Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 11 Şubat 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından referandum tarihi de belli oldu. YSK Başkanı Sadi Güven anayasa değişikliği referandumunun 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılması kararının alındığını açıkladı. Genel kamuoyunda ‘Evet’, ‘Hayır’ tartışmaları sürerken bir çok Alevi Kurumundan da referandumda hayır oyu kullanacaklarına dair açıklamalar gelmeye devam ediyor. Birgün Gazatesi yazarı Turan Eser bu haftaki yazısında, Alevilerin referandumda neden ‘Hayır’ diyeceklerine dair bir tablo ortaya koyuyor;
Turan Eser’in bir dizi gerekçe sıraladığı yazısı şöyle:
12 gerekçeyle Aleviler neden ‘HAYIR’ diyor?
Bir; Her çiçekten bal eyleyen Aleviler, “tekçilik düşüncesine” HAYIR diyor.
AKP “Türk Tipi Başkanlık sistemi” öneriyor. Bunu da “tek adam, tekçi rejim-tekçi toplum” ideolojisi üzerine kuruyor. Alevi öğretisi ise “yol bir sürek bin bir” diyerek, “yetmiş iki millete aynı nazarla eşit bakmalı” diyor. Alevi, Sünni, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Ermeni ve tüm renklerin kardeşliğini kutuplaştıran, çoğulculuğa, doğrudan demokrasiye ve katılımcılığa karşı olan değişikliğe HAYIR diyor.
İki; Rızalıkla cem olmayı, farklı gönülleri eşitlikte birlemeyi hak bilen Aleviler, “tek adam” otoriterliğine HAYIR diyor.
Alevi öğretisi rızalık üzerine kuruludur. Her insanın kendi geleceğini belirleme, yönetme, söz ve karar hakkına saygı duyar. İnsan hakları gereği, milyonların bu temel hak, adalet ve özgürlükleri tek bir insana teslim edilemez. Otoriter rejimlerin bin bir türlü zulmüne maruz kalmış Aleviler, bu acı tecrübeleri “bir daha asla” yaşamamak için, AKP Anayasa paketinin ruhunda yer alan gerici otoriterleşmeye HAYIR diyor.
Üç; Aleviler gericiliğe ve yeni rejime HAYIR diyor.
Aleviler, herkesin dini kendine diyerek, farklılıkları kucaklayan laiklikten yanadır. Dolaysıyla Aleviler, yurttaşlık hakkı yerine, siyasal İslamcılığı birleştirici kimlik olarak dayatan tekçi anlayışa HAYIR diyor.
Dört; cumhuriyetin demokratikleştirilmesinden yana olan Aleviler, Halifelik özlemlerine HAYIR diyor.
Toplumun siyasallaşması, siyasetin de toplumsallaşmasının tek yolu, siyasetin demokratikleştirilmesiyle mümkündür. Siyasetin demokratikleşmesi için siyasi partiler kanunun demokratikleşmesi ve seçim barajının sıfıra düşmesi gerekir. Cumhuriyetin demokratikleştirilmesi yerine “Hilafet isteriz” çığlıklarına karşı, Aleviler HAYIR diyor.
Beş: “Adâlet her işte, Hak’kı bilmektir“ diyen Aleviler, hak ve adalet için HAYIR diyor.
Haklar ve adalet oylamaya sunulamaz. Aleviler, insan haklarını ve yargı bağımsızlığını tümüyle yok edecek olan, Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinin 12’sini, HSYK’nın 13 üyesinin 6’sının, Üniversite rektörlerinin ve bakanların atanmasını tek adama teslim edilmesine HAYIR diyor.
Altı: “üç can bir cem” diyen Aleviler “egemenliğin” halktan alınıp tek adama devredilmesine HAYIR diyor.
