülen insanların isminin yazılmasını istiyoruz. Biz de katledilen yakınlarımızı ziyaret ederek lokmalarımızı dağıtıp, öldürülen insanları anıp gidelim” diye konuştu.
PİRHA/ERZİNCAN
Yoruma kapalı.