PİRHA – 15 Mart Platformu, 1995 yılında Gazi ve 1 Mayıs Mahallesinde yapılan katliamlarda yaşamını yitirenleri andı. Yapılan açıklamada, Suriye’de devam eden Alevi katliamına da vurgu yapılarak “Bu hükümet, Alevilerin düşman olduğunu her fırsatta ortaya koymaktadır” denildi.
12-15 mart 1995’te Gazi ve 1 Mayıs Mahallelerinde yapılan katliamlar 30. yılında protesto edildi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Ataşehir Şubesi önünde başlayan yürüyüşe çok sayıda yurttaş destek verdi.
Katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının taşındığı yürüyüşte “Katil HTŞ işbirlikçi AKP. Bedel ödedik, bedel ödeteceğiz. Katil ABD, Ortadoğu’dan defol” sloganları atıldı. Yürüyüş, katliamda 5 kişinin yaşamını yitirdiği 30 Ağustos İlkokulu’nun önünde son buldu.
“DEVRİMCİLERLE GÜÇLÜ BAĞI OLAN GAZİ SEÇİLDİ”
Kurumlar adına ortak basın açıklamasını Engin Gürbüz okudu. Gürbüz, şu açıklamayı yaptı:
“Bundan tam 30 yıl önce 12 Mart 1995 yılında devlet yine ezilenlere, emekçilere yönelik saldırılarından birisini gerçekleştirdi. Hedefte yine devrimcilerle bağı güçlü olan emekçiler vardı. Bu yüzden saldırmak için Gazi Mahallesi’ni seçti. 30 yıl önce Gazi’deki bu saldırı, emekçileri yıldıramamış, aksine onları devrimcilerin öncülüğünde büyük bir direnişe sevk etmiştir. Gazi’deki bu direniş yankısını tabi ki de ilk olarak kendisi gibi olan politik mahallelerde bulmuş ve en başta da 1 Mayıs Mahallesi emekçileri 15 Mart günü sokakları kuşatarak Gazi’nin sesine ses katmıştır. Bu eylemler devletle göğüs göğüse bir çarpışmaya kadar gitmiş ve Gazi’de 17, 1 Mayıs Mahallesi’nde de İsmihan Yüksel, Hasan Puyan, Genco Demir, İsmail Baltacı ve Hakan Çubuk devlet tarafindan katledilmiştir. Tüm bu başkaldırılar içerisinde bulunup eylem dalgasını büyüten devrimcilerden onlarcası gözaltına alınmış, devletin zindanlarına atılmıştır. İşte Hasan Ocak da bu eylemlerin içerisinde yer alan, bu eylemlerin büyümesi için gerekli devrimci sorumluluğu üstlenen ve en öne çikan devrimcilerden birisidir.
SURİYE’DEKİ ALEVİ KATLİAMINA TEPKİ
Bugünün devlet, iktidar eliyle kendi çaresizliğine derman olabilmek için, Suriye’li emekçilerin ve ezilenlerinin üzerine saldıran çeteleri besleyip onlara destek olmaktadır. Devletin desteklediği çetelerin hedefinde, en başta Kürtler ve Aleviler vardır. Arap ve Sünni bir devlet kurmak isteyen bu güçler, elbette Kürtleri ve Alevileri teslim alarak onları sindirmeyi hedeflemektedir. Özellikle son haftalarda HTŞ eliyle Suriye’deki Alevilere yönelik katliamlar hat safhaya çıkmış durumdadır. Binlerce insan, kadın, çocuk, yaşlı demeden HTŞ’li çetelerin hedefi durumunda kalmıştır. Bu katliamın en büyük ortağı ise AKP iktidarının ta kendisidir. Suriye’deki bu katliamlara karşı çıkmak elbette bu topraklardaki demokrasi güçlerinin ertelenemez sorumluluklarındandır. Bunun en geçerli yolu ise, o çeteleri besleyen, destekleyen bugünkü AKP iktidarına ve devlete karşı mücadele etmektir.”
Basın açıklaması ardından yaşamını yitirenler adına alana karanfiller bırakıldı. Anmanın son bulması ardından kolluk güçleri, basın metnindeki ifadeleri gerekçe gösterilerek Engin Gürbüz’ü gözaltına aldı. Gürbüz kısa süre sonra serbest bırakıldı.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.