AKP Anayasa paketi tek adama sınırsız yetki veriyor. TBMM’nin ve “milli egemenlik” hakkını tek adama devrediyor. Cumhurbaşkanın, hem başbakan, hem parti genel başkanı olacak ve milletvekilleri adaylarını o belirleyecek. Tek tek insanların iradesini, seçme-seçilme hakkını bir tek kişinin eline teslim edilmesi asla kabul edilemez. İşte bu nedenle Aleviler HAYIR diyor.
Yedi; İnsani kamillerin muhabbet meclisinden yana olan Aleviler, tek aklın monolog fetvası ve bencil tahtına HAYIR diyor.
Aleviler demokrasi ve katılımcılıktan yanadır. Yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanmasına razılık göstermez. Halkın haklarını koruyacak olan hukuk devleti, demokratik katılımcı meclis düşüncesine aykırı dayatmalara karşıdır. Kanun yapma, kararname yayınlama yetkisinin, parlamentonun, mahkemelerin, üniversitelerin bir tek kişinin keyfi yönetimine bağlanmasını önlemek için HAYIR diyor.
Sekiz; Alevilik, görgü yoludur. Görgülere uymayanlara ve hesap vermekten kaçanlara HAYIR diyor.
Kimse bu dünyada dokunulmaz ve hesap vermekten muaf değildir. Dolaysıyla toplumun birarada yaşama kurallarını tek kişi belirleyemez ya da veto edemez. Halkın seçtiği Meclis’i feshedemez. Meclis, toplum ve siyaset üzerinde vesayet kullanamaz. AKP’nin tek adam rejiminde hesap verme ve yargı denetimi yoktur. Dolaysıyla Aleviler, halka hesap vermekten kaçanlara HAYIR diyor.
Dokuz; “Benim Kâbem İnsandır” diyen Aleviler, insana karşı baskıcı, ayrımcı ve yasaklara HAYIR diyor.
AKP Anayasa paketi insan temel hak ve özgürlüklerini gasp etmekle kalmıyor. Aynı zamanda azınlıkların, ötekilerin ve mağdurların haklarının korumuyor ve çoğunlukçu rejime tabi olmasını dayatıyor. Aleviler azınlık hakları gaspına HAYIR diyor.
On; “İncinme ve incitme“ diyen Aleviler, Anayasa’nın toplumsal uzlaşma ve barış sözleşmesi olduğuna inanır. Dolaysıyla demokratik ve olağan koşullarda, halkın iradesinin doğrudan buluştuğu ortamlarda yapılır. Oysa AKP, OHAL ve KHK rejimi ile şiddet ve korku ortamında „Hayır“ı düşmanlaştırarak yeni rejim dayatıyor. Aleviler, zorun ve gücün kullanıldığı, OHAL ve KHK rejimlerine HAYIR diyor.
Onbir;“Gelin canlar bir olalım” diyen Aleviler, Şeyh Bedreddin gibi “yarin yanağından gayri her şeyin paylaşıldığı“ insanca ve hakça bir düzen için, insanın insana kulluk düzeni kurmaya çalışanlara karşı HAYIR’lı nesiller yaratmak için HAYIR diyor.
Oniki; Aleviler AKP’nin Alevi politikasındaki asimilasyoncu ve ayrımcı politikalarına HAYIR diyor.
AKP’nin Alevi politikalarındaki sicili kabarıktır. Laiklik karşıtı ve kendine özgürlükçü AKP politikaları Alevi haklarına, eşit haklar ve eşit yurttaşlık talebine karşı çıkmıştır. AKP, Aleviliği devletleştirmek ve Sünnileştirmek için Alevilere iki yeşil çizgi dayatıyor;- İslamcılık ve cami!
Alevilerin ise iki kırmızı çizgisi vardır; Bir; “laiklik ve insan hakları hukuku” İki; “Eşit yurttaşlık ve eşit haklar.” İşte bu nedenle, AKP’nin asimilasyon ve tektipleştirme paketine HAYIR diyen Aleviler, “HAYIR’lar fetola, şerler defola” diyor.
14.02.2017 – birgün
Yoruma kapalı.