PİRHA – Maraş’ın Elbistan ilçesinde dünyaya gelen 40 yaşındaki Hatice Gök 2001 yılında evlenerek Kıbrıs’a yerleşmiş. Ekonomik olarak geçimin zor olmasından kaynaklı ve eşine yardımcı olmak için evde tereyağı yapıp sattığını, el işiyle yaptığı bileklik gibi takılarla, kimi zaman da pazarda gözleme yaparak ailesine yardımcı olup çocuklarını okuttuğunu söylüyor Hatice Gök. Ve ekliyor: Kadınlar hayatın her alanında üretiyor. Pazarda gözleme yaparak, el işi yaparak ve tereyağı yaparak aileme destek olmaya çalışıyorum.
Haberin Videosu
Maraş Elbistanlı olan 40 yaşındaki Hatice Gök, 16 yıldır Kıbrıs’ta yaşıyor. Kıbrıs’ta çalışma hayatının olduğunu söyleyen Gök, 10 yıla yakın bir süre çocuklarını büyüttüğü için çalışmadığını ifade etti. Evde olduğu süreçlerde boş kalmadığını söyleyen Gök, hem çocuklarını büyütüp hem de eşine yardımcı olmak için yaptığı işleri şöyle anlatıyor:
“10 yıla yakın zaman çalışmadım. Çalışmadığım süre içinde el işleri yapmaya başladım. Boncuk ve dantel yaptım. Tereyağı yapıp satıyordum. Hala devam ediyorum tereyağı satmaya. Pazara çıkıp börek ve gözleme yapıp satıyorum. Bir şekilde geçinmeye çalışıyoruz” dedi.
“KIBRIS’TA HAYAT ÇOK PAHALI”
“Kıbrıs’ta çalışma hayatı olmayınca olmuyor” diyen Gök, “Tek kişinin çalışmasıyla geçim zor oluyor. İki kişi çalışmak zorunda, çünkü burada hayat çok pahalı” dedi.
Evde kaldığı zamanlarda komşuyla muhabbet etmek gibi bir şansının olmadığını söyleyen Hatice Gök, “Çünkü çevredekilerin çoğu Kıbrıslı. Türkiyeliler var ama uzak her zaman gidip gelemiyoruz” dedi.
“KIBRIS PSAKD’YE KATILDIKTAN SONRA SOSYALLEŞTİM”
Kıbrıs Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’ne gittiğini söyleyen Hatice Gök, dernekte yaptığı etkinlikleri şöyle anlatıyor:
“Dernekte geçen senelerde etkinlikler yapardık. Çay partileri, sinema geceleri yapardık. Çocuklara eğlence olsun diye mısır patlatırdık, kuru yemiş getirirdik. Çok güzel zamanlar geçirirdik. Tabi her hafta olmuyordu bu etkinlikler, on günde bir, ayda bir oluyordu” dedi.
Kıbrıs PSAKD’ye katıldıktan sonra daha sosyalleştiğini belirten Gök, Kıbrıs’ta imkanların kısıtlı olduğunu vurgulayarak, “Burada cemevimiz yok. Cemevine ihtiyacımız var. Dernekte Aşure günlerimiz oluyor. Hıdırellezi kutluyoruz. Kalo Gağan’da ben erkek kılığına girdim. Biraz para topladık. Topladıklarımızı alıp derneğe geldik. Davul zurna çalındı güzel şeyler yaşıyoruz ama devamı gelmiyor. İnsanlarımız biraz duyarsız, birliğimiz beraberliğimiz yok” dedi.
“İNANCIMIZI RAHATLIKLA YAŞAYABİLİYORUZ”
Kıbrıs’ta inancını rahatlıkla yaşadığını söyleyen Gök, “Herhangi bir kısıtlamamız yok. Yaptığımız cemde güvenliğimizi sağlayacak ya da bize işkence yapacak ya da Türkiye’de ki gibi dağıtıp, coplayacak bir polisimiz yok. Etkinliklerde de polis karışmaz sadece uzaktan izler bizi “diye konuştu.
Hatice Gök bir yıldır yeni başladığı lokantada elinin lezzetiyle yemek yapmaya başlamış. Bu işe ise elinin lezzetine güvendiği için başladığını söylüyor. İş için geldiğinde patronla konuşup anlaştığını ve ertesi gün geldiğinde ise tencereyi alıp yemek yapmaya başladığını söylüyor Hatice Gök…
Gök, “Şu anda gelen müşterilerim çok memnun. Bu iş yerinin temizliği, yemeği, kasası her şeyi benim elimde. Arkadaşımla beraber çalışıyoruz hiçbir sorunumuz yok” diyor.
Kadınların hayatın her alanında üretiğini söyleyerek, yemek yapmanın yanı sıra ek iş olarak hala el işi yapmaya da devam ettiğini belirtiyor Hatice Gök, “Ek iş yapıyorum, el işi yapıyorum, pazara çıkıyorum. Kendi emeğim, kendim yapıyorum, kendi harçlığımı kazanıyorum. En azından elimi eşimin önüne açmıyorum, kendi elimde harçlığım oluyor, çocuklarıma harçlıklarını veriyorum. Bu beni daha çok mutlu ediyor ve daha çok bağlanıyorum işime” diye konuştu.
Pazara da çıktığını belirten Hatice Gök, “Kadınlar yaptığım gözlemelerime bayılıyor. Öğrenciler de çok beğeniyorlar. Bir hafta pazara gitmediğimde de arıyorlar. Pazardaki yerin sahibi Tuğçe Hanım’ı aradığımda yer için “tamam abla yerin hazır” diyor. İlk olarak da gözlemelerimi o yer ve çok beğenir” dedi.
Masaya koyduğu takıları, bileklikleri ise evde boş zamanlarında örüyor Gök. Ördüklerini tığ ile dondurma kalıbıyla ve örgüyü örerek yapıyor. Örgülerini ise üniversiteli kız öğrencilerin aldığını söyleyen Hatice Gök, “Ev işlerimi yapıyorum, çocuklarımın derslerini bitirdikten sonra boş zamanlarda bunları yapıyorum. Sağlığım olduğu sürece üretmeye devam edeceğim” dedi.
Kadınlara çağrıda bulunan Gök, “Kadınlar evde oturmasın kimseye el açmasın kendileri üretsin, kendi harçlığını kendi kazansın” diyor.
Semra ACAR- KIBRIS
Yoruma kapalı.