PİRHA – Britanya Alevi Federasyonu tarafından “Aşk ile yürüyoruz” sloganıyla duyurusu yapılan festivalin resepsiyonu yapıldı. Yapılan konuşmalarda, ‘Birlik’ vurgusu öne çıktı.
13. Britanya Alevi Festivali’nin programı açıklandı. “Aşk ile yürüyoruz” sloganıyla duyurusu yapılan festival 8 Haziran’da, saat 12:00’de başlayacak. Londra’nın Enfield kasabasında yapılacak festivalde Mikail Aslan, Ayfer Düzdaş, Ali Sizer ile Popcorn the Band isimli grup sahne performansı sergileyecek.
“Aşk ile yürüyoruz” sloganıyla duyurusu yapılan festivalin resepsiyonu yapıldı. Yoğun katılımın olduğu resepsiyon Yadigar Aslan Ana’nın gulbangıyla başladı.
İşçi Partisi Milletvekili Feryal Demirci,festivalin önemine dikkat çekerken, Enfield Alevi Kültür Merkezi Başkanı Fatma Yıldırım Polat da, “Savaşlar, acılar, doğal katliamları, iklim krizleri, doğanın yok oluşu bizleri derinlere etkiliyor. Ama biz Aleviler her zaman, her koşulda üreten, mücadele eden bir inancın temsilcileriyiz. Bu festivalde tam da bunun yansımasıdır. Biz Hakkı sadece insanda gören değil, aynı zamanda doğanın kendisini de biliriz. Suya can, toprağa ana, ağaca dost diyenleriz” dedi.
“ALEVİ TOPLUMUNUN VARLIĞINI BİRLİĞİNİ VE SESİNİ GÜÇLENDİRİYOR”
İ-Akm ve Cemevi Başkanı İbrahim Has ise şunları ifade etti:
“Biz bu festivalleri genç nesillere aktarmak için düzenlenmekteyiz. Festivallerimizin başlangıcından bu yana asıl amacımız budur. Bu vesileyle birinci festivalden bugüne kadar festivallerimizin hazırlanmasında, katılımında her alanda emek atan, alın teri döken bütün canlara, hiçbirini ayırt etmeksizin hepinize, herkese şükranlarımızı sunarız. Bu yılın 13. gerçekleştirdiğimiz festivalimiz her yıl büyüyerek ve daha fazla cana ulaşarak Alevi toplumunun varlığını birliğini ve sesini güçlendiriyor.
Türkiye’de Meclis Başkanı olan Numan Kurtulmuş çok tarihsiz bir açıklamada bulunmuştur. Bu açıklama biz Alevilere kendi tarihimizi de hatırlatmıştır. Kendilerinin kanlı tarihini de hatırlatmıştır. Bizim nazarımızda Yavuz bir katildir. İdris-i Bitlisi ve bir hain, işbirlicidir. Bu kadar da nettir. Bunun üzerinden, bunun üzerinden Türkiye Cumhuriyeti veya Türkiye halklarının tarihi yazılamaz. Bizim nazarımızda kabul edilemez.
Emperyalistlerle beraber Emevi Devleti’nin başkenti Şam’ı El Kaide HTŞ attıklarına teslim edenler bugün orada ilk gördükleri şey Alevilere, Kürtlere, Ermenilere, Süryanilere bilakis bütün diğer azınlıklara saldırıyorlar ve katlediyorlar. Tek suçları var. Alevi olmak.”
“OMUZ OMUZA BİR DURUŞLA BU KARANLIĞI AŞARIZ”
BAF Eşit Başkanları Dilek İncedal ve Müslüm Dalkılıç da birer konuşma yaptı. Dilek İncedal, “Sadece insan kendi kimliğiyle, kendi inancıyla, kendi etnik kimliği veya cinsiyeti nedeniyle katli vacip görülemez, görülmemelidir. Bugün burada Avrupa’nın kalbinde Londra’da 13. Britanya Alevi Festivali vesilesiyle bir aradayız. Biz Aleviler, biz Kızılbaşlar 1000 yıllık bir yürüyüşün taşıyıcılarıyız. Yakıldık, asıldık, sürgün edildik. Ama biz ne ilacımızdan, ne kimliğimizden, ne de hakikati haykırma geleneğimizden asla vazgeçmedik. Ve bu rejim yalnızca Alevilere değil, bütün toplumu yok etmeye ant içmiş bir karanlıktır. Ama biz bu karanlığa diz çökmeyeceğiz. Çünkü biz Pir Sultan’ın cesaretiyiz. Nesim’in derisi üzülürken susmayan hakikatiyiz. Şeyh Bedrettin’in paylaşımcı düşüğüz. Ve diyoruz ki zincirleri ancak birleşirsek kazanırız. Birleşik mücadele ile ortak direnişle omuz omuza bir duruşla bu karanlığı aşabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
“İNADINA DAHA ÖZGÜR OLACAĞIZ”
Müslüm Dalkılıç ise, şunları dile getirdi:
“Gün geldi, Filistin’de katliama uğrayanlar için barış adın barış adıyla bir tema oluşturduk. Bu yıl özellikle Suriye’de yaşanan bizim için aslında bir soykırım olarak nitelediğimiz orada Aleviler ve azınlıkların yaşadığı katliamlardan dolayı bu yıl da ‘İnadına aşkla yürüyoruz’ temasıyla bu yılki festivalimizi böyle adlandırdık. Bu temayla yola çıktık.
Biz Aleviler bunu sevgili Suriye’deki Alevi yoldaşlarımızdan öğrendik, gördük. Gördük ki örgütlü değilsek, örgütlü olamıyorsak, örgütlü bir şekilde yan yana gelemiyorsak gücümüz yok. O anlamda Aleviler inadına daha özgür olacağız, daha güçlü olacağız, daha örgütlü olacağız, birbirimizi kucaklayacağız, yarına daha güçlü olacağız.
Türkiye’de yaşadığımız topraklarda bir barış konuşuluyor. Buralarda paneller yaptık. Ne dedik? İnancımız gereği biz her barışı destekleriz. Ama o barışın onurlu, dik ve bütün ezilenlerin haklarının savrulduğu bir barış olma şartıyla. O yüzden dün de bu barışın yanındaydık, bugün de olacağız, yarın da her türlü barışın yanında olacağız. Ama dik duran, savunan, bütün ezilenlerin haklarını savunan bir barışla her zaman yan yana kol kol yöremeyi, kendimize bir bilinç ve yol olarak seçtik.”
Konuşmaların ardından semah dönüldü ve çerağlar sırlandı.
PİRHA/İNGİLTERE
Yoruma kapalı.