Alevi Haber Ajansi

12 Eylül Askeri Darbesi Kazancı Yokuşu’nda lanetlendi-VİDEO

PİRHA- 12 Eylül Askeri Darbe’nin 39. yıl dönümü sebebiyle sivil toplum örtgütleri İstanbul Taksim Kazancı Yokuşu’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada “Yıllardır bir demokrasicilik oyunu oynanıyor” denildi.

HABERİN VİDEOSU

12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 39 yıl geçti. 7 bin kişi için idam cezası istenen ve 517 kişiye idam cezası verilen 12 Eylül darbesi için Taksim’de bulunan Kazancı Yokuşu’nda her sene gerçekleştirildiği gibi bu sene de basın açıklaması yapıldı.

İnsan Hakları Savunucusu Nimet Tanrıkulu, toplumun geldiği noktanın yeni bir durum olmadığını belirterek, bu darbeyle yüzleşilmediği taktirde yeni darbeler yaşanacağını söyledi.

Basın açıklamasına, 78’liler Girişimi, Emek Partisi, Devrimci Parti, Halkların Demokratik Partisi, Karşı Sanat Çalışmaları, Marksist Tutum, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi, Yeşil Sol Partisi destek verdi.

Katılımcılar Necdet Adalı, Erdal Eren dövizleri ile birlikte “12 Eylül’den 15 Temmuz’a tüm darbelere hayır” yazısının yer aldığı pankartı taşıdılar.

Kazancı yokuşunda yapılan basın açıklamasında Mazlum Doğan’ın fotoğraflarının kullanılması polisler tarafından engellenerek “12 Eylül’den 15 Temmuz’a darbelere hayır”, “Sabahın bir sahibi var, sorarlar bir gün sorarlar” pankartları açıldı. Ardından 12 Eylül’de kaybedilen insanlar için 1 dakikalık saygı duruşuna geçildi.

Basın açıklamasını Yunus Bircan okudu.

Açıklamada, “Yıllardır bir demokrasicilik oyunu oynanıyor. 12 Eylül işbirlikçisi olduğu halde neredeyse “demokrat” ilân edilen Özal da bu oyunun bir figüranıydı. 28 Şubatçı askerler, uluslararası güçlerin de telkinleri ve yönlendirmesiyle. Deniz Baykal üzerinden 2000’li yıllarda Tayyip Erdoğan ile bu oyuna devam edilecekti” denildi.

“REJİM ÇIPLAK BİR TEKÇİLİKLE ASLINI ORTAYA KOYDU”

12 Eylül cunta şefi Evren’in avukatı mahkemede, “Onlar kurucu, ülkeyi onların yaptığı kanunlarla idare ediyorsunuz, yargılayamazsınız” derken bir gerçeğe de parmak bastığını dile getiren Bircan, şöyle devam etti:

“Evrenizm yasalarıyla siyaset yapanlar, yıllarca darbecilerin yargılanmasını ve demokratikleşmeyi engellemişti. Özal’dan Erdoğan’a kadar bütün politikacılar darbe rejimini katmanlaştırmış ve süreklileşmiş bir demokrasi suçu işlemişlerdi. Gerçek bir “beka”nın ve istikrarın ülke içinde “Toplumsal Barış” ile sağlanacağı açıkken, “Güvenli Bölge” adı altında başka bir egemen ülkenin topraklarına müdahale ediliyor.”

12 Eylülcü zihniyetle, kayyım atamaları üzerinden demokrasiye, hukuka, halkın seçme ve siyaset yapma hakkına darbe yapıldığı kaydedilen açıklamada, toplumsal sözleşmeye ihtiyaç olduğu dile getirildi.

 “SİLAHLARIN, CENAZELERİN EŞLİĞİNDE DEMOKRASİ OLMAZ”   

Açıklamada şunlar kaydedildi:

“Bahsettiğimiz sözleşmenin ilk adımı “Toplumsal Barış” olmalıdır. Çünkü silahların ve cenazelerin eşliğinde demokrasi olmaz. Yargı bağımsızlığına, acil olarak da adil ve adaletli bir yargıya ihtiyaç vardır. Cezaevlerinin boşaltılması için af ve benzeri önlemlerle toplumsal barış temelinde yapılmalı, toplum hayatı normalleşme yoluna sokulmalıdır. Kürt sorunu, Alevi sorunu gibi toplumsal barışın olmazsa olmaz sorunlarının demokratik çözümü, kademeli bir programla güncelleşmelidir. 1960 Darbesiyle yüzleşmemenin ürünü 12 Mart Darbesi 12 Mart Darbesiyle yüzleşmemenin ürünü 12 Eylül Darbesidir. 12 Eylül Darbesiyle yüzleşmemenin ürünü ise 28 Şubat Post modern Darbesi ve 15 Temmuz Darbe Girişimidir ve de akabinde Kanun Hükmünde Kararnameler üzerinden inşa edilen tekçi rejimdir” diye konuştu.

PİRHA/İSTANBUL

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak